Genre перевод на английский
380 параллельный перевод
Basit bir türdür.
Such an inferior genre.
O halde tarzın önemi yok.
So the genre is nothing.
Fotoğraf sanatını severim. İnsanları daima gafil avlar.
I love this photographic genre that catches people almost by surprise.
Bu tarzda neyimiz varsa koydum. - Sekiz adet.
I've installed everything we have in the genre.
Bu tür daha sağlıklı ve dürüstçe, ama tabi bir o kadarda riskli.
This genre is more healthy and honest, but there are great risks involved.
Yepyeni bir sanat türü yaratmama yardım et.
Help me create a totally new genre of art.
Yepyeni bir türün öncü sanatçısısın.
You're a pioneer artist in a brand new genre.
Bu, yeni kuşak futbolcu semptomu tüm oyun türünüzün semptomu, değil mi?
This is of course symptomatic of a new breed of footballer, as it is indeed symptomatic of your whole genre of player, is it not?
- Belki. Polisiye hikayeler biraz...
- Maybe, the detective genre isn't...
Şimdi duruma göre kimin bu işi yapacak niyeti vardı buna bakalım.
According to the rules of the genre, we should now be looking for a motive.
Hikayelerinizi sınıflandıracak olursak, neredeyse orijinal olduğunun... altı çizilebilirdi.
Based on your narrative, one could draw the bottom line of the classification of this genre of storytelling, almost archetypical
Bu tarzı sever misin?
- Do you like this genre?
Dedektif türüyle ilk karşılaşmam.
My first encounter with the detective genre.
Yani... sinemada, bu tür daima bir reklam filmi olduğunu işaret ediyor, kötü anlamı olan kelimeyi vurgularsak "reklam".
In the meaning... I think that genre in cinema always indicates a commercial movie, in the bad meaning of this word "commercial".
Mesela, "Solaris" filmini çok iyi bulmam, çünkü türden, kurgusal ayrıntılarından kaçmayı başaramadım.
For instance, I find the movie "solaris" not so good, because I couId not escape from the genre, from the fantastic details.
Sanırım bu türden ve tüm o "bilim-kurgu" işaretlerinden kurtuldum.
I think I've managed to overcome this genre and to get rid of all "science fiction" signs completely.
Tür problemi sinemada sadece benim için yok, çünkü bana göre, sinema herşeyin üstünü örtebilecek bir sanat :
The genre problem in cinema doesn't exist for me, because for me, cinema is an art that can cover everything :
Herneyse, bilim-kurgu türünün bir hayranı değilim.
Anyway, I am not a fan of the science fiction genre.
Ve film yaparken, ilk olarak bir filmi ortada bir tür olmadan düşünürüm.
And while making a movie, I first of all think of it as a movie without any genre at all.
Filmin hikayesi 1919-1956 yıllarında geçiyor diktatörlüklerin, harplerin büyük kararsızlıkların sürdüğü bir devirdir 1922 yılı... kaybedilmiş bir savaş harekâtı 1.000.000 mültecinin doğup büyüdüğü yerlerden sökülüşü ile neticelendi.
They engaged in a lifestyle that was considered borderline at best, living in Pireus'slum cities, and neighbouring with the original outcasts of the Port. It was in these overcrowded and economically and politically destitute conditions during the 1930's and 40's that the Rembetiko genre of music reached its height in popularity.
Kişisel olarak sizinle değil, rock'n'roll un tamamına. ve bu günlerde müzikte yaşanan heyecan verici gelişmelere.
Not yours personally, but the whole genre of rock'n'roll and the exciting things in music today.
O döneme ait her şey hakkında tam olarak bilgiliyim.
I am totally versed in the genre of the period.
Bay Fink, Bill Mayhew'un elini atmadığı bir film türü henüz keşfedilmemiştir.
Mr. Fink, they have not invented a genre of picture that Bill Mayhew has not at one time or other been invited to essay.
Bu türden pek anlamıyorum.
I'm afraid I don't really understand that genre.
Martin? bir başkan olarak ben, bir bilim laboratuvarı açmak istiyorum içerisinde türlerin gelişimi ile ilgili çok sayıda bilgi bulunan bir laboratuvar
As president, I would demand a science fiction library featuring an ABC of the overlords of the genre :
Kar amaçlı bir film yapmalısınız ve oradan kazandıktan sonra... karı alıp 12 havarinin filmini yaparsınız.
You produce a film in a commercially-proven genre... and then after it's a hit, you take the profits from that and make the 12 apostles movies.
İzleyiciler desteklemekte asla isteksiz görünmedikleri bu tür filmleri ve eski ustaları sevdiler.
Audiences loved genre pictures, and the oldmasters never seemed reluctant to supply them.
Filmin sonunda açık bir şekilde her film türündeki sınırlamaları aşan gizemli bir boyut hissine bile kapılabilirsiniz.
[Spits ] [ Scorsese] You might even sense a mystical dimension... at the end of the film... that clearly transcended any genre limitation.
Yönetmen John Ford'un aktör John Wayne ile çektiği sadece üç western filmini seyrederek,.. ... bu film türünün zaman içinde nasıl bir evrim geçirdiğini görebilirsiniz.
You can see how film genre evolved... just by watching three westerns John Ford directed... with the same actor, John Wayne.
Bu türün ilk örnekleri soyutlama derecesine kadar ayrışmıştı.
- Put'em out there! The archetypes of the genre were distilled to the point of abstraction.
Onlarca yıl boyunca western türü batının gerçekliğini daha "ilginç" göstermek adına süslenip püslendi.
[Automated One-Man Band ] [ Scorsese] For decades the western genre embellished the reality of the west... to make it more "interesting."
Film yönetmenlerinin Amerika'nın ilgi duyduğu şiddet ve kanunsuzluk üzerinde durmasına olanak sağlayan bir diğer değerli tür.
Another rich genre which allowed filmmakers... to dwell on America's fascination with violence and lawlessness.
60'ların sonlarına kadar gangster türü çok yönlülüğünü kanıtlamış,.. ... hatta yenilikçi bir tarzı bile benimsemişti. John Boorman'ın "Point Blank" inin yenilikçi kurgusuna bir bakalım.
By the late'60s the gangster genre had proven so versatile... it could even embrace an avant-garde style.
Gangster filmlerine paralel olarak çok farklı bir tür daha yükselişe geçti. Müzikaller. İlginç bir tesadüf.
Parallel to the gangster film was the rise ofa very different genre... the musical.
Berkeley, müzikal türünün sınırlarını zorlayarak trajedilerin koreografisini yapmaya bile kalkışmıştır.
[Woman Screams ] Aaaah! [ Scorsese] Always stretching the limits of the musical genre, Berkeley even dared choreograph human tragedies.
George Cukor'un "A Star Is Born" filmi türü bir adım daha ileri taşıdı.
My kingdom for a horse! George Cukor's A Star ls Born... took the genre one step further.
Gene Kelly, Stanley Donen ve Bob Fosse gibi koreograf yönetmenlerin yeni alanlar açmaya yönelik yoğun çabalarına rağmen müzikallerin film türü olarak varlığı son buldu.
In spite of bold attempts by such choreographer-directors... as Gene Kelly, Stanley Donen and Bob Fosse to open up new territories, the musical ceased to exist as a film genre.
Bu olağandışı Western filminde Nicholas Ray, türün geleneksel resmetme biçimini değiştirmiştir.
In this truly offbeat western, Nicholas Ray reversed the genre " s traditional iconography.
Bu tür, gangster filmi gibi belirli bir film türü değildi. Ama hâleti ruhiyesi Ulmer'in "Detour" undaki şu sözle en iyi şekilde tanımlanmıştır : - Bay Haskell.
[Scorsese] This was not a specifiic genre like the gangster film, but a mood which was best described by this line from Ulmer " s Detour.
Yıldız oyuncularla çekilmiş büyük bütçeli stüdyo filmleriydi. Üstelik Amerika'ya özgüydüler,..
Furthermore, they were Americanas, the most wholesome genre of the period.
Ve biz bu tür propaganda filmleri yapmayız. " Fuller B filmlerde ve tür filmlerinde kendine bir yer edinmişti.
Fuller had found a niche in "B" films and genre pictures, but when the studio system collapsed,
Sinema hakkındaki belgesellerin kendileri de bir tür hâline geliyor. Kevin Brownlow ve David Gill sayesinde ortaya çıkan paha biçilmez 13 saatlik dizi mesela. Sadece Hollywood'un sessiz dönemini ele alan 13 saatlik bir yapım.
Documentaries about film are becoming a genre unto themselves... thanks to Kevin Brownlow and David Gill's invaluable 13-hour series... about Hollywood in its silent era... just the silent film alone, 13 hours ;
Bir edebiyat türünü sana zorla sevdirecek değilim.
I'm not going to bully you into liking the genre.
Ama türünü sen seçemezsin.
Only you can't pick your genre.
Özel bir türü var mı?
- Any particular genre?
Bu tür filmlerin arz ve talebinin bulunduğu bir toplum gerçekte nasıl var olabilir? .
Is there really a public that demands this genre of cinema?
Hadi ama, "Maymun penistir" türevi tek bir espri bile yapmama izin yok mu?
I'm not allowed to make one joke in the "monkey is penis" genre?
Filmin duygusal etkisini keşfetti. 1. Dünya Savaşı'nın patlak vermesinden önce her türden filme çoktan şeklini vermişti.
He explored the emotional impact of film, and before the outbreak of World War One... he had already delineated nearly every genre, even the gangsterfilm... with his short The Musketeers of Pig Alley.
Budd Boetticher bu türün temel özelliklerini inceledi.
[Scorsese] Budd Boetticher explored the bare essentials of the genre.
Eski bir dans hocası olan Berkeley,..
[Scorsese] With Busby Berkeley, the genre came into its own. A former dance instructor,
Uzun bir kariyerin sonunda düşük bütçeli filmlere sürgün edilmişti âdeta.
At the end of his long career, he was sort of relegated to low-budget genre films.