Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ F ] / Fears

Fears перевод на английский

2,728 параллельный перевод
Psikoloji profesörlerimden biri, bana insanların korkularının üstesinden gelmek için hikâyeler anlattığını söylemişti.
One of my psych professors told me that people tell stories to cope with their fears.
İnsanların korkularından çıkar sağlıyormuş gibi hissediyorum.
I feel like I'm taking advantage of people's fears.
ne gözyaşı olan korkunç bir bora.
An explosive force. A terrifying gale with no fears or tears in my heart.
Korku ve düşüncelerine karşı fizyolojik bir tepki vermişsin.
You were having a physiological reaction to your thoughts and your fears.
Bu bayramı, korkularını savuşturmak için kutlarlarmış.
They celebrated it to ward off their fears.
- 11 Eylül'süz insanların korkularını kullanamamıştır.
Yeah, he probably couldn't exploit people's fears with no 9 / 11.
Çin yemeklerinin en korkuncu!
THE DIM SUM OF ALL FEARS.
Yalnızca korkularımızla yüzleşerek büyüyebiliriz.
The only way to grow is through facing our fears. Yup.
Korkularımla yüzleşiyorum.
- I'm facing my fears.
Korkularınla mı yüzleşiyorsun?
Facing your fears?
Çünkü korkularıyla yüzleşti ve ölmedi.
Because she faced her fears, and it didn't kill her.
Yapabileceğin en iyi şey, korkularını görmek ve onlarla yüz yüze gelmek.
Staring down your fears, facing them head-on, is the best thing you can do.
Gerçek de olsa, hayali de olsa, insanların en beter korkularıyla ilgileniyoruz.
We deal with people's worst fears, real or imaginary.
- Korktuğumuz başımıza gelir - Onu görmeliyim
GIRY : ♪ This hour shall see your darkest fears - ♪ I must see her
Unut o safça korkuları
♪ Forget these wide-eyed fears
Korkuların senden çok uzakta
♪ Your fears are far behind you
- Ve diğerlerine - Tüm korkularımız geride kaldı
- ♪ And watching them - ♪ And all our fears are in the past
Ama her şey sona erdiğinde Luis Guzman'ın oynadığı bir reklamım olacak ve onların elinde sadece kelimeleri, korkuları ve ikiyüzlü annemden aldıkları utanç verici fotoğraflar olacak.
But when this is all over, I'll have a commercial with Luis Guzman in it, and all they'll have are their words and their fears and whatever embarrassing photos they can get from my two-faced mother.
Korkunuzu bir kenara bırakın, Adam yaşıyor
So put your fears aside, for Adam is alive.
Hon, Miguel aradı beni, korktuğumuz başımıza geldi.
Hon, Miguel called me up, our fears are realized.
Roeg filmlerinin düş ve korkuları hala yerli yerindedir.
The dreams and fears of Roeg's film are still here.
Wo Fat'in korktuğu biri ve o kimseden korkmaz.
Just someone that Wo Fat fears, and Wo Fat fears no one.
Kıskançlığınız, açgözlülüğünüz ve korkularınızla kucaklaşın bu diyarda en karanlık düşüncelerinizi gerçeğe dönüştürebilirim.
Embrace your jealousy, your greed, your fears, for in this world, I can make your darkest thoughts as real as flesh.
Birinin düğününü planlamak, tüm korkularını yüz üzerine çıkardı.
And this is planning someone's wedding, so it's bringing up all of your fears.
Bu ve Japonların atom bombasına, makinelere videoya ve kadınlara karşı hissettikleri korku çok özgün korku filmleri ortaya çıkarır.
This and a chain of Japanese fears of the atomic bomb, of machinery, of video, and of women, had led to the most distinctive horror films in a generation.
Acı ve sevinç, korku ve umut, hepsi birbirine karıştı.
Pain and joy fears and hope are all mixed together.
İsrail hükümeti protestoların üçüncü Intifada'ya dönüşeceğinden korkuyor.
The Israeli government fears that the protest will become a third Intifada.
Annem bir daha hiç uyanamayacağından korkuyor.
Mother fears he may never awaken again.
Ne ölümden korkar ne de onunla karşılaşmak için aptalca acele eder.
He neither fears death, Nor rushes foolishly to meet it.
Onlar insanlardan korkmuyor kesinlikle
They don't fear man no more than the wild hyena fears zebras.
Her geçen saniye korku ve paniğe neden oluyor.
Fears of a second recession have caused panic in Europe's financial markets.
İnsanların büyük korkuları vardır.
People's greatest fears.
Gözyaşlarımızdan asla utanmamalıyız. Onlar katı kalplerimizi yumuşatan, topraktaki tozun üzerine yağan yağmura benzerler.
Heaven knows we need never be ashamed of our fears for they are rain upon the blinding dust of earth, overlying our hard hearts.
Bu da işe yaramazsa, evlat ediniriz, bu süper olur, çünkü genetik falan gibi korkularım yok.
And if that doesn't work, we'll just adopt, which will be great, because I have no fears, genetic or otherwise.
Yani korkularınızı kontrol etmelisiniz. Eğer Tartarus'a ulaşmak istiyorsanız kendinize ve birbirinize sırt çevirmeyin.
So you've got to control your fears so you don't turn on yourself or each other if you wanna make it to Tartarus.
Baltalanan şeyler sadece, endişelerim, gerginlik ve korkularım.
The only thing getting axe-murdered are my anxieties, tensions and fears.
Uzun ve büyük olanı yaşa
For the times to unfold let all your fears, emotions and thoughts.
Bak şimdi sana bir şarkı öğreteceğim. Eğer bu şarkıyı söylersen bütün korkuların kaybolur.
Look, I'm going to teach you a song and singing it your fears vanish.
# When all your fears fade
# When all your fears fade
... özellikle de Rusya'da kamulaştırma faaliyetlerindeki artış uluslararası yatırımcıların gözünü iyice korkutmuşa benziyor.
TV anchor : ... as well, especially Russia, where fears of further nationalization appear to be - scaring away international investors.
Ama korkularıyla yüzleşecek cesareti vardı.
But he had courage to face his fears.
Grandük Notaras oğlunun da, babası gibi şehrimizi kuşatmasından korkuyor anlaşılan.
It seems that Grand Duke Notaras fears that he will besiege the city like his father did.
Çocuklarından korkmayan bir adam.
That son of a bitch fears no man.
â ™ ª Korkularımı saklayıp
♪ Would you hide my fears and never say
⠙ ª Bütün korkularımı saklayıp ⠙ ª Yarın gitmeliyim demesen
♪ Would you hide all my fears and never say ♪ Tomorrow I must go?
İnsanın bir şekilde en çok korktuğu olayın, en büyük kabusunun gerçek olmasına kendisinin sebep olması durumudur.
It's when someone brings about what he fears most, his worst nightmare.
İnsanların bakışlarından rahatsız olan birinin en korkunç kabusu nedir?
What's the worst nightmare for a man who fears how he's perceived?
Lala'dan herkes korkuyor.
Everybody fears Lala...
Korku bile senin korumandan koruyor.
"Ever fear fears the one..." "... you protect.
O canavardan herkes korkar.
The monster that everyone fears.
Somali Yarımadası'ndaki ülkeler arasındaki barışı geliştirmek için çalışmalarda bulunmuş Etiyopya başbakanı Joseph Bekele bölgenin geleceği hakkında ve ülkeler arası yeni çıkacak çatışmalardan endişeli.
Ethiopia's prime minister, Josef Bekele who has worked for a peaceful development between countries in the Horn of Africa, is worried about the future of the region, and fears new violence between countries.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]