Fuckin перевод на английский
17,516 параллельный перевод
Kafan basmıyor mu?
Hey, don't you fuckin'get it, man?
Artık herhangi bir sik hissedebiliyor musun?
Do you feel a fuckin'thing anymore?
Biliyorum ki burada sadece sen ve oradaki Bay Patates Kafa tek başınıza...
I know there's just you and... and Mr. fuckin'Potato Head over here and a bunch of smoke and...
Oldukça canlı görünüyor.
She opened her fuckin'eyes.
Lanet bir silahı var.
He's got a fuckin'gun.
Onlara bir şov mu vermek istiyorsun?
You want to give them a fuckin'show?
Hadi yapalım şu işi.
Let's fuckin'snap it in two.
Size her şeyi anlatırsam bir şaheser yaratamayız. Her şey sıradan olur.
If I told you everything, do you really think we'd be in the middle of what promises to be our fuckin'masterpiece?
- Sikeceğim.
Fuckin'hell.
O yüzden aklına mukayyet ol.
So don't get any fuckin'ideas.
Onun medeni bizimse barbar olduğumuz bir dünyayı asla kafam almayacak.
A world where he's the civilized one and we're the savages is a world I'm never gonna fuckin'understand.
- Kesinlikle olmaz.
- No fuckin'way.
- Lanet olasığı yumuşatacağım...
- I'll soften his fuckin'...
Kahrolası bir mesaj bile yok.
Not even a fuckin'text, okay?
Benim kafamı toplamam gerek, şu an her yere dağılmış halde.
I... I gotta get my head straight'cause right now, it's all over the fuckin'place.
Bu evde lanet bir sapıksın.
You're the f... Fuckin'pervert in this house.
Saat sabahın dördü lan.
It's fuckin'4 : 00 in the morning.
Lanet olası silah benim değil dostum.
Hey, that's not my fuckin'gun, man.
Bana ait olmadığını biliyorsun.
You know it's not my fuckin'gun.
Beni suçlayın ve s.ktimin telefonunu getirin.
Book me and get me to a fuckin'phone.
Beni s.ktimin yerinden yarın sabah çıkarın adamım.
Man, just get me fuckin'out of here tomorrow morning.
Biliyor musun Harry, eğer lanet bir rahip gibi yaşamasaydın işlerin böyle yürüdüğünü bilirdin.
See, Harry, if you wasn't such a fuckin'monk, you'd know what it's like out there.
Lanet çölün ortasındayız.
It's a fuckin'desert.
Polise haber vermek yok.
No fuckin'police.
Kimse isimlerini telaffuz edemediğinden bu isimleri taktık.
Call'em that'cause nobody can pronounce their fuckin'names.
Ve s.ktimin silahını da al.
And take your fuckin'gun.
Aynen böyle söyledi.
Her exact fuckin'words.
Tekrar burada olmak gerçekten acayip.
So fuckin'weird being back here.
İçeride birisini hakladınız mı?
Did y'all fuckin bump somebody in there?
S.ktimin alçıpanının tozu burnuma girdi.
All that fuckin'drywall dusk up in my nose.
O bok kanserojen.
That shit is fuckin'carcinogenic.
Koca sopasını Ronda Rousey gibi çıkardı.
He took out this big beaner like he was fuckin'Ronda Rousey.
Kimin yerleştirdiğini nereden bileyim lan?
I don't fuckin'know who did.
Lanet kayıtlar sahte yani.
Fuckin'records are phony.
Böyle işi s.keyim.
Fuckin'dammit!
Ne s.kim bir ironi bu değil mi?
Fuckin'irony, right?
Orada bin türlü badire atlatıyorsun ve video oyunu oynadığını sanan bir manyak sinemada seyircileri tarıyor ve ölüyorsun.
They survive that shit storm, then they get killed at the movies by some lunatic who thinks that spraying'the audience with an automatic rifle is a fuckin'video game.
- Seni öldürüm lan.
- I will fuckin'kill you.
Hayır, asla.
No. No fuckin'way.
Seninle hayatta konuşmamalıydım.
I knew I shouldn't have fuckin'talked to you.
Ödümü bokuma karıştırdın.
You scared the fuckin'shit out of me.
Lanet paranın izini sür.
Follow the fuckin'money.
Üstelik cinayet suçlamasından dolayı artık has adam olduğumu anlamışlardır.
Besides, now I got some serious fuckin'bona fides with that murder charge.
Bu heriflere kendini kanıtlaman için sağlam olman gerekir.
Fuckin' - A, with those guys you gotta bring it.
Gerçekten tepem attı.
I'm fuckin'pissed.
Lanet cüzdanımı unutmuşum.
I forgot my fuckin'wallet.
Şimdi lanet bir tutuklusun.
Now you're fuckin'under arrest.
Neyi bildiğimi, ne söylendiğini bana anlatma lan!
Don't tell me what I fuckin knew or what I was told.
Sonra geçen sene... Hollywood Bölümü'nden bir dedektifin bunun kıçını camdan içeri soktuğunu duydum. Hem de komuta odasının camından.
Then I heard last year, a detective in Hollywood division threw his ass through a plate glass window, right in the fuckin'watch office.
S.keyim ne anlamı var ki?
What's the fuckin'point?
SWAT ekibi gelirse oradan lanet bir poşetin içinde çıkarsın.
SWAT comes, you go out of here in a fuckin'bag!