Fish перевод на английский
21,584 параллельный перевод
Tuvalet kâğıdı, ton balığı çalıyorlar.
Stealing my toilet paper, tuna fish.
Çok çabuk öğrendi. Onu çalışırken görmelisiniz, herkes onu seviyor.
He took to it like fish in water, you should see him took the room, everyone likes him.
Akvaryumdaki balıkları beslememe izin veriliyor.
I'm allowed to feed the fish in the aquarium.
"Butik", "küçük balıklar" için bir örtmece.
"Boutique" is a euphemism for "little fish."
Bana ağaç kabuğu mu balık pulu mu, bir şeyler verdi.
He gave me some kind of tree bark or fish powder.
"Nehir, kaplanlar için banyo yapıp, avlanabilecekleri," "hatta balık tutabilecekleri..."
The river offers this tiger a place to bathe, hunt, or rather, fish...
Belki bir bitki kökü, balık yağı, veya deneyebileceğim başka bir şey yok mu?
Maybe some kind of root or fish oil, or something I could try?
Ama nehirlerde tekneler yelken açıyor ve balıklar yaşıyor bu yüzden bazı nehirler derin olmalı...
But boats sail on rivers and fish live in them, so some rivers must be very deep...
Yiyeceğimiz yok ama balıklar ısırmıyor en azından.
It's just, you know, we don't have food and the fish aren't biting.
Balık tutarken konuşmazsın.
You don't talk when you fish.
- Şunu al. - Balık tutmuşlar.
... they got fish.
Baş teröristlerden bazılarını bize versinler diye birkaç önemsiz teröristi sıkıştırmıştık.
Some low-level terrorist we could lean on to get us some bigger fish.
İki kayıp ruh, akvaryumda yüzüyor!
Just two lost souls swimming in a fish bowl!
Sence ne kadar kısa sürede balık koyabiliriz içine?
How quickly do you think we can put the fish in?
Göleti balık için hazır hale getirmek için ne güzel bir gün.
What a new day to get the pond ready for the fish.
Şimdi yemleyin bakalım balığı.
Alright, now just feed the fish.
İşte balığın.
Here's your fish.
Büyük balıkların peşindelermiş.
Bigger fish to fry.
Uçan balığın mevcudiyetine bile inanmıyordun.
You didn't even believe flying fish existed.
Onlar sadece balık gibi ağızlarını oynatıyorlar çünkü onlara yeterince iyi olmadıklarını söylediniz!
They just open their mouths like fish because you think they are not good enough!
Akvaryum bakımı yapıyordu.
He was servicing fish tanks.
- Çocuklar balık tutabilir.
- So the child may fish.
Çocuklarım da tutmayacak.
My kid's not gonna fish.
Ben tutarım.
- I fish.
Balık tutmalıyız.
And fish.
Malta, rıhtımın altında büyük bir balık sürüsü var.
Malta! There's a huge school of fish under the dock.
Taş balığıymış.
It's a stone fish.
Şu taş balığıyla uğraşmayı kesin.
Stop messing with the stone fish.
Kocaman bir balık sürüsü rıhtımın tam altına geldi.
A whole school of fish came swimming right under there!
Anne, şu balıkları bozulmadan içeri alman lazım.
Mother, you have to take the fish inside before they spoil!
Yakaladığın balıklar nerede, Thor?
Where's the fish you caught, Thor?
Bir iyilik yap da şu balıkları at.
Do me a favor and throw away the fish.
Lütfen gidip şu balıkları atar mısın?
Thor, will you please go and throw the fish away?
Sonra da kızarması için büyük balıkla toz olacaktım.
Then dust off with bigger fish to fry.
Balık mı yiyeceksin et mi?
You gonna have the fish or the steak?
Mezun olduktan sonra, balıklı tako kamyonumuzu işletmek için LA'e taşınacağız.
Right after we graduate, we're moving to LA to open our fish taco truck.
Evet, ihtiyacımız olan tek şey bize balık, tako ve kamyon almanız.
Yeah, all we need is for you to buy us fish, tacos and a truck.
Ben de, istediğin bir ganimetse Olvido'da balıklara atman için seni parçalara ayırabilirim dedim.
I told him if he wanted a trophy, I could cut pieces of him off and let him fish for them in the Olvido.
İyi bir balığın?
A nice piece of fish?
Balık yedin mi?
Have you eaten fish?
Balık tutuyor musunuz?
You catch fish?
- Onların sıcak balık sandviçlerine bayılıyorum.
I love their hot fish sandwich.
Neden ki, gölde insan yiyen balık mı var?
Why, are there man-eating fish in there?
Bölge nüfusunu kolayca ele geçirmeliyiz.
Right now we have the Zone population like fish in a barrel.
Balık mı yoksa tavuk mu istersin?
Do you want the chicken or the fish?
New fish?
New fish?
Balon balığıyla aynı derecede zehir içerir
It has the same poison as a puffer fish.
Eğer balon balığı yemezsen bir şey olmaz ama bu yaratık ısırabilir.
You're safe if you don't eat puffer fish but this critter bites.
Balık için de sağol
And for the fish too.
Ve siz, kızlarıma baktı.
And you girls have bigger fish to fry.
Ben balık tutmadım.
I didn't fish.