Finished перевод на английский
23,068 параллельный перевод
Ben de bu iş bitene kadar elime silah almayacağım.
I won't pick up a gun until this is finished.
Tahribatın bile bitmiş değil.
It's not even finished.
Okuma yazma ödevimi bitirdim.
Just finished my reading and lettering.
- Erkenden bitirdim.
Finished early.
Harry Clayton'ın işi bitti.
Harry Clayton is finished.
Sözünü bitirmedin sanıyorum.
I take it you haven't finished.
Bitti mi?
Are you finished yet?
Bulduğunda, Feron bitecektir.
When he does, Feron will be finished.
Ve Emma Piper'ın işini bitirdi.
And Emma finished her off.
Mary Sibley'in işi bitti.
Mary Sibley is finished.
Liseyi bitirmem için ne gerekiyorsa yaptı.
He made sure that I finished high school.
İçeride sadece iki müşteri var, onlar da bitirdi... Şu evraklarla ilgileniyorum.
There's only one couple, and they're finished with their... tariq, I'm busy with this paperwork.
Ve işimiz bittikten sonra, bir daha savaş çıkmayacak.
And after we're finished... there will be no more war.
Kendimdeyim ve işim bitmedi ayrıca eleştirine çok alındım.
I am myself, and I'm not finished, and, by the way, I resent the critique.
Benden istediği her şeyi yaptıktan sonra...
By the time I finished doing everything she asked me...
Sonuncusunu bitirdim.
I finished the last one.
Bak, bana sehir disina çikacagini söylememisti ama kitabinin siradaki bölümünü bitirdigini biliyorum ve o sayfalari patronuma göndermeden önce benim incelemem gerekiyor.
Look, he-he didn't tell me he was going out of town but I know that he finished the next chapter of his book and I'm supposed to proofread the pages before I e-mail them to my boss.
Kitap bitene kadar işleri yolunda tutacağına inanıyorum.
'I'm depending on you to keep things in perspective until the book is finished.
Bu da işim bitince neye benzeyeceği. Vay canına.
And this... is what it's gonna look like when it's finished.
Şu şaklabanlıkları bitirelim artık.
Let us be finished with this charade.
- "Daha" burada önemli olan kelime.
We are not finished yet.
Cihaz bitmedi.
The device isn't finished.
Araziyi seçtik. Bütün izin ve son planların iki ay içinde hallolmasını bekliyorlar.
We have picked a site, and, uh, they expect all the permits and, um, finished plans will be done in the next two months.
Bu kadının işi daha bitmedi, değil mi?
She's not finished, is she?
S.H.I.E.L.D akademisinde sınıfı birincilikle bitiren kişiyi söylediğini varsayıyorum.
Oh, I assume you're referring to the one who finished top of our class at S.H.I.E.L.D. Academy.
S.H.I.E.L.D ile işim bitti.
I'm finished with S.H.I.E.L.D.
Biz sadece öğle yemeği bitmiş olur.
We'd just finished lunch.
Merhaba. Evet, izinsiz avlanmayla ilgili raporu bitirmek üzereyim.
I'm almost finished with the report on that poaching case.
Najd, seninle işinin bitmediğini söyledi.
The nåjd says you haven't finished yet.
İçinde güzel bir şekilde bitmişti, koltuklar ve kontrollerin kullanımı çok kolaytı.
It was beautifully finished inside, the seats, and the controls were very easy to use.
Yarışı sadece bir Ferrari prototipi tamamladı, Ama bunu kazanmak için yeterli oldu.
Only one Ferrari prototype finished the race, but that was enough to win it.
Ve Ferrari de gt sınıfı kazandı ve onlar 1-2-3 genel olarak bitirdi.
And Ferrari also won the gt class, and they finished 1-2-3 overall.
Dan arabaya dokunmamış olsaydı, bıraktığı yerdeydi, o da Saniye bitmiş olurdu.
If Dan hadn't had touched the car, just left it where it was, he would have finished second.
1967'de Daytona'da altı gt40'dan sadece biri çıktı.
Only one out of six gt40s finished at Daytona in 1967.
Daytona'daki sezonun diğer 24 saatlik yarışında 1-2-3 bitti.
They finished 1-2-3 in the only other 24 hour race of the season at Daytona.
Arkadaşınlarınla kahvenizi bitirdiniz.
I see you and your friends have finished.
- Şimdi eve mi döneceksin? - Hayır, işim daha bitmedi.
I haven't finished.
Bitti mi?
Finished?
Yeni bitirdim.
Just finished reading it.
- Sorgu sona erdi Danny.
- Interview's finished, Danny.
- Sorgulama bitti Danny.
- Interview's finished, Danny.
Tamamlandığında bir orduyu püskürtmeli.
When it's finished, it should repel an army.
Wulfing buraya varmadan kapılar tamamlansa iyi olur diyordum.
I thought it would be nice if the gates are finished before the Wulfing get here.
Sonuna kadar bekliyorum. Bunun.. la..
I'll wait'til you're finished with... it.
Fakat Celinex'in gelecek yılki klinik denemelerine kadar hazır olması beklenmiyor.
But Celinex wasn't expected to go into clinical trials until next year. So the drug's not even finished yet.
Bu doğru değil.
That's not true. The album's finished.
Bazen keşke okulu bitirseydim diyorum... Yada fotoğrafçılık kursunu...
Sometimes I wish I had finished college...
- Bitti mi?
- Have you finished?
İşleri bitene kadar!
Until finished.
- Çünkü tamamlamadın.
- Because you're not finished.
Merhaba, adım Kyle Madison ve Yeniden Doğuş'umu tamamladım.
Hi, my name's Kyle Madison, and I just finished my first Rebirth.