Gilles перевод на английский
293 параллельный перевод
St Gilles Rue'de olanlarla ilgili.
It's about what happened in the Rue St Gilles.
Rue St Gilles'de.
In the Rue St Gilles.
- Gilles!
- Gilles!
Kesin olan tek bir şey varsa, arzularımı mıknatıs gibi kamçılayan Gilles'in elleri Claire'in dizlerinde gezerken,... o masumane ve donuk dokunan... ellerin yerinde olmak istememdi.
It was the magnetic pole of my desire, the precise point where, if I could pursue this desire, I'd have placed my hand. And right there is where her boyfriend had his hand. In all his innocence and insipidness.
Gilles müthiş bir oyuncu.
Gilles is playing great!
- Gilles'i mutlu etmek için.
To make Gilles happy.
Gilles'i mutlu etmek mi?
To make Gilles happy.
O zaman o ne istersen yaparsınız, öyle mi?
So when Gilles wants something, you do it?
Bu kızkardeşinizi ve arkadaşını ilgilendiren bir durum.
I'm talking to your sister and Gilles.
Hayır sorun o değil, Gilles'i kastetmiştim.
It's not him I mind. It's Gilles.
Gilles Claire'in erkek arkadaşı.
Gilles is my sister's friend.
Ondan nefret ediyorsunuz, çünkü bence Gilles sizden hiç korkmuyor.
You hate him because he's not afraid of you.
Davranışlarını dikkate alındığında, Gilles gördüğüm en berbat karakter.
But his toughness is all show, the worst kind.
Gilles'in kapısına bir not bırakacaktım o kadar.
Oh, right. I had to drop a note off at Gilles'place.
Gilles evde değil mi?
Isn't he home?
Özellikle de Gilles gibi bir erkeğin.
Especially a boy like him.
Ama eğri oturup doğru söylemem gerekirse sizin gibi harika bir kızın, Gilles gibi bir hödükle olması beni rahatsız ediyor.
But it bothers me to see such a charming girl with such an oaf.
Öğlen yaptığı davranışın yakışıksız olmasının bir anlamı yok mu sizin için?
What Gilles was doing this afternoon - does that mean nothing to you too?
Onu seviyorsunuz tamam, peki onun sizi sevdiğinden emin misin?
You love Gilles, but are you sure he loves you?
Gilles'in gerçek yüzünü göstererek bir bakıma iyilik ettim.
I got her away from that boy for good.
20 numaralı arabayla Michael Delaney... 14 numaralı arabayla Gilles Marnier.
number 20, driven by Michael Delaney number 14, driven by Gilles Marnier.
Onun adı Gilles.
His name is Gilles.
Gilles, onlar sana bir'ajitatör'olarak ölmeyi hakettiğini söyleyecekler.
Gilles, they'll say you deserved to die as an "agitator."
Gilles, onlar senin bütün bildiklerinin aileden ve okuldan geldiğini ve bütün öğrendiklerinin dünya hakkındaki kitaplardan geldiğini söyleyecekler.
They'll say that all you knew was family and school, and that you learned about the world from books.
Gilles, sen 3 Mayıs'ta saat 4'te, hayatla güçlerini birleştirdin ve mücadeleni gün ışığında da sürdürdün.
At 4 : 00 on May 3, you joined forces with life and carried on your struggle in the light of day.
Ve bugün, 10 Haziran'da saat 4'te, tarihle güçlerini birleştirdin sen Gilles. Bizleri arkanda bırakarak, ölümünle buluştun.
At 4 : 00 today, June 10, you joined forces with history and met your death, leaving us behind.
- Gilles!
- gilles!
Tisserand, Gilles.
Tisserand, Gilles.
Casino lokantasında Gilles ile buluşabiliriz.
We could meet up with Gilles at the Casino restaurant.
Gilles'e piyango mu çıktı?
What, he won the lottery?
Gilles Tisserand'ı arıyorum.
I'm looking for Gilles Tisserand.
Gilles, uyandırdım mı seni?
Gilles, am I waking you?
Gilles?
Gilles?
Gilles!
Gilles!
Üzgünüm, Gilles'den bir haber alamadım da.
I'm sorry, I just haven't heard from him.
Gilles müzede rehberlik yapıyor.
Gilles works as a guide at the museum.
Bundan hiç kimseye bahsetmedim, Gilles'e bile.
I'd never told anyone, not even Gilles.
Gilles.
Gilles.
- Gilles.
- Gilles.
Gilles kes şunu!
Gilles, stop it!
Gilles hâlâ orada mı?
Is Gilles still there?
Alo Gilles?
Gilles?
- Gilles taşınmıyor mu?
- Isn't Gilles moving out?
Gilles siz aradıktan sonra çıktı.
Gilles left after you called.
Gilles'in odasına yerleşin.
Settle down in Gilles's room.
Selam Gilles!
Hi, Gilles!
Ben Gilles'in kız kardeşiyim.
I'm Gilles's sister.
Sanırım Gilles fazla sorunlu çıktı.
I guess Gilles was too much of a challenge.
Evet, Gilles telefon etti.
Actually, yes. Gilles called.
Gilles, vantilatörü aç, buzu getir.
Gilles, turn on the fan and get the ice.
Gilles, su küçük pis yaratıklara bir bakar mısın!
- Gilles. - Madame? Will you look at that?