Fighter перевод на английский
4,081 параллельный перевод
Efsanevi Dövüşçü 2 :
Put a trailer up for Legendary Fighter 2 :
1988 yılında MongoBlaster Turnuvası'nda Street Fighter'da dünya rekorunu kırmıştım.
Back in'88, I set the world record on Street Fighter at the MongoBlaster Tournament.
Doğrusunu söylemek gerekirse elime bozukluk tutuşturup beni Street Fighter'ın önüne attın ben de Bruce Lee oluverdim.
Truth be told, you throw me a token and jump me in front of Street Fighter, and... I turn into Bruce friggin'Lee.
Street Fighter'daki en yüksek skoru.
Her high score on Street Fighter.
Seyirci kalarak özgürlük savaşçısı olunmaz.
You can't become a freedom fighter by watching.
Herkes ya bir devrim savaşçısı ya da pirinç tarlalarında gübre olacaktı.
Everybody will be a fighter of the revolution or just some fertilizer for rice fields
- Galiba yeni bir dövüşçümüz var, Ter.
Looks like you got a new fighter, Ter.
Kendimi bildim bileli hep bir savaşçı olmuşumdur.
[Deadpool] Ever since I can remember, I've always been a fighter.
Uçakta uyku hapı aldım, sonra vazgeçtim, ve "Zapvigil" denen ilacı aldım ki, görünüşe göre İsrailli savaş pilotlarının uyanık kalmak için kullandığı bir şeymiş.
I took a sleeping pill on the plane, and then I changed my mind, so I took this thing called "Zapvigil," which, apparently, is what Israeli fighter pilots use to stay awake.
Bir çeşit suç savaşçısı değil mi?
Uh, something of a crime-fighter, isn't he?
- Dövüşçü olmak için hâlâ fazla narin.
Still too pretty to be a fighter.
Biri inanılmaz yetenekli bir savaşçı.
One's a proficient fighter.
- Babam da dövüşçü, biliyor musun?
My pops was a fighter, you know?
Bu raunt durum değişebilir. Çünkü Malone çok dayanıklı bir dövüşçü olarak bilinmez.
... might be the difference we see here because Malone is not known as a strong endurance fighter.
Sokak dövüşçüsü gibi tutuyorsun.
You're holding it like a street fighter.
İçimizden biri bir Chitauri savaşçı gemisini ele geçirecek ve onu yem olarak kullanacak.
One of us takes one of the Chitauri fighter ships and uses it as a decoy.
Yok Edici Drax. Delifişek, büyük savaşçı.
Drax the Destroyer... loose cannon, great fighter.
Ben bir Çeçenim, bir savaşçı.
I'm a chechen, a fighter.
Şef, Yuchi'nin yanı sıra Da Lisi'de kuvvetli başka bir dövüşçü var.
( Dondo ) Chief! ( Dondo ) Alongside Yuchi... ( Dondo )... there's another strong fighter in the Da Lisi
Tarih onu mükemmel bir savaşçı olarak hatırlayacak.
History will remember him as a great fighter.
Bugünlerde bir MMA dövüşçüsü olmak zor.
Its hard to be an MMA fighter these days.
Bir dövüşçünün kendi ritmi olmalı.
A fighter must have his own rhythm.
İyi bir dövüşçü olabilmek için.
Vary your combinations to be a good fighter.
bildiklerini değiştirmelisin.
Vary your combinations to be a good fighter.
Fakat yerel bir dövüşçü, Edwin Lo'nun da iyi bir kariyeri var.
But local fighter, Edwin Lo has an okay record.
Hayır, onlar savaş uçağıydı.
No, those were fighter jets.
Ama okuldaki çocuklar... Çünkü bilirsin hani. Eski bir kafes savaşçısıyım ben.
But, uh, the kids at the school- -'cause, you know, I was a former cage fighter, and then I started working with kids.
Ama gördüğüm kadarıyla o bir savaşçı. Şansı var.
From what I saw, though, he's a fighter, so he's got a chance.
Haklısın o tam bir savaşçı.
You're damn right he's a fighter.
Er ya da geç, her boksörün kazanamayacağı bir maç gelir.
Every fighter knows sooner or later, there's a fight you can't win.
Daha iyi bir dövüşçü olmayı ve öğretebileceğin diğer her şeyi öğretebilirsin.
Learn to be a better fighter and learn all the things That you can still teach me.
Ve ben de bir suç savaşçısıyım.
And I am a crime fighter.
Sen kötü bir dövüşçüsün Frank.
You're a crap fighter, Frank.
Savaş uçağı pilotlarının radyo yayınlarını denetliyorum.
I'm monitoring the fighter pilots'transmissions.
Sen bir savaşçısın.
You're a fighter.
Seni pek savaşçı biri olarak bilmezdim.
I had never known you as much of a fighter.
Özgürlük savaşçısı nerede? Gerçeği mi arıyor?
So where's the freedom fighter - - out seeking the truth?
Pek de iyi kavga edemiyormuş!
Well, she's not much of a fighter!
Öldürmek için eğitilen bir savaşçıydı.
He was a fighter, trained to kill.
Görevlerimden biri de jet uçaklarının uçuş bilgilerini genel sunuya toplamaktı.
Part of my job was dumping in the fighter jets'flight data onto a central server.
Kahretsin, altı yönünde bombardıman var.
Shit, there's a fighter on my six,
Adam itfaiyeci.
It's a fire fighter.
Bu adamla sorunlarım vardı ama iyi bir itfaiyeciydi.
- Look. I had my issues with the man, but he's a fire fighter and a good one.
Tamamen uyan bir profile sahip. Kundakçı itfaiyeci profiline Hadley cuk oturuyor.
There's a well-established psychological profile for fire fighter arsonists, and Hadley fits it to a tee.
Kevin Hadley, başka bir itfaiyeciye karşı uygun olmayan davranışlar sergiledi.
Kevin Hadley exhibited unacceptable behavior toward another fire fighter.
Chicago'nun bir itfaiye eri olarak deneyecek kadar salak olan kişilerin acil servisi doldurduğu bir gösteriyi gerçekleştireceksin!
You are a fire fighter with the city of Chicago, and you are promoting a dangerous stunt that has filled emergency rooms with victims who are stupid enough to try it!
İlki Güney Sudan'dan eski özgürlük savaşçısı.
Ex-freedom fighter from South Sudan.
# Kaplanın gözleri gibi gözlerim, savaşçı gibi #
♪ I got the eye of the tiger, a fighter ♪
# Kaplanın gözleri gibi gözlerim, savaşçı gibi #
♪ I got the eye of the tiger ♪ ♪ A fighter ♪
Ben devrimciyim polis değilim.
I'm a fighter, not a cop.
Kötü ganimet?
Not a UFC fighter in sight?