Franny перевод на английский

Bob ve Franny...

Bob and Franny...

Bu yüzden mi Franny'nin düğününde ortalıkta yoktun?

Oh. Is that why you didn't show up at Franny's wedding?

- Franny, lütfen.

- Franny, please.

Bu yedi genç kız hakkındaki bir şarkıydı..... şimdi de Franny Veenman bizlere The Ballade of Real Life'ı söyleyecek.

That was the song about the seven girls but now Franny Veenman will sing The Ballade of Real Life.

Franny Veenman'a arıyordum.

I was looking for Franny Veenman.

Konuştuğun bayan Franny Veen değil miydi?

But the lady you were talking to is Franny Veen, isn't she?

- Franny Veenman.

Franny Veenman.

- Franny Veen'i tanıyor musun?

- Do you know Franny Veen?

Karım ve kızım Franny Veen'e bayılır.

My wife and daughter love Franny Veen.

Peki ruh Franny Veen'in neresinde?

But where does the soul reside in Franny Veen?

Aktris Franny Veen, şehrimizde de büyük bir başarıya imza attığı Phaedra rolünden bahsedecek.

Franny Veen, one of our actresses, tells us about the role of Phaedra, that has been a huge success and that she created in our town.

Franny, artık bu huzurla yaşayabilirim.

In that peace, Franny, I will now be able to live.

- Frannie, aradığın özel biri var mı?

Say, Franny... you looking for anybody special up there?

Hey, Frannie!

Hey, Franny.

Frannie, kamyon bizi geri götürmeye geldi.

Hey, Franny, the truck's here to take us back down.

Sarhoş olmadığına sevindim, Frannie.

Glad to see you staying straight, Franny. I believe that I've got a job for you.

Çoraplarımı alabilir. - Francis, altı dolarla bir oda tutup bavulumuzla fonografımızı da geri alabiliriz.

Oh, Franny, with $ 6 we could rent a room and get our suitcase and phonograph back, huh?

Frannie, kan kaybından ölecek gibi olmadıkça almazlar onu.

Franny, the ambulance this morning wouldn't take her anymore when she was bleeding to death.

Seni hep zeki bulmuşumdur, Frannie.

I always thought you were an intelligent man, Franny.

- Sen misin Frannie?

That you, Franny?

Frannie, bazı serserileri koruyan bir tanrı var herhâlde.

Oh my God, Franny, there must be a God that protects some bums.

Frannie, kendimi öldüreceğim.

Franny, I'm gonna kill myself.

İyiyim, Frannie.

- I'm all right, Franny.

Hey, Frannie? Samanyolu nerede, biliyor musun?

Hey, Franny... you know where that Milky Way is?

Franny.Geçen yarı yılda çocuktu, şimdiyse 60lardayız.

Franny. Last semester it was punk and now it's the'60s.

Franny değişiklikten hoşlanır.Hepsi bu.

Franny just likes change, that's all.

- Franny, biliyorum o senin koruyucu meleğin...

- Franny, I know he's your guardian angel...

Franny, Ne yapıyorsun?

Franny, what are you doing here?

Oh, Franny, bu...

Oh, Franny, this...

Larry ve Franny Simms benim çok yakın arkadaşımdır.

Larry and Franny Simms are very dear, close friends of mine.

Franny ve Zooey ya da 9 hikayeleri, Okudun mu?

- Yeah. Have you read Franny and Zooey or Nine Stories?

- Franny, hoş geldin.

- Franny, welcome back.

Neyin var?

What's wrong, Franny?

Franny.

Franny.

Kalbimi kırıyorsun sevgili Franny.

You're breakin my heart here, ol'Franny.

Hepimiz için Franny.

All of us, Franny.

Ne diyorsun Franny?

What are you saying, Franny?

Fanny ile olan evliliğimin yasal olduğunu söyledi.

He said my marriage to Franny is legal.

- Franny!

Yo, Franny!

Franny, benim Mickey! - Evet, bunu görüyorum.

It's me, Mickey!

Haydi Franny, arkadaşım Papa'yı biliyorsun.

Come on, you know my friend Papa.

Sen neler yapıyorsun Franny? Wall Street'te işler nasıI?

Franny, how's Wall Street?

- Franny'nin bazı sorunları var.

- You know, Franny's got some issues.

Haydi Franny.

Come on, Franny.

Birden bire farkına vardım Franny, sen henüz evrimleşmedin değil mi?

It just dawned on me. You haven't fully evolved yet.

Bak, biliyor musun Franny, bu saçmalıklarına ihtiyacım yok.

Franny, I don't need this shit from you.

Franny, yine başlama tamam mı?

Don't start, okay?

- Bak Franny, benim için sorun olmayacağını bilmeni istiyorum.

I'm just telling you I'm okay with it.

- Haydi Franny, hep fazla titizsin.

Come on, you're prissy.

Franny ve Renee yaparlar diyordum ama öyle olmadı.

Thought maybe Franny and Renee would give me some, but it didn't work out.

- Kendini toplaman gerek.

You ought to get straight, Franny.