Fetüs перевод на английский
229 параллельный перевод
Fetüs çoktan ölmüş bile.
The fetus is dead already.
Fetüs en ufak bir zarar görmemiş.
The foetus wasn't harmed one little bit.
Onu fetüs korkutma odasına alın.
Take her into the foetus-frightening room.
Fetüs kürtajla alınsa bile, laboratuar analizi yapmak mümkün olacaktır.
If the foetus is aborted, laboratory analysis is still possible.
Marcie'ye göre, fetüs üzerinde kötü bir etkisi varmış.
Marcie feels it's a bad influence on the foetus.
Edep yerlerini ancak örten küçücük pijamasıyla hep fetüs pozisyonunda yatar.
He lies in the fetal position, his little nightshirt barely guarding his decency.
Fetüs pozisyonundan üç farklı şekilde öldürebilirim ama.
Well, from the fetal position I can kill in three different ways.
Güçlü olan fetüs diğerini emer ve tek çocuk olarak doğar.
The stronger fetus absorbs the weaker and comes to birth as a single child.
Senin durumunda fetüs tamamen emilmemişti ve ameliyatla çıkartıldı.
In your case, the fetus wasn't completely absorbed and it had to be removed surgically.
Sanırım emilen fetüs bir araçtı ya da çalınmış bir vücut.
I think the absorbed fetus was merely a vessel, a stolen body, if you like.
Fetüs biçimindeydiler.
They were fetus-shaped.
Bir şekilde anormalliğin zaman enerjisi fetüs dokusunu daha erken bir döneme dönmeye zorladı.
Somehow, the temporal energy from the anomaly caused the fetal tissue to revert to an earlier stage of development.
O bir fetüs.
He's a fetus.
Ya bir fetüsü kurtarmak için ellerinden geleni yaparlar fakat bu fetüs büyüyüp doktor olur ve onu öldürmek zorunda kalırlarsa ne olacak?
What they'll do anything they can to save a fetus but if it grows up to be a doctor they just might have to kill it?
Yeni soru ; Fetüs bir insan mıdır?
Now is a fetus a human being?
Eğer fetüs bir insan ise nasıl oluyor da nüfus sayımında sayılmıyorlar?
Well if a fetus is a human being how come the census doesn't count them?
Eğer fetüs bir insan ise nasıl oluyor da bir düşük gerçekleştiğinde fetüse cenaze düzenlenmiyor?
If a fetus is a human being how come when there's a miscarriage they don't have a funeral.
Eğer fetüs bir insan ise neden insanlar "iki çocuğumuz var bir tane de yolda" yerine "üç çocuğumuz var" demiyorlar?
If a fetus is a human being how come people say we have two children and one on the way instead of saying we have three children?
Yoo-hoo! Şimdi ne Bay Fetüs?
What is it now, Mr. Fetus?
Bazı tek hücreleri, fetüs bovin serumu içeren ortama koydum ve hücreler bölünmeye başladı.
I put some of the individual cells in media containing fetal bovine serum, and the cells began to divide.
Rahibeler bu fetüs'ü çok sevecekler.
These nuns love a fetus.
Fetüs dönemimden beri şınav çekerim, Dünya'nın çevresinin yarısını koştum. tanıdığım bütün insanlar oradaydı, sonra silah atıldı...
I was doing push-ups since I was fetus, I flew halfway around the world, everybody I knew in my whole life was there, the gun was shot...
Fetüs rahimden atılmış.
The fetus was pushed out of the womb.
Fetüs ekranı, bebek ısıtıcı.
B.O.A. kit, fetal monitor and baby warmer.
Ancak gelişme sürecinde, fetüs, testestorana direnmiş ve... ... dış cinsel organları dişi olarak gelişmiş.
During development, the fetal tissue was resistant to testosterone and the external genitalia developed as female.
# Ufak fetüs, orada mısın?
Are you in there, little fetus?
— Anladım, öyleyse fetüs...
- I see, so the fetus is....
Bu şeyin bir fetüs olduğunu söylediğini düşünmüştüm.
I thought you said this thing was a fetus.
Benden doğmamış bir fetüs alındı.
I have had an unborn foetus taken from me.
Sen merak etme doğmamış fetüs çocuk.
You're not leaving yet.
Fetüs, fallop tüpünde, rahimde değil.
The fetus is in the fallopian tube, not the uterus.
- Fetüs kaç aylık?
- How old is the fetus?
Görünüşe göre fetüs yedi haftalık ve durumu gayet iyi görünüyor.
We'll need to rearrange the living area. We need to do a lot more than that.
Fetüs'ün gen haritasını göster.
I disagree. You want to delete entire DNA sequences.
Anneniz, klonlanmış 24 fetüs grubundan birisi.
Your mother was one of a batch of 24 cloned foetuses.
Eğer bu Crichton'un çocuğuysa, onun fetüs DNA'sından solucan delikleriyle ilgili babasının bildiği her şeyi öğrenebiliriz.
If this is Crichton's child, we could learn all he knows about the wormholes from this fetal DNA.
Eğer fetüs ölürse sizler de ölürsünüz.
If the fetus dies, so will the both of you.
Bundan dolayı, fetüs zayıflayacak.
Therefore, the fetus will be debilitated.
- Hayır, fetüs.
- No, your foetus.
Dün gece kafan bir fetüs tarafından kesildi.
Last night you were beheaded by a fetus.
Bir fetüs olabilirdi, bir pelte bebek olabilirdi.
Well, could have been a fetus, could have been a jelly baby.
Aslında pelte bebek ve fetüs arasında gri bir bölge olmaması konusunu.
That there isn't, in fact, a Gray area between a jelly baby and a fetus.
O zamana kadar fetüs karşılaştırmasını bitirmiştim.
Well, I'd finished the fetus comparison by then.
Gün boyunca ne kadar mutlu olursam olayım geceleri baltalı bir fetüs oluyor.
However happy i am during the day, at night... Well, there's a fetus with an axe.
Balta kullanan bir fetüs mü? Evet.
An axe-wielding fetus?
Tanrım, fetüs mu varmış?
Oh my God, is it a fetus?
"Hamilelik" veya "fetüs" demelisin.
You're not supposed to say "baby". You're supposed to say "pregnancy" or "fetus".
Eğer tekmeleyip çekiştirecek bir fetüssem... Fetüs böyle yapar... Fetüsler...
If I'm a fetus going off to kick and stretch, that's what fetus... feti do.
- Fetüs kalıntıları?
- Fetal remains?
Bunlar fetüs kulak kemikleri.
These are fetal ear bones.
Fetüs monitörünü getir.
- Okay, get a fetal monitor.