Fırla перевод на английский
498 параллельный перевод
Fırla bakalım.
Go on.
Fırla. - Tamam patron.
- Okay, boss.
- Birazdan burada olur. - Geertje, seni istiyorum. - Fırla.
He'll be here any minute now.
Hep fırla ve git ve kimseye geri dönüp bakma.
All bounce and go and no consideration for anyone.
Hemen eve fırla!
Scoot on home.
İşte senin takdimin, fırla bakalım.
There's your introduction, go on.
Bir, iki, üç, fırla!
One, two, three, hike!
Hadi, fırla!
Come on!
- Fırla.
- Go
Sen, fırla senin sıran.
You, it's your turn.
Asansörü çalıştırın, fırla.
Start the elevator, go
Arkana bakmadan fırla.
Take off and don't turn around.
Fırla!
Git!
Sıfırla başladık Eddie, şimdi iş büyüdü. Büyük iş.
We started with nothing and it's all, Eddie, big business.
- Fırla!
- Spring!
Tut, tut. Fırla!
Hold it, hold it.
Tüm gücünle fırla!
Break! Break full!
Şimdi fırla!
Now break!
Tepeye ulaştığında tüm gücünle fırla.
When you ride down the hill, break full and strong.
Üç atışı say, sonra fırla.
Don't walk, run. Count three shells and take off.
Hatırla, şu pencereden onun kafasına su dolu torbalar fırlatırdın.
Remember, you used to throw brown paper bags full of water... on his head from this very window.
Fırla!
Jump!
Fırla!
Beat it!
- Fırla!
- Beat it!
- Fırla.
- At once.
Fırla!
Go!
Fırla, fırla, fırla.
Go on, go on, go on.
Fırla!
Way out!
- Fırla Joseph!
- Jumping Joseph!
"Profesör, yataktan fırla" ymış.
"Hey, Professor, up and at'em."
"Profesör, yataktan fırla, saat 7 : 30."
"Hey, Professor, up and at'em, it's 7 : 30."
Fırla!
Get out, quick!
Yalnızca bar'cağızına fırla ve minik anneciğe "kocamaan biir iççki" hazırla.
Well, you just trot over to the bar-ie-poo and make your little mommy a gweat big dwink.
Haydi güzel iğne, fırla!
Come on, safety pin, pop!
Haydi güzelim, fırla!
Come on, baby, pop!
Hadi fırla!
Now, move.
Acele et, fırla!
Hurry up, fly!
Harry, sayacı sıfırla.
Harry, clear your counter.
- Fırla, Campbell!
- Move it, Campbell!
- Fırla.
- Run.
Fırla.
Go on.
Sayaçları sıfırla.
Set the dials on zero.
Sen dışarı fırla ve Ford'un deposunu doldur.
You run on out and gas up the Ford.
- Fırla.
- Peel out.
Fırla.
Peel out.
Fırla!
Go on!
Hadi fırla.
Go ahead.
"Kanatlarını hatırla" diye fısıldadım.
I whispered, "Remember the wings, Burrito."
Eğer sabırla burada beklersek McCool'un arkadaşı kendisini tanımamıza fırsat verecektir.
If we sit tight here and have patience McCool's friend will let himself be known to us.
Fırla.
Take off.
Hemen fırla.
Drag my daughter off that platform.