Feedback перевод на английский
798 параллельный перевод
Karım son provamda beni dinleyip dönüt verirdi.
My wife always used to listen and give me feedback on my final rehearsal.
Bunu internette yayınlayıp senin için geri dönüşler alayım mı? - Yap.
How about I just post it online and get some feedback for you?
Pozitif geribeslemeyi kontrol edeceğim.
I'll check the positive feedback.
- Baylar ve bayanlar, görüşmelerden bi sonuca varabildiniz mi?
[Feedback] Have you ladies and gentlemen concluded your deliberations?
- Feedback.
- Feedback.
Feedback olmasaydı rock'n'roll nasıl olurdu acaba?
What would rock and roll be without feedback?
Yunusların çıkardıkları sesleri kaydetmeye çalışıyor ve oldukça karmaşık bir cevap sistemi geliştiriyoruz.
Harold, we're recording the sounds the dolphins are making. And trying to develop a highly complicated feedback system.
Feedback yapıyordu ve o kendine has, eşsiz stiliyle çalıyordu.
He got feedback together and he also played in his own inimitable way.
Ama birlikte çaldığım çoğu insan buna izin vermiyordu. Mesela Midnight Hour'daki feedback.
But most groups I was with didn't let me do my own thing... like feedback in Midnight Hours.
Yedek besleme devresinin üzerinde olmalı.
It'll be on the auxiliary feedback circuit.
Seviştikten sonraysa, belirli bir kaygı azalması oldu ama şu an kesinlikle olumsuz enerji alıyorum.
Then after we made love, I sensed a certain anxiety reduction, but, uh, now I'm getting definite negative Feedback.
Bugüne kadar şarkılarım olumlu eleştiri aldı.
I've gotten a lot of terrific feedback on my songs.
Sadece şu "eleştiri" çok saçma bir kelime.
Just the word "feedback," it's a stupid word.
Beni, Şikago'da aşırı ısınmış bir biyogeribesleme makinesiyle bırakıp gittin.
You left me sitting in Chicago with an overheated bio-feedback machine.
Siz, göreve sağlanan geri besleme bilgisinin tipini görebilirsiniz, her düzeyde düzenleme hiyerarşisini arayabilirsiniz.
You can see the type of feedback information provided to the task-seek composition hierarchy at each level.
Feci cızırtı yapıyor.
It's like super feedback.
Algılayıcı geri beslemesiyle çarpılmış olabilir... belki.
He got hit by sensor feedback, maybe.
Işından şimdi geri bildirim alıyoruz.
Now getting feedback on the beam.
Bir saniye bekle.
Joanna... Yup. ( FEEDBACK SQUEALING )
Evet, böyle bir yorum için biraz geç.
Well, it's a little late to get this kind of feedback.
Size "girdi" vermeyeceğim ve "dönüt" beklemeyeceğim.
I will give you no input, and I will expect no feedback.
Eğer tecrübe ediyor olmasaydım benim hafıza bankamda bir geri bildirim döngüsünün devam ettiğini söyleyebilirdim.
As if I were experiencing a feedback loop in my mnemonic network.
Kalbine geri besleme yapmak gerekiyor.
His heart needs active neural feedback.
Ya bu bir geri besleme döngü kontrol cihazıysa?
What if... it's a feedback loop controller?
Desteğe ihtiyacım var.
I need- - I need feedback.
Geribildirim... benim sıram.
Feedback... that's my cue.
Pek tepki alamadım.
I'm not getting a whole lot of feedback here.
Sanki bir geri besleme döngüsünde sıkışıp kalmış gibi konuşuyorsun.
Data, you sound as if you're stuck in a... feedback loop.
- Bu da bir geri-besleme döngüsünde.
This one seems to be stuck in a feedback loop.
Bir sanatçının gelişimi doğru geribildirime bağlıdır.
An artist's growth depends upon accurate feedback.
Işının içine bir muon geri beslemesi yerleştireceğiz.
We will set up a muon feedback wave inside the beam.
Muon geri besleme dalgası hiçbir ekranda yok.
The muon feedback wave isn't on any of the displays.
Tepkiyi kontrol etmekte zorlanıyorlar. Başa çıkabileceklerinden fazla güç var.
They're having difficulty controlling the feedback.
Kötü de olsa fikrini öğrenmek istiyorum.
i need your feedback in the worst possible way.
Bu yeni teknoloji sayesinde, aracın radarına ve sonarına gelen geri bildirimler bir izleme şebekesi ile değil bir video ekran terminali sayesinde çevrilir.
With this new technology, feedback from the aircraft's radar and sonar is translated not into blips on a tracking grid but rather into computer-generated images on a video-display terminal.
Düzenleyici ile geri faz kilidini çalıştırın.
Run phase-lock feedback through that regulator.
Işın boyunca geri besleme atımları algılıyoruz.
We're picking up feedback pulses along the particle beam.
Çünkü sahte bir biyo sinyal yollayan geri besleme işlemcisi var.
Because she has a feedback processor designed to send out a false bio-signal.
Geordi'nin girişe olan sinirsel tepkimesi de çok güçlüydü ve bu da bir döngünün oluşmasına sebep oldu.
Geordi's neural response to the input was so strong, it created a feedback loop.
Teorik olarak bu doğru ama bu seviye de bile çok tehlikeli bir sinirsel geri tepmeyi tecrübe ediyorsun.
That is theoretically true. But even at this level, you are already experiencing dangerous neural feedback.
Transfer ışınından geriye dönen bir enerji beslemesi var.
There's an energy feedback returning through the beam.
Bir enerji beslemesi hakkındaydı.
An energy feedback.
Transfer ışınındaki geri besleme bizi parçalara ayırır.
The feedback from the transfer beam would tear us apart.
Buraya gelip bedava biletlerini almalısın çünkü etrafımız polisler tarafından çevrildi.
You gotta come down because we've got free tickets to give away, but we are completely surrounded by cops. We need some feedback here.
Doğal olarak ben de seni söyledim. Bize pazarlamada harika bilgiler veriyordun.
In Marketing, you've given us great feedback.
- [Zayıf eko]
- [Slight Echo, Feedback]
[Mikrofon desteği]
[Microphone Feedback]
Zihinsel geri besleme, kontrol edildi.
Mental feedback : nominal.
Onu siber ağdan yumruklayarak atarken hafızasını da kızartmışsın.
When you broke out of the cybernet, a feedback charge fried his memory.
Dinametrik dizide herhangi bir geri besleme sapması var mı?
Are there any feedback anomalies in the dynametric array?
Bir geribesleme virüsü. Kapasitesi için.
A feedback virus.