Gannon перевод на английский
249 параллельный перевод
Bay Gannon, onun suçu yok.
Mr. Gannon, you got no quarrel with him.
Bay Gannon'a benim davama bir an önce bakmasını söyleyebilir misiniz?
Will you ask the learned Monsieur Gannon to consider my case quickly?
Bay Gannon sizi mahkemede istiyor.
Mr. Gannon wants you in court to hear your trial.
Senin için çalışacağımı sanmam Bay Gannon.
I don't think I'd like to work for you, Mr. Gannon.
Ama Bay Gannon, Bu erzak için ben iki hafta çalıştım.
But, Mr. Gannon, I worked 2 months for this stuff.
Mr. Gannon'a sığırları anlattılar.
They told Mr. Gannon about the cows.
- Mr. Gannon çok öfkeli.
- Mr. Gannon is very mad.
Gannon, sürünün peşinde.
Gannon, he's after the cattle.
- Bir şey mi arıyorsunuz, Bay Gannon?
- Is there something you want, Mr. Gannon?
Bay Gannon sizi yakalarsa ne olacağını biliyor musun?
You know what happens when Mr. Gannon finds out you took them?
Bak kadın, Mr. Gannon silahı ve gücüyle arkanda olmadan...
Let me tell you, woman, you ain't got Mr. Gannon backing you... with his gun and his badge.
- Bay Gannon'a karşı çıkabilen tek kişi. Onların çaldığı sürüsünü bile geri almayı bildi.
- He the one who faced up to Mr. Gannon... and took back his cows when they were stole?
- Öyle değil mi, Bay Gannon?
- Isn't that right, Mr. Gannon?
Yukon Bay Gannon'un karşısına dikilmez.
Yukon can't stand up to Mr. Gannon.
Mr. Gannon Dawson'da oldukça başımız belaya girmezdi.
We wouldn't have no trouble while Mr. Gannon's in Dawson.
Gannon ve diğerleri duymuş.
Gannon and the others listened.
Bay Gannon
Mr. Gannon.
Gannon'u öldürmek onu geri getirmeyecek.
Getting killed or killing Gannon isn't gonna bring him back.
Bay Gannon, halk kızgın görünüyor.
Mr. Gannon, the citizens seem to be unhappy.
- Adınız, Bay Gannon'mu?
- Is this your name, Mr. Gannon?
Bu yanına kalmayacak Bay Gannon.
You're not gonna get away with it, Mr. Gannon.
- Bay Gannon bundan hoşlanmayacak.
- Mr. Gannon ain't gonna like this.
- Onu görmeye geleceğimi söyle.
- You tell Mr. Gannon I'll be in to see him.
Bay Gannon!
Mr. Gannon!
- Bay Gannon yani.
- That's Mr. Gannon.
- Evet, James Gannon bayan.
- Yes, James Gannon, madam.
Bay Gannon, konuşabilir miyiz?
Mr. Gannon, could I talk to you...
- Bay Gannon...
- Mr. Gannon...
- Bay Gannon.
- Mr. Gannon.
Bay Gannon, okula dönmek zorunda.
Mr. Gannon, he's gotta go back to school.
Bay Gannon, babası Yedinci Cadde'deki... bir manto fabrikasında hayatı boyunca çalıştı.
Mr. Gannon, his father worked all his life... in an overcoat factory on Seventh Avenue.
Gannon.
Gannon.
Ben, liseye adımını atmamış olan Jim Gannon.
Me, Jim Gannon, who never went to high school.
Bay Gannon, sanırım... eğer okusaydı, ileride önüne başka şans...
Mr. Gannon, I think... if he was educated, who could tell what he could find...
Bay Gannon, çocuklar kolay yetişmiyor.
Mr. Gannon, kids don't come that easy.
Vay be, teşekkürler Bay Gannon.
Gee, thanks, Mr. Gannon.
Vay canına. Bay Gannon, ödümü koparttınız.
Gee, Mr. Gannon, you had me half scared to death.
Bu gece ilk olarak Chronicle'ın yerel haber editörü...
Tonight, to start us off, we invited James Gannon...
James Gannon'u davet ettik.
City Editor of the Chronicle.
Bay Gannon gelmek yerine bir mektup göndermiş.
In his place, Mr. Gannon sent a letter.
"Saygılar, James Gannon."
"Yours truly, James Gannon."
Bay Gannon'u çok iyi tanıyorum.
You see, I happen to know Mr. Gannon very well.
Bay Gannon'un deyişiyle, haber yazma, taslak okuma... mizanpaj hakkında size bilgi vererek zamanımı boşa harcayacağım.
So I shall continue wasting my time, as Mr. Gannon put it... teaching you about reporting, copy reading, makeup, and rewrite.
Bırakın Bay Gannon kitapları fırlatmaya, çocukların kıçına tekme atmaya... Doğa Tarihi Müzesinin dışında sergilenen... tarihi kalıntılardan biri olmaya devam etsin.
And we'll let Mr. Gannon throw books, and kick young men in the pants... and continue to be one of the few relics of antiquity on display... outside the Museum of Natural History.
Bay Gannon?
Mr. Gannon?
Demek Bay Gannon'un mektupta yazdıklarına katılıyorsunuz.
Then you agree with that letter of Mr. Gannon's that I read.
Ama Bay Gannon aynı fikirde değil.
But Mr. Gannon doesn't agree.
Chronicle'dan James Gannon arıyor.
It's James Gannon of the Chronicle.
Özür dilerim Bay Gannon, konuşmanızı istemeden duydum.
Beg your pardon, Mr. Gannon, but I couldn't help overhearing...
Bir türlü aklımdan çıkmıyor Bay Gannon.
I can't seem to get it out of my mind, Mr. Gannon.
- Gannon. - Dr. Hugo Pine hakkında... istediğin bilgiyi buldum.
- Here's that information you wanted... on Dr. Hugo Pine.