Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ F ] / Frigging

Frigging перевод на английский

662 параллельный перевод
Demek o yüzden bu harita böyle ağır.
So, that's why that map's so frigging heavy.
Ama bu sefer, kahrolası yılana güvenmeyeceğiz!
Only this time, we don't trust no frigging snake!
Ben kahrolası bir marangoz değilim.
I'm not a frigging carpenter.
Aynasız görünene kadar harika gidiyordum.
I had a great thing going till the frigging fuzz showed up.
Onların geçici serserilikler yaptıklarını düşünüyorsunuz.
You'd think they were the frigging fugitives.
Bir şair ve yazar olarak... bütün dünyayı gezmek... onlar hala oradayken bütün maceralarda yüzmek benim görevim adamım.
As a writer and a poet... it is my duty to get out there and dig the world... to swim in the whole frigging scene... while there is still time, man.
Kahrolası çölün ortasındayız.
We're out in the middle of the frigging desert.
Ben kendimin kadınıyım!
I am my own frigging woman!
Kahrolası fıstıklarını ne yapacağını biliyorsun.
You know what you can do with your frigging peanuts.
İlk kar yağdığında küreğimi o sert ve sulu karla doldurup 14 kat yukarıdan kafasına atıp, o lanet kafatasını çatlatacağım!
At the first snow I'm gonna fill my shovel with hard, wet snow and drop it all 14 floors right on his head. Crease his frigging skull!
Biliyorum, o kadar iğrenç ki, midemi bulandırıyor.
- I know. It's so frigging ugly, it makes me sick.
Hiç etmiyor dostum.
Not one frigging bit, pal.
Lanet olası Hemlock!
That frigging Hemlock.
Bu teleskopa dokunacak olursanız... kıçınızdan çıkarmak için ameliyat olmanız gerekir.
Either of you frigging vampires ever touch this telescope, you're gonna need surgery to get it out of your ass.
Şu kaya buzla kaplanacak.
It's frigging awful. That entire mother of a rock is gonna be covered with ice.
Kahrolası McKay.
Frigging McKay.
Üzerimde lânet var ve bütün bu sıkıntıları lânet olası saçlarımla yaşıyorum.
I've got the damn curse, and I'm having all these troubles with my frigging hair.
Tam anlamıyla bir canavar!
He's a frigging monster!
12 milyon dolarlık bir filmde allahın belası bir aynayı kırdırmıyorlar!
A 12 million dollar picture and they won't let me break one frigging mirror!
Senin uyduruk, zırva, uçuk, aptalca... kuantum ve safsata dolu saçmalıklarını daha fazla dinlemeyeceğim!
And I'm not going to listen to any more of your cabalistic, quantum, frigging, dumb, limbo mumbo jumbo!
O külüstür arabaların çalışmadığı için 250 genç... senin yüzünden ehliyet alamayacak.
I've got more than 250 sophomores who aren't going to pass driver education... because your frigging cars won't run.
Üşütük tüy tüccarları.
Frigging feather merchants.
Bu ürkünç oyun hayatımı enkaza çeviriyor.
This frigging game is wrecking my life.
- Kraliçe gelse bile umurumda değil!
- I don't care if it's noel frigging Coward!
Böcekler, sürüngenler, lanet amipler, bitkiler.
Insects, reptiles, frigging amoeba, plant life.
Bu bisikleti sevmiyorum!
I hate this bike! I hate this frigging bike!
- Yılan gibi dolaşmışlar.
- It's a frigging snake pit.
Tanrım, ne beyinsiz bir kaltak!
Christ, what a frigging scatterbrain!
Üç gündür orada araba yıkıyorum.
Three frigging days I'm out there washing cars.
Şuan babanız biraz sinirli çünkü 500 dolarımı yuttunuz. Ama bundan daha önemlisi hayır, aynı önemi taşıyan bir şey daha var bana verdiğiniz değeri gösterdiniz.
Right now your daddy's a little irritated because you cost your daddy 500 frigging dollars, but more important than that- - not more important than that, but as important- - you've shown me how little you care.
Sen soğuk kanlı bir delisin, biliyor musun?
You're a frigging lunatic, you know that?
En baştan beri o koca kafanı monitörden kaldırmadın.
You have your frigging head in that monitor the whole time!
Nasıl Avrupa'da olabilir?
How can frigging Bulgaria be in Europe?
Jean, aylak Polonyalılar bir gün erken gelmişler.
The frigging Poles have landed a day early.
Boşver şimdi skeci!
Never mind the frigging sketch!
Süper bir film!
Great frigging flick!
Bu mahalleden nefret ediyorum.
I hate this frigging place.
O bir Noel yıldızı falan değil.
That ain't the frigging Christmas star, Gris.
Jet gibi geliyordu!
It was some kind of a frigging jet!
Şu lanet şeyi çalıştıramadım.
I Can't Get This Frigging Thing To Work.
... Gerçekle yüzleş, eğer şanslıysan şeyin içinde, şeyin üstünde. garip bir kostümle buzun üzerinde -
Face it. If you're lucky, a year from now you'll be in a Snoopy costume in the frigging lce Capades.
Haberin yayılmış.
The frigging word is out on you.
Geldi baş belası!
It's a frigging hootenanny!
Gerekirse Kuzey Kutbundan gelirim.
From the frigging North Pole if I have to.
Ne yapıyor bu manyak.
That mad, frigging tart!
Bu memleketin neye ihtiyacı var biliyor musunuz? Öylesine fotoğraf çekme imkanına.
What this state needs is more frigging photo opportunities.
- Lanet Rex Manning Günü..
- Frigging Rex Manning Day.
Son kez söylüyorum. Sittiğimin çimlerine basmayın!
For the last time, would you please stay off my frigging grass, please.
Bunu lanet mememe vurarak göstermesi ilginç bir yol.
He's got a funny way of showing it, by elbowing me in my frigging tit!
Mal hatunlar.
Frigging women.
- Ne bileyim ben?
Do I look like Mr. Frigging Wizard?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]