Extended перевод на английский
1,333 параллельный перевод
İznini uzatman gibi bir şansın var mı?
Any chance of getting an extended leave?
İzin süremi uzatmak için talepte bulunmayı düşünüyorum.
I'm thinking about asking for an extended leave.
Ne kadar uzun periyotlar halinde yüksek warp hızını koruyabilirsek... bu alandan o kadar hızlı çıkarız.
If we can maintain high warp for extended periods... we can cover the Expanse more quickly.
Moya ve ben seçenekleri irdeliyoruz... ve gelişmiş bir yıldız patlaması tekniği kullanmayı tercih ettik.
Moya and I have discussed the options... and elect to employ an extended starburst technique.
Gelişmiş yıldız patlaması mı...
Extended starburst...
Ahh, şu gelişmiş yıldız patlaması Pilotun beklediğinden çok daha beter oldu.
Ohh, this extended starburst is much worse than Pilot expected.
Gelişmiş yıldız patlaması yüzünden başım biraz dönüyor.
Remember, I'm a bit woozy myself from extended starburst.
Uzun süre maruz kalındığında zihinsel yetenekleri azalttığına dair bir şeyler var. - Tanrım, aklımı kaybedebilir miyim?
Well, there's something here about how extended exposure could lead to diminished mental capabilities.
Efendim, oyunun bu kadar uzun sürmesine izin veremeyiz.
Sir, we can't allow play to be held up for an extended period.
Ed, dostum, Amerika'ya geldiğimde insanlar bana elini uzattı.
Ed, my friend, when I came to America, people extended their hands to me.
Deneme sürecini uzatalım.
Extended trial period.
Uzatılmış salsa miksini duyduktan sonra aptal olduğunu düşünmeyeceksin.
You won't think it's stupid when you hear the extended salsa mix.
İlk başta ben uzattım.
So I extended myself at first.
Kahramanlar öğretir Bazı değerleri erkeklere Şimdi de uzatılmış Davul solosu
Braves teach values boys should know Now extended drum solo
Davranışlarınız okulu kötü etkileyecek olursa bu ayrıcalık bir daha tanınmayacaktır.
Should your behavior reflect poorly on the school that privilege shall not be extended again.
Tiyatronun kira sözleşmesini uzatmıştım, aktörleri elden çıkarmadım.
I took an extended lease on the theater, keeping the actors on.
Eğer yakalanırsan durumun göz önünde bulundurulunca affedilirsin.
If you're captured, perhaps, given your condition, mercy would be extended.
Bana, şefkatli ve konuksever davrandınız... bana sunulan... üst yetkililerden... destek geldi.
I have been moved by the affection and hospitality extended to me and the delegation of eminent persons who accompanied me
Burada kalışınızı uzatmaktan memnun musunuz?
So how are you enjoying your extended stay?
Bugün, iyi bakın. Pakistan bize dostluk elini uzattı.
Today, after eons, Pakistan has extended a friendly hand towards us
İ.S. 300 Yılında Roma İmparatorluğu sınırlarını Arabistan'dan Britanya'ya kadar genişletmişti.
By 300 AD, the Roman Empire extended from Arabia to Britain.
Görünüşe göre uzun bir zaman... koşuyorsun.
I'm not sure, but apparently you just run for an extended period of time.
33 kişiden oluşan geniş aile üyeleri arasından, 1 7'siyle cinsel ilişkiye girdim.
Of the 33 members of my extended family, l`ve had sex with 17 of them.
Kredi kartı limitini yükseltecek kadar para verirsin ve 90 gün boyunca tükenmez.
You give them enough real money to get your credit limit raised... and your net extended to 90 days, right?
İki kez ömür boyu hapse mahkum oldunuz.
Your sentence has been extended for two more lifetimes.
Sırtüstü, kollar paralel, bacaklar uzanmış.
Subject's supine, arms parallel, legs extended.
Biraz daha kalıyorum.
I've extended my trip.
Lourdes kadınlar bölümünde kendi imparatorluğunu kurdu.
Lourdes extended her empire across the ladies section.
Durumun aldığı yeni boyutlar gereği Londra İtfaiyesi, uzun ömürlü solunum aletleriyle donatılmıştır.
London Fire Brigade have been equipped with extended-life breathing apparatus.
MÖ 300'de Roma İmp. Arabistan'dan Britanya'ya kadar yayılmıştı.
By 300 AD, the Roman Empire extended from Arabia to Britain.
Bölümün başkomseri her türlü mesleki nezaketi göstermemizi istedi.
Her division captain wants every professional courtesy extended to her.
Bay Yamamoto'ya her türlü nezaketi gösterdik. Ama sorumluluğu almayacağız.
We extended Mr. Yamamoto every courtesy, but weren't going to assume responsibility.
İsviçre Konsolosluğu her türlü işbirliğine hazır.
The swiss consulate has extended full cooperation.
Ne yazık ki aynı dostluğu kendi Xindi yoldaşlarına göstermedin.
A pity you haven't extended the same friendship to your fellow Xindi.
Uzun yola gideceksek ağızlığımı yanıma almam lazım.
IF WE'RE GONNA GO ON AN EXTENDED TRIP, I'M GONNA HAVE TO STOP AND GET MY BITE PLATE.
Kahve bardağınızı küçük parmağınız yukarıda duracak şekilde tutuyordunuz.
You were holding your coffee cup with your pinkie extended.
Alma'ya sevgilimin estetik cerrah olduğunu söyledim o da dedi ki ; eğer aşk çizgilerim uzar ve birleşirse her zaman birlikte olabilirmişiz.
I told Alma my boyfriend's a plastic surgeon... and she said that if I had my heart lines connected and extended... then we would always be together.
Keşmir kökenlidir, ama operasyonlarını Güney Doğu Asya'ya genişlettiler, kesinlikle uğraştığımız en berbat ve kanlı örgütlerden biridir.
Originated in Kashmir, but have now extended their operations to include South East Asia - certainly one of the most vicious and bloody groups we've dealt with.
Evet, şimdi ne yapıyoruz? Bu durumdayken...
What do we do now, with our extended family?
Yani son noktada. İpotek edecek başka hiçbir şeyi yok.
I mean, he is fully extended, mortgage-wise.
Baak, ben bunun kız arkadaşı için de geçerli olduğunu söylemedim
So you thought that extended to his girlfriend?
Kolumu dümdüz sana uzatıyorum.
My arm's extended straight. Where am I weak?
Yerinde tamiri içeren ek garantiye bedelsiz olarak sahip olmalıyım.
I'm also gonna need that extended warranty on it... for the price of "on the house."
İkinci sene kimse başaramadı, sonra bende 1 sene daha devam ettim.
Nobody cut the mustard second year, so they extended me.
Sokaklar geniş birer yağmur oluğu ve oluklar kanla dolu ve sonunda şebeke pıhtılaşıp tıkandığında bütün haşerat boğulacak.
The streets are extended gutters and the gutters are full of blood and when the drains finally scab over, all the vermin will drown.
Muhtemelen. Peki uzak bir gezegendeki keşif seferinde karşılacağımız arızaları ve teknik sorunları nasıl halledecektik?
And how will we handle the problems and technical glitches that no doubt we will have on an extended planetary mission?
Röportajın tamamını seyretmek istiyorsanız, Filme dipnot oluşturacak olan ve pek çok sahnenin genişletilmiş versiyonunun yer alacağı DVD setinde bulabilirsiniz.
If you want to see the EPK interview, it'll be part of the DVD package along with extended versions of many of the scenes which should act as footnotes to the main film.
Tutukluluk hallerinin devamına, karar verilmiştir.
It is the court's decision that incarceration be extended.
2000 yazında uzun bir kuraklık olmuştu.
In the summer of 2000 came an extended drought.
Sibirya'ya sürüleceksiniz. Gazetelere de şöyle yazacağız : Eski devrimci Seleznev polisle yaptığı kıymetli işbirliğini devam ettirdi.
And we'll write in the papers ex-cornet Seleznev extended his precious cooperation to police.
Zaman Lordu tuzağa düştü.
We had th is cha i r extended, so that we had th is more loom i ng, rega I q ua lity a bout it.