Flushes перевод на английский
140 параллельный перевод
Bulantı, kızarma, düzensiz nabız?
Nausea, flushes, slippery pulse?
( Tuvaletten su sesi )
( Toilet flushes )
Kar yağıyor pencereleri açmışsınız size sıcak geliyor galiba!
You even left the window open! You get the hot flushes, not me!
Dicks onları çıkarınca ben soldan... -... önlerini keseceğim ; siz arkadakilerin.
When Dicks flushes them out, I'll cut off the left flank ;
Eğer o, zenci kanatlanıp uçarsa, bize biraz atış fantazileri göster.
If he flushes that nigger, you could really show us some fancy shooting.
Papazlarım, kızlarım ve royal floşum olacak... ve ben hepsinin şefi olacağım!
I'll have kings and queens and royal flushes, and I'll be chief of all!
Jokeyler at binerken ata doğru eğilir ve ateş basar.
I know horse players that play hunches and hot flushes.
Bacaktan asa, düz seri ve floş var.
Jokers with aces, straights, and flushes.
Ateşin varken neden o bardağı elinde taşıyorsun.
Why do you carry that glass around, when you have hot flushes.
[Tuvaleti çekiyor]
[Toilet flushes]
bir harf gibi yani! Dükkana göz kulak olduğunuz için sağolun millet.
Oh... just like the letter. [TOILET FLUSHES] Thanks for watching the store for me, guys.
Tek tesellim, babam bu utancımı görecek kadar yaşamadı.
I'm only glad my father didn't live to see my shame. [TOILET FLUSHES] Dad.
Ne o, parlak çocuk, meşgul müydü?
What, was the 4000 Flushes guy busy?
Sindirim sistemindeki zehirleri atmak için.
Flushes all the toxins right out of your system.
Ya da daha doğru söylemek gerekirse sifonun kimin için çekildiğini.
Or, to put it more accurately, ask not for whom the toilet flushes.
Tamam.
( toilet flushes ) Over and out.
Tabii ki. Sifonu çekiyor.
It flushes it.
[Toilet flushes] Kusura bakma, Büyükbaba.
Sorry, Grandpa.
Elbette hayır.
- Of course not. - [Toilet Flushes]
Stegosaurus plakalarına kan pompalıyor, korkutucu bir renk görüntüsü yaratmak için.
( Snarling ) The Stegosaurus flushes blood into his plates, creating a frightening display of colour.
- Serum fizyolojik. lslak mendil.
Saline flushes. Need alcohol wipes. Okay.
Dinleyin "Menopozdan önceki 10 yılda bütün ay süren adet dönemleri aşın sıvı tüketimi, uykusuzluk, depresyon, terleme ya da düzensiz adetler görebilirsiniz."
Listen : "Ten years before menopause you may have symptoms including : " all month long PMS, "fluid retention, insomnia, depression, hot flushes or irregular periods."
- Akıp akmaması umurumda değil.
- I don't care if it flushes or not.
[SİFONU ÇEKER]
[FLUSHES]
Test gibi bir şey miydi? Üç lümene de dikkat et.
Make sure he flushes all three lumens.
Her hangi bir destede 1,277 floş.
1,277 flushes in any given suit.
Önce yukarı çevir. Ama... Birileri yukarı tuvaletten, sifon çekerse... haşlanırsın.
You got to crank it all the way up, at first, and... if somebody flushes the toilet in Bayonne, you are going to get scalded.
( Tuvalet sesi )
( TOILET FLUSHES )
Sembollere dokunursun, döner, ışık içinden çıkıp kenarlara doğru yayılır.
You hit the symbols, it spins around, lights come on and it flushes sideways.
Bayağı güzel.
- ( FLUSHES ) - Very efficient.
Çünkü sifonu çeker. Ama maalesef, gidip gitmediğini kontrol etmez.
Ah, because he flushes, but unfortunately he doesn't check its gone
Öyle geniş açtım ki siyah bir polis atıldığında artık kimse fark etmiyor.
Yeah, opened it wide enough so that when a black officer flushes out... -... no one really notices anymore.
Şey, hipokampüs'ünüz diğer beyin dokusunun bıraktığı kimyasal dalgalardan etkileniyor...
Well, the hippocampus is experiencing cerebral flushes... of waves of other chemicals being released by the other brain tissue...
İşte böyle.
- [Toilet flushes] - Wendell : Here we go.
İlk iş olarak erkekler tuvaletini onaracağını düşünmemiştim ama şu konuşmana 4 sifon sesi veririm.
I didn't think you could top fixing the men's john... but I gotta give that speech four flushes.
Birisi kafanızı klozete sokup sifonu çektiğinde olur.
It's when someone dunks your head in the toilet and then flushes it on your face.
Tamam, ilk bir kaç saat elini sıkı tut.
OK, play it tight for the first couple of hours. Don't chase any flushes or inside straights.
veya da dışarıda bekleyin.
Or waiting to throw up. - [Toilet Flushes]
Dedektif sifonu çeker ve ardından korkunç bir şey meydana gelir.
He flushes it, and then the terrible thing happens.
Pekmezli limonatayla bünyesini temizliyor.
Doing that maple lemonade fast. Flushes you out.
- Benden istediğin...
[Flushes] - You're asking me...
Tanrım!
( Toilet flushes )
- Kaçılın, sıçacağım!
[Flushes] - Gangway! Gotta poop.
# Bütün ruhumu boşaltan #
* That flushes all my soul
Genelde insanlar not bırakır.
( toilet flushes )
Hey!
( toilet flushes ) Hey!
Randy?
[Toilet Flushes] - Randy?
"Oturduğunuzda otomatik olarak su püskürtmeye başlar."
( Laughs humourlessly ) A hands-free toilet. "It senses you are there and automatically flushes."
Evet!
"It senses you are there and automatically flushes."
Oldu mu?
( flushes ) all right?
Alkol yüzüme renk veriyor.
The alcohol flushes me.