Gant перевод на английский
357 параллельный перевод
Tartışmak istemem ama Gant haklı.
I don't want to argue, but Gant's right.
Gant'ı gömdünüz mü?
Did you bury Gant?
Adım Gant.
The name is Gant.
John Gant.
John Gant.
- "Gant." dedi.
- He said "Gant."
- O Gant.
- It's Gant.
Gant, burada mı?
Gant, here?
- Gant!
Gant!
- John Gant, kim Buck?
- Who's John Gant, Buck?
Birşey unutuyorsunuz, Bu, Gant.
A gunman is one thing. Gant's another.
- Gant.
- Gant.
Bu babam, Asa, Bay. Gant.
My father, Asa, Mr. Gant.
- Adınız Gant'mi?
- Your name's Gant?
Merhaba, bay. Gant.
Howdy, Mr. Gant.
Onunla gurur duyuyorum, Bay. Gant.
Don't let him fool you, Mr. Gant.
- Yıllardır bu hareketi yapar.
- Nothin'like workin'in a smith's, Mr. Gant... to keep your body in trim. - Have to rebuild that wall every year.
Bay. Gant, merak etmeyin Ona iyi bakarım.
Mr. Gant, I'll take your horse over to the stable.
Siz ne iş yapıyorsunuz bay. Gant?
What's your line, Mr. Gant?
- Bugün John Gant ile konuştun.
- You talked with John Gant today.
- John Gant, sanırım.
- Uh, he's John Gant, I guess.
Kasabanın yarısı ondan korkarken sen onunla satranç oynıyacaksın.
Half of this town is scared that Gant's gonna kill'em, and you're gonna play chess with him.
Gant'in birinin peşinde olduğunu biliyoruz.
Until we know better, Gant's just another man.
Doktor... Eğer Gant burada kalırsa biri ölecek.
Doc... if Gant stays here, somebody's gonna die.
Gant aranan biri değil.
Gant isn't a wanted man.
Gant, çaresi olmayan bir hastalık gibidir.
Gant's like a disease that they haven't found a cure for.
Gant.
Gant.
John Gant mi?
John Gant?
Gant, hiç birşey söylemedi, Ben.
Gant ain't done a thing, Ben.
Buyrun, Bay. Gant?
Yes, Mr. Gant?
- Tabi, Bay. Gant.
- Right, Mr. Gant.
O yüzden Gant'i tuttu.
So that's why he hired Gant.
Gant'e iyi bir teklif yaparsak, kasabayı terkedebilir.
Money brought Gant here. Maybe it can get him to leave.
- Gant'i göreceğiz.
- To see Gant.
Bay. Gant?
Mr. Gant?
Ben açıklıyabilirim, Bay. Gant.
I'll, uh, get right to it, Mr. Gant.
- Hemen getiriyorum, Bay.
- Yes, sir. Comin'right up, Mr. Gant.
AZ önce Stricker ve Pierce'yi John Gant ile konuşurken gördüm!
Ben, I just saw Stricker and Pierce. They were talkin'with John Gant!
Onlara dersini vermek.
Beat Gant to the punch.
Doktor, dün Gant ile konuşmuştun... sana bir şey söyledi mi?
Doc, when you were talkin with Gant yesterday... did he tell you anything?
Herkes, Gant'i konuşuyor.
Gant isn't very talkative.
Stricker ve Pierce Gant'i... beni öldürmesi için tuttular.
Earl Stricker and Thad Pierce hired Gant... to kill me.
- Gant ile ben de konuştum, ama onu buraya ben çağırmadım.
I was talking with Gant yesterday, and I certainly didn't bring him here.
Şimdi, sorun çıkarmak istemiyorum... Ama Gant'in beni öldürmesini beklemiyeceğim.
Now, I ain't a troublemaker... but I'm not standin'by and do nothin with Gant fixing'to kill me.
Doğru, ama Gant ile başa çıkamaz.
Sure, he is. But I don't think he can handle Gant.
Belki Gant ile başedemem, ama Stricker ve Pierce'in Gant'le arasında birşey var.
Well, maybe I can't handle Gant, but Stricker and Pierce are somethin'else again.
Earl Stricker ve Thad Pierce'ın Gant ile konuştuklarını görmüşler.
I think Ben is gonna try and kill Earl Stricker and Thad Pierce.
Gant'in onu öldüreceğini düşünüyorlar.
He thinks they hired Gant to kill him.
Hekes Gant'den bahsediyor.
Everybody you talk to is jumpy.
Hem, Gant seni istemiyor.
Anyway, Gant doesn't want you.
Bay. Gant, Lordsburg'e neden geldiniz?
Mr. Gant, why have you come to Lordsburg?
Ölüm hepimizin sonu bay, Gant.
Death is inevitable for all of us, Gant.