Fitz перевод на английский
1,834 параллельный перевод
Fitz burada olmak istedi, fakat ona sana biraz daha zaman vermesini söyledim. Leo...
Fitz wanted to be here, but I told him to give you a little bit more time.
Onunla konuşmam gerekiyor, Fitz, lütfen.
I need to talk to him, Fitz, please.
En içten dileklerimizle, Fitz, Mellie, Cyrus, ve tüm Beyaz Saray ailesi "
"Sincerely, Fitz, Mellie, Cyrus, and your entire White House family."
Neden? Çünkü o, Daniel Douglas olmadan da, Fitz ve generali katledebileceğini ve başkan olabileceğini biliyor.
Because he knows that even without Daniel Douglas, you could slaughter Fitz and the general and become President.
Bu nasıldı, Fitz?
How was that, Fitz?
"Fitz yapışkanları"
Fitz stickers.
Bay Fitz!
Mr. Fitz!
Günahsız kimse yok, Bay Fitz.
"He who is without sin," Mr. Fitz.
- Bay Fitz, neler oluyor?
Mr. Fitz, what's going on?
Bay Fitz?
Mr. Fitz?
Bay Fitz ile hala böyle yakın olduğunu fark etmemiştim.
I didn't realize that you and Mr. Fitz were still so close.
Bay Fitz, senden kurtulmayacak kadar centilmen biri.
Well, Mr. Fitz is too much of a gentleman to kick you to the curb.
Konu Bay Fitz olunca kendine yalanlar söylemişsin sanırım.
I'm guessing that you've done some lying yourself when it comes to Mr. Fitz.
Ders çıkışı da kalıyorum.
I'll be seeing Fitz out of class, too.
Babam, Bay Fitz ile bahar oyunu hazırlamamı planlamış.
My dad drafted me to co-direct the spring play with him.
Bay Fitz, siz misiniz?
Mr. Fitz, is that you?
Bay Fitz burada yok. Yalnız kalmak istemiyorum çünkü her neyse bu mesajı alır almaz lütfen okula gel ve beni hemen al.
Mr. Fitz isn't here, and I don't want to be here by myself because... anyway, as soon as you get this message, please come to the school and pick me up immediately.
- Bay Fitz?
Mr. Fitz?
Belki Bay Fitz'in tiyatroya seçtiği başka biridir.
Maybe it's somebody who's working on the play with Mr. Fitz.
Çok isterdim ama Fitz makalemi yeniden yazdırıyor.
I would really like to, but Fitz is making me redo this essay, so...
- Fitz.
- Fitz.
Görüşürüz, Fitz.
See you around, Fitz.
Fitz aynısını sipariş etti.
And that's exactly what Fitz ordered when he was there.
Bay Fitz mi?
But Mr. Fitz?
Bay Fitz böyle...
Mr. Fitz isn't...
- Niye Bay Fitz'in dosyalarını çalıyor?
Why is Mona stealing papers from Mr. Fitz?
Mona-Fitz bağlantısı için endişelenmemiz gerekmiyor mu?
Isn't there some sort of Mona-Fitz connection we should be worrying about?
Erkek Düşmanları'nın başkanısın gözünü Ezra Fitz'den ayırmamaya ne dersin?
You're President of the man-haters club, how would you feel about keeping an eye on Ezra Fitz?
- Fitz'in tam hali olan Fitzgerald?
Fitzgerald as in Fitz?
Niye Ezra Fitz'den bahsetmedin?
Why didn't you tell us about Ezra Fitz?
Bay Fitz mi demek istedin?
Do you mean Mr. Fitz?
Bay Fitz aile meseleleri için izin aldı.
Mr. Fitz took time off for a family emergency.
Ya, Bay Fitz'in sınfında çıldırdığını duydum.
Yeah, I heard she flipped out in Fitz's class today.
Rosewood Lisesi'nde çalışıyorum, Ezra Fitz'in çalıştığı yerde.
I work at Rosewood High School, where Ezra Fitz works.
- Fitz'in arabasını park yerinde gördüm.
I saw Fitz's car in the teacher's parking lot.
Sence bu her neyse arkasında Fitz mi var?
Do you think Fitz was behind whatever that was?
- Ezra Fitz'le buluşmak gibi mi?
Going to meet with Ezra Fitz? Get in.
Farkına varmaya başladığınızda Fitz'e bu işi bırakmak istediğimi söylemeye çalıştım.
When you guys started to catch on, I tried to tell Fitz I wanted out.
Eğer Mike'ı terk etmek zorunda kaldığı içi kızmışsa belki Fitz'e bunu ödetmeye çalışmış olabilir.
Well, if she was upset that she had to dump Mike, maybe she was trying to make Fitz pay.
Fitz de bunu doğruladı.
Fitz is just confirming it.
Bunun, Bay Fitz'in Rosewood'dan istifa etmesiyle ilgisi var mı?
Does this have anything to do with Mr. Fitz resigning from Rosewood?
Fitz, içmeyi bırakman lazım.
Fitz, you need to stop drinking.
Fitz, bana bak!
Fitz, look at me!
Fitz, gerçek bir yana aynı eyaletten geliyorsunuz,
Fitz, aside from the fact you hail from the same state,
Fitz, o iyi bir adam, fakat nasıl hizmet ettiğini bilmesemde...
Fitz, he is a good man, but I just don't see how he serves...
Tüm Beyaz Saray basın ordusu Fitz / Olivia ateşiyle alevlenmiş durumda.
The entire White House press corps is pouring gasoline on the Fitz / Olivia Pope fire.
Bu benim hatam değil, Fitz halkın içinde Olivia'ya şehvetle bakıyor.
It's not my fault Fitz makes googly eyes at Olivia in public.
Fitz'in fahişelerinden birini asla kabullenmem.
I would never embrace Fitz's whore.
Bu tatlı öğle yemeği bir kaç gün daha konuşulur, böylece söylentiler alıp başını gidemez tabi eğer Fitz ve sen bir hata yapmazsanız.
This little lunch will work for a few days, but the rumors won't go away, not if you and Fitz slip up.
Ezra Fitz, Ravenswood adresi
( cell phone ringing )
Fitz.
Fitz.