Gider перевод на английский
19,639 параллельный перевод
O zaman oraya gider!
So then he goes to NYU!
- Atla. Yoksa Dişsiz dişçiye biraz erken gider.
- Jump... or Toothless here gets an early trip to the dentist.
- Sonra gider temizleriz seni.
- Then we're gonna get you cleaned up.
- Bu hoşuma gider.
- I'd like to be happy.
Sen gider gitmez, dedikodular başlayacak.
As soon as you arrive, the gossip starts.
Haydan gelen huya gider.
- Easy come, easy go. - The- - The money.
Belki bir yaz tatiline gider, get-down'a odaklanırım.
Maybe take a summer holiday, focus on the get-down.
Eşyalarını toplar Ve gider
♪ She packs her things And she leaves ♪
Hatıraları Geçmişin hayal kırıklıkları Bilmiyor musun? Hepsi söner gider
d Of yesterday d d Yesterday's broken dream Don't you know?
Paslanmış gider borusu gibi mi?
Like the rusted-out sewage main?
Kalbin nereyi istiyorsa oraya gider.
Go anywhere his heart desires.
- Yattı balık yan gider ya.
- Let's roll the dice.
Eve gider gitmez kimyaya yazılacağım.
All right, the minute I get home, I'm signing up for chemistry.
Hoşuna gider diye düşündüm.
I thought you might enjoy it.
Gider misiniz artık?
Now please leave.
Liege'deki Sainte Marguerite Sokak'ına gider.
He goes to Rue Ste Marguerite, in Liège.
Sanki Bankamatiğe gider gibi.
It's like going to an ATM.
Önce oraya gider cüzdanımı alırız.
I can go there first, get my wallet.
Lütfen gider misiniz?
Can you go, please?
Daha sonra buraya getiriliyoruz ve "Banyolara Gider" yazan tabelayı geçip,
Then they were led through here, past a sign that said, "To the Baths"
- Bu hikâyeyi beğenirsem cehenneme gider miyim?
Will I go to hell if I love that story?
Ama o zaman bu sezon gider.
But then it gets to this season.
Alırsam çürüyüp gider.
I'd just kill it.
Son atışı yapar ve yeşil ceketini giyip buradan gider.
He birdies here, he walks away with the Green Jacket.
Hoşuma gider.
I'd like that.
Nazik bir şekilde soruyorum : Yolumdan siktir olup gider misin?
Can you kindly get the fuck out of my way now?
- Ben gider getiririm.
- I'll get him.
Joseph her zaman oraya gider.
Joseph always goes there.
Ruhu gider, işte böyle.
His soul is gone, just like that.
Fernando ile iş nereye gider bilmiyorum.
I don't know where this is going with Fernando.
Ben de Matt ile işler nereye gider bilmiyorum.
I don't know where it's going with Matt.
Sen batı ofisine gider gitmez elimize ipucu geçti.
Yeah, we caught a lead right after you left to open the west coast bureau.
Ve ya burada kalıp, şişeyi bitirip, eve gider ve sızarsınız ve rüyalarınızda, bir ihtimal benim gördüklerimin yanına yaklaşabilirisiniz.
Or you can stay here, drink that bottle, go home and pass out, and in your drunken dreams, maybe come close to the things I've seen.
Onları geri çevirirsen daha hızlı gider değil mi?
If you rejet them, it goes faster, though, right?
Pekâlâ. Fil böyle gider. Çapraz.
Okay, now, bishop goes like this, diagonally.
- Kale yukarı ve aşağı gider.
- Your rook goes up and down.
Böyle şeyler hoşuna gider mi?
Do you like this sort of stuff?
Taylor, eşyalarını toplayıp Dean Hanson'la gider misin, lütfen?
Taylor, will you grab your stuff and go with Dean hanson, please?
Ben gider, çevreyi alt üst etmeye başlarım.
I got to go in and start rooting around.
Diğer kurumlar da çeker gider.
Other institutions go, too.
Eğer ona "Efendi" dersek bu hoşuna gider.
He would like it if we called him "Sir."
Belki bu da hoşuna gider.
Maybe you'll like this too.
Buradan sonra bilinç nereye gider?
Where does consciousness go after... you know, after this place?
Hayatın tüm acıları gider.
All the pain of life, gone.
Laboratuvar ortakları gece eve gider.
Lab partners go home at night.
Onlara zarar verirsen, halkının güvenliği için yaptığın her şey boşa gider.
If you injure them, all the work you've done to keep our people safe will have been for nothing.
Bir kadın hayvanat bahçesine gider ve asla geri gelmez.
A woman goes to the zoo and never comes back.
Formu doldurursunuz, üst kata gider. Sonra ilk formu sizin doldurduğunuzu teyit etmek için bir form daha doldurturlar.
You fill it out, it goes upstairs, and then they make you fill out a new form, just to confirm it was you that filled out the first form.
Bir seneye söner gider zaten.
He's next year's Stan Free.
Davanızın öncesini sonrasını iyi bilmelisiniz yoksa suçlu çıkar gider.
So you better know your cases backwards and forwards or a guilty person walks free.
Hangi kravat hoşuna gider?
Which tie would she like?