Gidip bir bakacağım перевод на английский
248 параллельный перевод
Anita nasıI gidip bir bakacağım.
I guess I'll go see how Anita is.
- Pekala, gidip bir bakacağım.
- Okay, I'll have a look.
Gidip bir bakacağım.
I'm going to take a look.
Gidip bir bakacağım Benimle kim gelir?
I'm gonna see. Who's coming?
Gidip bir bakacağım.
I'll go check.
Gidip bir bakacağım.
I'll go have a look.
Ben gidip bir bakacağım.
I'm going to check.
Gidip bir bakacağım.
I'll go take a look.
Gidip bir bakacağım.
I will go and check.
Bunkerlere gidip bir bakacağım.
I'II go to my bunker and take a look.
Gidip bir bakacağım.
I'm gonna go see.
Gidip bir bakacağım, o kadar.
I'm just going to look at it.
Oraya gidip bir bakacağım. Asla bilemezsiniz...
I'll go over there and take a look.
- Gidip bir bakacağım. - Marguerite!
I'll just go see.
Gidip bir bakacağım.
I'll go and ask him.
Gidip bir bakacağım.
- I'm gonna take a look.
Sanırım küçük kızımı kimin rahatsız ettiğine gidip bir bakacağım.
i think i'll just have to go see who is bothering my little girl.
Tamam. Şu Merih'li tanrıçana gidip bir bakacağım.
All right, I'll go look at your martian goddess.
Gidip bir bakacağım.
I'm gonna go look for it.
Her neyse. Gidip bir bakacağım.
But anyway I will take a look.
Sen burada bekle. Ben gidip bir bakacağım.
- Stay here, I'll have a look.
Ama önce önce eski karıma gidip bir bakacağım.
But first... First I'm gonna go take a look at my ex-wife.
- Ben gidip bir bakacağım.
- I'm gonna go take a look.
Gidip bir bakacağım.
I'll get right on it.
Gidip bir bakacağım.
I'm gonna check him out.
gidip bir bakacağım.
I'll go and have a look.
Ben gidip bir daha bakacağım.
I think I'll look once more.
Gece mahkemesine gidip bir şey var mı diye bakacağım.
I'll go down to night court and see if I can pick up anything there.
Gidip bir şeye bakacağım.
I'll just go take a look
Gidip Angie ve çocuklar ne yapıyor, bir bakacağım.
Maybe I'll go down and see what Angie and the boys are doin'.
Gidip domuza bir bakacağım.
I'll just go and have a look at the sow.
Ridley ile çabucak gidip, bir kaç resim çekip ve ne bulacağıma bakacağım.
I'll hop out with Ridley, grab a couple of pictures, and see what I can find out.
Gidip bir şey yazıyor mu diye bakacağım.
Now, I wanna go and look and see if I can tell.
Gidip bununla ne yapabilirim bir bakacağım.
I'm going to see what I can do with this.
- Ben gidip şu atlara bir bakacağım.
- I'm going out to look at the horses.
Bir gidip bakacağım.
I'll take a look.
Londra'ya gidip, galerilere bir bakacağım.
I'll go down to London, have a look around the galleries.
Bayan, siz burada kalın ben bir gidip bakacağım
Miss, you stay here. I'll go take a look.
Köprüye gidip tarayıcıda bir şey bulmuşlar mı bakacağım. Bize söylerlerdi.
I'm going up on the bridge, see if they picked anything up.
Ben gidip Anthony'nin nasıl olduğuna bir bakacağım.
I'll go and see how Anthony is.
Sadece oraya gidip etrafa bir bakacağım.
I'm just gonna go up there and take a look around. Nobody's gonna see me.
Her neyse - Gökevine gidip bir sürü yıldıza bakacağımızı düşünmüştüm.
I thought we were gonna go... to the planetarium and look at a lot of stars.
Sanırım, gidip Hattie'nin odasına dönüp dönmediğine bir bakacağım.
I'll see if Hattie back to your room.
Demek sen burada yaşıyorsun. Çok kötü. Gidip ona bir bakacağım.
And you've been living here.... lt's sad... I'll go and look her up.
Sanırım şimdi bodruma gidip hemen ona bir bakacağım.
I'm think I'm gonna go down in the basement and look at it right now.
Gidip senin saatinle nasıl bir araba bulabileceğime bakacağım.
I'm gonna see what kind of car I can get with that watch of yours.
Gidip yapabileceğim bir şey var mı bakacağım.
I'm gonna see if there's anything I can do.
Peki, gidip duruma bir bakacağım.
All right, I'm gonna go check it out, see what I need.
Ben gidip mezelerin bir tadına bakacağım.
I'll go sample some hors d'œuvres.
Ben gidip bir şeylere bakacağım.
I'm gonna go over and look at this Michi Moon display.
- Fox! Ben gidip başka giriş yolu var mı bir bakacağım.
I'm gonna go see if there's some other way in!