Gents перевод на английский
850 параллельный перевод
- Ne alırsınız, beyler?
- What'll it be, gents?
Sanırım herkes çok güzel vakit geçiriyor. Bütün beyleri yanlarında sevgilileriyle görmek de güzel.
Well, I guess we're all having a swell time and it sure is good to see all you gents with your molls here.
Oturun, beyler.
Sit down, gents.
İyi yolculuklar, beyler.
Pleasant trip, gents.
Siz beyler, bizi erdemli bir hayata götürecek olanlar ve bizi hatalardan uzak ve günahlardan uzak tutacaklar ilk önce halledin karnımızı doyurmayı sonra verin vaazınızı.
You gents who to a virtuous life would lead us And turn us from all wrongdoing and sin First of all see to it that you feed us
Bayanlar baylar, bahisler açıldı.
Ladies and gents, the fight's on.
Nasılsınız, beyley.
Howdy, gents.
- Biliyor musunuz, James kardeşlerin bir bildiği var.
I don't know if you gents know it or not, but, well, both these James boys does things.
- İkiniz de Batı'ya gidiyorsunuz, öyle mi? - Ben gitmiyorum.
You two gents are heading West, partner?
- Siparişiniz var mı, beyler?
- Any orders, gents?
Tekrar teşekkürler beyler.
Well, thanks again, gents.
Beyefendi gibi konuşuyorsun ama beyefendiler, kızlardan para istemez.
You talks like a gentleman... but gents don't go around asking'girls for money.
Bu dövüşün kuralları önceden kararlaştırılmış olacak beyler. Londra Ödül Dövüşleri kurallarına göre dövüşecekler.
This is going to be a decision fight, gents... according to the London Prize Fight rules.
- Beyler, Size iyi günler dilerim.
- Gents, I bid you good day.
İzninizle beyler.
Excuse us, gents.
- Ne alırsınız beyler?
What'll it be, gents?
- Ne alacaksınız beyler?
- What will you have, gents?
Oldugunuz yerde kalin!
Stay right where you are, gents!
Sıradaki dans bayanların seçimi olacak kızlar erkeğini seçecek.
The next dance will be ladies choice. The ladies choose the gents.
Herkes yanyana dizilsin. Ve bayanlar da karşılarına.
Gents line up over on this side... ladies over yonder.
- Hadi!
- Come on, gents.
herkes oynuyor.
Make your bets, gents.
Selam beyler.
Howdy, gents.
İyi günler beyler.
Good day, gents.
Sakin olun beyler.
Easy, gents.
Gerinme zamanı beyler.
Time to stretch, gents.
Yaklaşın baylar, cömert Sam puro dağıtıyor zira, o insanları çok sever.
Step up, gents, big-hearted Sam is giving away cigars... because he loves the people.
Harabeleri görmeye geldiyseniz kendinize harika bir gün seçmişsiniz.
Say, if you gents stopped by to see that broken-down cliff dwelling... you sure picked a swell day.
Sanırım buradaki erkekler bayanlara selam vermiyor.
I guess the gents up here don't bow to ladies.
İyi akşamlar bayanlar ve baylar.
'Evening, ladies and gents.
Beyler, sevinmeli ve gurur duymalısınız, Generalin garnizondaki seçilmiş birliğisiniz.
You gents will be proud to know the general considers you the pick of the garrison.
Bir tur daha, sonra sizi pencereden tam karın ortasına göndereceğim.
One more round and I'm gonna throw you gents right out in the snow.
Bayanlar ve baylar herkes aşağı insin.
Ladies and gents, everyone off.
Büyük buluşmaya katıl evlat, bu beyleri tanıyorsun, değil mi?
Oh, join the revival meeting, you know these gents, don't you?
Oh, nasılsınız beyler.
Oh, how are you gents?
Kapıyoruz beyler.
Closing up, gents.
- Siyah geldi, beyler. Siyah 17.
- Black and odd, gents.
- Lütfen, lütfen.
- Please, gents.
Sağ olun, beyler gitmek zorundayım.Ama eğer yanılırsam bütün paramı kaybederim.
Thanks, gents. Sorry to leave, but I think we're coming to Humility.
İyi akşamlar beyler.
Good evening, gents.
Nasıl isterseniz beyler.
Yeah. Anything you say, gents.
Evet beyler, sıra kimdet?
Well, gents, who will be next?
Cevap basit beyler.
All right. The answer's simple, gents.
Jube tüm bu beylerin, Shep'in ölüm sebebinden haberdar olmalarını istiyor.
Pinky, Jube says he wants all these gents to know the real answer to Shep's death.
Allah rızası için bir sadaka?
Spare some change, Ladies and gents?
Ne olursa olsun sen bu kişilerle suç ortağı değil misin?
- You asking me to believe that you outlawed with those gents?
Senin gibi olanları bilirim.
- I know about gents like you.
Eğer onlarla ilgilendiğimi düşünüyorsan fena halde yanıIıyorsun.
If you're thinking I roll with them gents, you dead wrong.
Şerif... Silver'dakiler adamların yanında ne kadar götürdüğünü bilmediğini söylediler.
Sheriff, folks back in Silver said you high-ended it out of town without knowing how much them gents rode off with.
Ne isterdiniz, beyler?
What'll it be, gents?
Baylar, bardak yıkarken görürsünüz beni yaparım yataklarınızı şikayet etmeden bir Peni bahşiş verirseniz, teşekkürler ederim ben bu otelde kirli çamaşırlarımı görürsünüz sadece kiminle konuştuğunuzu bile bilmeden.
Gents, you see me washing the glasses And making your beds without squawking And you tip me a penny and I thank you well