Fotoğrafini перевод на английский
29 параллельный перевод
Çinli bir ailenin fotoğrafini çekmesini istiyorum.
I want her to take a portrait of a Chinese family.
- HERŞEYİN FOTOĞRAFINI ÇEKİYOR.
- She photographing everything.
Onun fotografini elime alip hüngür hüngür aglamak istiyorum!
I want to hold her photograph and cry my heart out!
Ona, Vince'in direkle bir fotografini çekecegimizi söyledim.
I told him Vince would take a picture in front of it, though.
Tamam, bil bakalim ne yaptim, Annesinin cerceveli fotografini kirdim,
Okay, so guess what, I broke a framed picture of his mother,
Neden babaanneninde fotografini cekmiyorsunuz?
Why not go to take pictures of Grandpa too?
Sevgili arkadasim, kal ve herkezin fotografini cek eger istersen fakat bu kus ucuyor
My dear friend, stay and photograph all the people if you like, but this bird is flying.
Sana buldugum resmin bir fotografini gönderiyorum.
i'm sending you a jpeg of a painting i found.
sen onun bir fotografini cekebilirmisin cunku bence o Rochel icin cok uygun birisi?
You can take a picture of it and get your résumé, because I think it would be great for Rochel?
Izin ver senin ve güzel esinin fotografini cekeyim
Let me photograph you and your lovely wife
Surekli kendisinin fotografini cekmeye zorlardi beni.
She always used to make me take pictures of her.
Bugün Gandhiji'nin yasadigi en son hatiralarin fotografini gördüm.
Today, I saw the photo of Gandhiji's final moments.
Neden vücutlarinin fotografini cektin?
why are you taking photographs of the bodies?
En iyi anne ile en iyi babanin bir fotografini çekebilir miyim acaba?
Can I get a photo of the best mom and the best dad, please?
Fotografini alip sizlere de gonderiyorum.
I'm gonna get a screen grab and send it out.
Birkaç ay önce yerel bir hava alaninda bir adamin fotografini çekmistim ama onu özledim.
Couple of months ago, I was meant to take a picture of a man at a local airport, but I missed him.
Fark etmeden çekilmis oldugun bir fotografini gördün mü hiç?
Have you ever seen a photograph of yourself taken when you didn't know you're being photographed?
Size sadece tuvalet kamerasindan cekilmis ciplak fotografini verebilirim.
All I can give you is this naked picture of him taken from my toilet cam.
Fotografini çekmem gerekiyor çünkü seni kaçirip kaçirmadiklarini ögrenmeliyim.
Well, I need to take your picture to see if you're on a milk carton somewhere.
Dedektif Fusco, Kruger'in hesaplarini bosaltmak için kullandigi sahte kimlikten fotografini çikarmis.
Detective Fusco got his photo off the phony ID. He used to cash out Kruger's accounts.
Fotografini yolluyoruz simdi.
We're sending a photo now.
Cüzdaninda onun fotografini tasiyor.
She keeps this photo in her wallet.
Fotografini çekip, Bunu Wendy'e gönder..
Take a photo and send it to Wendy.
Michael'in bir fotografini gordum.
I saw a picture of Michael.
Fotografini cekmeyi denedim.
I tried to take a picture of her.
Helene'in fotografini nasil ortaliga yayarsin?
How the fuck could you send out that picture of Helene?
Fotografini cekmissin yurt odanda.
You took a picture of her. In your dorm room.
Sana fotografini yollarim.
I'll send you a picture.
Belki fotografini masasina koyarsin.
Maybe put his headshot on his desk.