Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ G ] / Getiriyorum

Getiriyorum перевод на английский

2,457 параллельный перевод
Birime getiriyorum.
I'm bringing it in.
Tamam, bir tane getiriyorum.
Jerry, I think we have a problem- -
- Getiriyorum.
I got it.
Etrafımdaki herkese uğursuzluk mu getiriyorum?
Curse everyone around me?
İnsanların uykusunu mu getiriyorum?
Do I just put people to sleep?
Tek bildiğim, babamın ormana girmemem için bana yemin ettirmiş olması ben de sözümü yerine getiriyorum.
Just know that my father made me swear that never enter the woods... Garraf and I fulfill my promise.
- Getiriyorum.
I'll get them.
Sizin iradenizi yerine getiriyorum, Sayın Belediye Başkanı ama ben New York şehri halkı adına çalışıyorum.
I serve at your pleasure, Mr. Mayor, but I work for the people of New York City.
İletişimi aktif hale getiriyorum.
Starting transmission.
Hemen getiriyorum.
I'll bring them over.
Yeter bu kadar. Biberi getiriyorum!
I am getting the pepper!
Ama onların gününü daha parlak hale getiriyorum, benim de Noelimi daha iyi geçiyor.
But I'm brightening their day, Which makes my christmas even better.
- Şimdi Getiriyorum
- Haven't come here for a while.
Hemen getiriyorum.
I'II just get them.
Bir kabı suyla dolduruyorum. Sonra suyu odaya getiriyorum.
We fill a bowl with water and take it to the room.
Yanımda, köyüme sevinç getiriyorum.
I am bringing joys for the village with me.
Getiriyorum.
We'll give it to you.
- Şartları adil hale getiriyorum.
I'll let it be fair.
Görevimi yerine getiriyorum.
I do as my duty requires.
Hemen getiriyorum.
Please, hold on just a moment.
Hemen getiriyorum.
Wait for a moment please.
Hediyeni getiriyorum.
I'm giving you the present.
Yanımda bir şişe büyük viski getiriyorum.
I've got a big bottle of Blue Label waiting.
Patatesi de hep ben getiriyorum ya.
Oh, I'm always getting you more potatoes.
Kızlarını getiriyorum.
I'm bringing your daughters in now.
Hemen getiriyorum.
I'll bring it right back.
- Ses kaydının bir kopyasını getirin. - Hemen getiriyorum. Dosya ne durumda?
Okay, you got me a copy of the tape.
Tamam. Getiriyorum.
Okay, I'm going.
Hemen getiriyorum.
I'll be right with you.
Tamam, yağsız getiriyorum.
Okay, I'll get you skim.
Sadece daha eğlenceli hale getiriyorum.
I'm just making it more fun.
Lacon'ın tavsiyesini yerine getiriyorum.
It's Lacon's advice I'm following.
Tamam, getiriyorum.
All right. I'll get some water.
Onu şimdi getiriyorum.
I'm wrangling him right now.
Sana Cybertron'u getiriyorum. Yuvanı. Ama sen yine de insanlığı seçiyorsun.
I bring you Cybertron, your home, and still you choose humanity.
Çorbanı hemen getiriyorum.
I'll get that soup over to you right away.
Hemen getiriyorum tatlım.
Sure, doll.
- Şimdi bir araya getiriyorum.
- Mr. Horn. - Now I gather...
Getiriyorum, tamam mı?
I'll get them, okay?
Okul çift katlı tuvalet kağıdı alsın diye sakarinimi kendim getiriyorum.
Double-ply? A public school can afford double-ply and I got to bring in my own Sweet'N Low?
Peki, hemen getiriyorum.
Okay, coming right up.
O çocuk için daha iyi bir hale getiriyorum.
To make it a better place for that boy.
Ben herkesin düşündüğü şeyi yüksek sesle dile getiriyorum.
I'm saying out loud what everyone else thinks.
Hemen getiriyorum.
Coming right up.
Sana şehri getiriyorum, hem de içki ısmarlamak için bile değil.
Take you downtown, and not for a drink either.
"Adaleti getiriyorum"
I bring justice.
- Getiriyorum.
Got it.
Seni Brown County'e getiriyorum, mutlu değilsin.
So I bring you to Brown County. You're not happy.
Sana kahve getiriyorum.
I'm bringing you coffee.
Acaba bir şampanya daha alabilir miyim? Hemen getiriyorum.
One thing...
dyalnızca sevecek birine ihtiyacım var d dbirine ihtiyacım var.. d dbirine ihtiyacım var.. d dbirine ihtiyacım var.. d dbenim, benim birine ihtiyacım var.. d dsevmek için... d dHer gün d dgüneşi etrafa getiriyorum d dBulutları uykuya geçiriyorum d
♪ I just need somebody to love ♪ ♪ I need somebody ♪ ♪ I, I need somebody ♪

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]