Geçerken uğradım перевод на английский
119 параллельный перевод
Geçerken uğradım.
I'm just passing through.
Senatör, sizinle tanışmak istediğimden geçerken uğradım.
Senator, I was just passing through I thought I'd like to meet you.
Geçerken uğradım, duydum ki küçük kız fırtınaya yakalanmış...
I dropped by because I heard the little girl got caught in the big -
Geçerken uğradım.
I just dropped down for a minute.
Geçerken uğradım.
Just passing by.
Geçerken uğradım.
Yes, but I'm just passing through. - Can someone hear us here?
Sadece geçerken uğradım.
Just passing through.
Yalnızca geçerken uğradım o kadar.
Only for a few hours en route. - Mm-hmm.
Hayır. Eski bir dostumdur. Geçerken uğradım.
No, just an old friend, passing by, bit of a surprise.
Saat geç, ama geçerken uğradım.
Yeah. I'm sorry for coming round so late, but I was just passing by.
Geçerken uğradım.
I was passing by anyway.
- Sadece geçerken uğradım.
- I'm just passing through here.
Karımı görmek için geçerken uğradım.
I stopped to see my wife.
Hayır, kalamam, geçerken uğradım.
Oh, no, no. can't stop.
Ben buraya geçerken uğradım.
I'm just passing through.
Geçerken uğradım.
I was just passing through.
sadece geçerken uğradım!
I got a leave pass.
- Hayır, sadece geçerken uğradım.
- No. I'm just passing through.
- Geçerken uğradım.
- I was in the neighborhood.
Geçerken uğradım.
I was in the area.
Geçerken uğradım.
I just come by.
Geçerken uğradım, Byron.
Just having a look around, Byron.
Kalmayacağız, geçerken uğradım.
Well, we can't stay but a minute.
Geçerken uğradım.
I am just a passer-by.
Yok ya, ben sadece geçerken uğradım.
No! ... none of my business, I'm only passing by!
- Geçerken uğradım.
- Thought I'd stop by.
Geçerken uğradım. - O zaman sorun ne?
I'm just passing through.
- Geçerken uğradım, Junuh.
- Trespassin', Junuh.
Geçerken uğradım...
I was just passing by...
- Geçerken uğradım.
- l was in the neighbourhood.
Geçerken uğradım.
Just wandering.
Geçerken uğradım.
Just stopping by.
Daha önceden aramalıydım, ben de geçerken uğradım.
I should have called you, but I was passing by.
Hayır. Eski bir dostumdur. Geçerken uğradım.
No, just an old friend passing by, bit of a surprise.
Sadece bir dost. Geçerken uğradım.
Just a friend, passing through.
Buraya sadece geçerken biraz rahatlamak ve traş olmak için uğradım.
- Not interested. I'm just passing through trying to get a relaxing shave.
Geçerken uğradım diyebilirim.
I could say I just happened to be passing by.
Geçerken uğradım.
Is there anybody here?
- Salvatore, hayırdır? - Geçerken bir uğradım.
- Salvatore, how's things?
Geçerken ona da uğradım.
She just went by.
Geçerken bir uğradım.
Just prowling around.
Buralardan geçerken ona sadece bir uğradım.
I just stop by while I'm traveling.
Buralardan geçerken birkaç kere uğradım ama evde hiç yoktun.
I stopped by a few times, but you were always out
- Hayır, geçerken uğradım.
- No, I'm here for my health.
Öylesine geçerken bir uğradım hal hatır sormak için.
I was passing by and wondered what you were up to.
Aslında geçerken uğradım.
No, actually I'm on my way.
Geçerken şöyle bir uğradım, benimle kulüp lokaline gelmek ister misin?
Hey! I was just in the neighborhood. Thought I'd drop by, see if you wanted to go to the house.
- Geçerken babama da uğradım Rasim Bey beş dakikalığına.
- On the way I dropped by Dad's place for 5 minutes.
- Geçerken uğradım. - Geçerken mi?
Passing?
O da geçerken uğradı mı?
She wander in, Jill Foster?
Evet. Biliyorum. Geçerken Jake'i görmek için Tinsel'e uğradım.
Yeah, I know, I stopped by Tinsel on my way, to see Jake.