Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ F ] / Fara

Fara перевод на английский

80 параллельный перевод
- Fara Tine!
- Fara Tine!
Fara, ona de ki bu ameli tam erkeklere göre.
Fara Tine, tell him again... that his deed is possible for all men.
Fara, ona de ki, buradan ancak onun sırtında ayrılırım.
Fara, let him know, that I shall only leave here... riding atop his back.
Gelde şu fara bak, seni salak.
Come to see the lantern, you fool.
Tel el Fara'daki kampa gidiyoruz... Sonra Birüssebi'ye
We're moving camp to Tel el Fara... then towards Beersheba
İleri Üs Kampı, TEL EL FARA
FORWARD BASE CAMP, TEL EL FARA
Fara yakalanmış tavşan gibiydim!
Now, I'm a rabbit in headlights.
Fara!
Fara!
Fara yakalanmış geyik gibi dolaşırsan sonunda ezilirsin.
Walk around like a deer in headlights, you will get run down.
İngilizler'in plandan çıkarılmasını sağlar, askeri kampanya, yeniden yapılanma.
Fara'so that the British are cut out of the planning, the military campaign, from post-war reconstruction.
Yarışçıların fara ihtiyacı olmaz. Yarış pisti yeterince aydınlık.
Well, you know, racecars don't need headlights, because the track is always lit.
Yeni bir fara ihtiyacınız var.
You need a new bumper.
Şantiye Müdürü onu burada sabah 08 : 30'da bulmuş.
The victim's a 16-Year-Old boy Named malik fara. Site manager found him here this morning at 8 : 30.
Malik Fara adlı bir Arap delikanlı, öldürülmüş halde bu sabah bulundu.
Pope : an arab boy named malik fara
Malik Fara'nın ölümü adeta kesin bir hataydı.
Here's what i can tell you in advance of an agreement. The death of malik fara
Şu, Malik Fara.
And this malik fara?
Malik Fara öldürülene dek hiç kimseye göstermedin ki onu.
You never identified malik fara until after he was dead.
Sizi Malik Fara cinayeti hakkında bilgilendireyim.
Let me just bring everyone up to the minute
Çünkü Malik Fara öldürüldüğü gece birisiyle buluşmuştu.
Because malik fara was meeting someone The night he was murdered,
Malik Fara hakkında. emin olmak için soruyorum.
Chief, just to be clear about this malik fara,
- Ru'Yah Fara? - Evet.
Ru'yah fara?
Malik Fara hakkında ne biliyorsun?
What do you know about malik fara?
Malik'in annesi hakkında. - Rita Fara.
On malik's mother, rita fara, age 35- -
Rita Fara'nın Malik doğmadan önce çekilen resimleri olan hani?
The pictures of rita fara taken before malik was born...
Rita Fara, Beyrut'tan değil.
Rita fara is not from beirut.
Rita Fara, Amman yani Ürdün'den gelmiş.
Rita fara is from amman, jordan.
Bazılarını Rita Fara çözecek diye umuyorum.
Some of which i am hoping that rita fara will help me solve.
Rita Fara niye bana "Lübnanlıyım" diyerek yalan söylesin ki?
In these scrapbooks that i'm missing.
Fara adlı kadını almaya giden polis memurundan haber geldi.
Chief. Just got word from the black and white That went to pick up that fara woman...
Çünkü görüşmemizden sonra Ru'Yah Fara, yani Malik'in annesi ortadan kayboluverdi.
Because after you and i spoke, ru'yah fara, malik's mother, disappeared.
Çünkü Malik Fara öbür âlemden buraya sesini iletiyor.
Because malik fara speaks from the dead.
Hitsugaya da benimle aynı yolda yürüyecek!
Hitsugaya fara'my own end.
Eğer hepsini geri alamazsam bir şey fark edecek mi, bir şey fark edecek mi?
( N8 ) subete torikaeta naraba if only I could get them, ( N8 ) kawareru no kana kawareru no kana fara'difference? Saro'I make a difference?
Fara ne oldu?
What, uh, happened here?
Fara yakalanan tavşan gibisiniz.
Look like a rabbit caught in the headlights.
Geçen gece çok yoruldun
It's just a different name for Sicilian. We went out to Di Fara's the other night. We got seven pies.
Ama eğer o kırık arka fara ek olarak geçerli bir ehliyet ve ruhsat gösteremezsen... -... ufak bir problemimiz olacak.
But you add to that busted taillight the fact that you failed to produce a valid license or registration card, well, we got ourselves a bit of a problem here.
Cox fara yakalanmış geyik gibi.
Cox is like a deer in the headlights.
Walter, seyyar bir Fara- -
- Walter, you need to build a movable...
- Sen Fara mısın?
You're Fara? Yes.
- Fara...
Fara...
Adam, İran İstihbarat Teşkilatı'ndaki en yetkili ikinci kişi Fara.
He's second-in-command at the Intelligence Directorate, Fara.
Fara nerede?
Where's Fara anyway?
Fara, Majid Javadi'nin Teşkilat muhbiri olduğunu bilen bu binadaki birkaç kişiden birisin.
Fara, you're one of the few people in this building who knows that Majid Javadi's an Agency asset.
Fara, Tahran'da amcan var.
Fara, you have an uncle in Tehran.
Adı, Malik Fara.
Ok.
Malik'in katili dün öğleden sonra bulundu.
On the malik fara murder.
Terör örgütünden biri niye Malik'e Amerikan pasaportu aldırtmaya uğraşsın ki?
I mean, why would rita fara lie to me about being from jordan? And why would someone inside the army of allah
Rita Fara'yla konuşmam lazım. - Şimdi mi?
Right now?
- Evet.
I need to speak to rita fara.
Fara?
Fara?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]