Fabio перевод на английский
362 параллельный перевод
Galliano ve Fabio zehirden öldüler.
Galliano, Fabio, dead from poisoning.
- Carla, Fabio nasıl?
- Carla, how's Fabio?
Carla'nın kocası, Fabio, Londra'dan bir iş gezisinden..
Carla's husband, Fabio, was returning from a business trip in London.
Fabio Cenevre'nin en başarılı sanat kitapları ve tiyatro.. ... dergilerinin yayıncılarından biridir.
Fabio one of Geneva's most successful publishers of art books and theater magazines.
Merhaba, Fabio.
Hello, Fabio.
Fabio başka bir iş gezisinden Cenevre'ye döndü.
Fabio had just returned to Geneva from another of his business trips.
Fabio, Fabio.
Fabio, Fabio!
Fabio, Fabio.
Fabio, Fabio.
Gidiyor musun, Fabio?
Are you going away, Fabio?
Fabio ile konuşmalıyım. Çünkü bana tavsiye verecek tek kişi o...
I must speak to Fabio because he's the only one who can advise me.
- Geldim, Fabio.
I came, Fabio.
Fabio.
Fabio!
Fabio Rinaldi yenilikçi aşık.
Fabio Rinaldi the avant garde lover.
Fabio daha iyi olacağını düşünüyor.
Fabio thinks it's better and he's right.
Benim de çok ihtiyacım var, Fabio.
I need too much, Fabio.
Fabio, hadi, seni bekliyoruz.
Fabio, come on, we're waiting for you.
- Sorun nedir, Fabio?
- What's the matter, Fabio?
Hayır, Fabio.
No, Fabio.
- Ben Fabio, peder.
- It's Fabio, Padre.
Fabio della Romagna.
Fabio della Romagna.
Fabio, sarhoş musun sen?
Fabio, have you been drinking?
- Peki şimdi ne olacak, Fabio?
- But what will happen now, Fabio?
Fabio!
Fabio!
Fabio onu getirmeye gitti.
Fabio's gone to get him down.
Fabio, burda ne arıyorsun?
Fabio, what are you doing here?
Fabio, bana bir iyilik yap, ha olmaz mı?
Fabio, do me a favor, huh?
Oh, Fabio, En başta öyle iyiydi ki.
Oh, Fabio, he was so beautiful at first.
- Bu doğru, Fabio.
- That's true, Fabio.
Fabio, bunu başaramazsın.
Fabio, you'll never do it.
- Fabio, işe yaramayacak.
- Fabio, it won't work.
Fabio, aşağı iniyorum.
Fabio, I'm going down.
- Aşağı iniyorum, Fabio.
- I'm going down, Fabio.
Fabio onu kurtaracak, anne.
Fabio will save him, Mama.
- Fabio, halatla ne yapıyorsun?
- Fabio, what are you doing with the rope?
- Beni burda bırakmayacaksın değilmi, Fabio.
- You're not going to leave me here, Fabio.
Fabio, Nerdeyse ölüyordum.
Fabio, I almost got killed.
- Fabio, ne olur yardım et.
- Fabio, please help.
Fabio, nerdeyse ölüyordum.
Fabio, I almost got killed.
- Fabio, hareket edemiyorum!
- Fabio, I can't move!
Kültür bakanı, Fabio della Romagna.
Minister of Culture, Fabio della Romagna.
- Hey, Angela, Fabio gidiyor.
- Hey, Angela, Fabio's leaving.
Dedi ki : Fabio okuldayken bile konseydeki yerini korumalı.
He said Fabio must keep his seat on the council even when he's away at school.
- Fabio ne zaman biryere gitse, hep ağlarım.
- I always cry when Fabio goes.
Fabio'nun düşündüğü de bu, benim daha çocuk olduğum.
That's what Fabio thinks, that I am a child.
- Göğüslerim Fabio'yu istiyor!
- my breasts ache for Fabio! - Don't do that!
- Fabio, Anne.
- It's Fabio, Mama.
- Fabio.
- Fabio.
Öyle çok seviyorum ki, onu gördüğümde, terlememe engel olamıyorum.
When I see Fabio, I love him so much, I can't help sweating.
Fabio.
Fabio.
Fabio...
Fabio
Fabio.
Fabio