Giyiniyorum перевод на английский
207 параллельный перевод
Olmam efendim. Sıkı giyiniyorum.
No, sir, I dress warm in this country.
Şurada giyiniyorum.
I'll dress in here.
Süslü giyiniyorum diye bazıları yanlış fikirlere kapılıyor.
Some guys has the wrong ideas when to get fancy.
- Giyiniyorum.
- I'm getting dressed.
Giyiniyorum, dışarı çıkıyorum ve eve geliyorum.
I get dressed, I go out and come home.
- Giyiniyorum.
- I'm dressing.
Giyiniyorum. Yemin etmezsen gidiyorum.
I'll leave the house, if you don't promise.
Bak, böyle giyiniyorum çünkü tarlada çalışıyorum.
Look, I dress this way because I work in the fields.
Giyiniyorum.
I'm getting dressed.
"Gezinen" demektir, aman her neyse, ben giyiniyorum.
That means "have walked". But never mind. I'll get dressed.
Larry'le buluşmak için giyiniyorum.
I'm dressing to meet Larry.
- Giyin, Elaine. - Giyiniyorum.
- Get dressed, Elaine.
Giyiniyorum.
Getting into my drawers.
- Giyiniyorum.
- Getting dressed.
- Ben giyiniyorum.
- I'm getting dressed.
Sadece senin için giyiniyorum.
I am wearing it just for you.
Senin aydınlığında örtünüyorum, Senin yüceliğinde giyiniyorum, Ruhumun üzerinde kanatlarını açması için Allahım.
I'm wrapped in a robe of light, clothed in your glory that spreads its wings over my soul.
Şu andan itibaren açık yaka giyiniyorum.
From now on, I'm gonna wear nothing but open collars.
Bir saniye, giyiniyorum.
I'll be done in just a second - getting dressed.
Giyiniyorum.
Dressing.
Şov için giyiniyorum, çünkü bunu hep profesyonelce yaptım.
I'm dressing, of course, to go do a show.
Sahip olduğun şeylerden, akşam için şık birşeyler aynen sevdiğin gibi giyiniyorum.
Something has to, like a decent coat, something dressy for evening.
Giyiniyorum.
I'm dressing.
Bir oyuncak gibi giyiniyorum.
I'm dressed like an action figure.
O kadar kötü mü giyiniyorum?
Do I dress that bad?
Hey, Tony, giyiniyorum!
Hey, Tony, I'm dressing!
Kesinlikle daha iyi giyiniyorum.
I'm certainly a better dresser.
Görmüyor musun giyiniyorum?
Can't you see I'm dressing?
Olabildiğince hızlı giyiniyorum, Tanrı aşkına.
I'm bloody dressing as fast as I can, for God's sake.
Hemen giyiniyorum.
I'll get dressed.
Sabahları perde açık giyiniyorum.
I get dressed with the curtains open every morning.
Ne yaptığını sanıyorsun? Giyiniyorum.
- What the hell are you doing?
Neyse ki, tarafsız çete rengi giyiniyorum.
Good thing I was wearing neutral gang colors.
Giyiniyorum.
I'm not dressed.
Benim gibi bir adam olmamalısın diyorum Çünkü aptal saçlarım var... Ve komik giyiniyorum, doğru mu? Hayır tam olarak değil.
What you're basically saying... is that you wouldn't like a guy like me because I have silly hair... and I dress kinda funny, right?
Ben giyiniyorum.
I am going to dress.
Dur bakalım, neden yaşlı bir hanım gibi giyiniyorum?
- But why do I have to dress up like an old lady?
Giyiniyorum.
Getting dressed.
Bir yere çıkarken iyi giyiniyorum.
I dress to go out.
Üstümü giyiniyorum.
I have to get dressed!
Üstümü giyiniyorum, tamam mı?
I just have to get dressed, all right?
Gerçekten giyiniyorum!
I have to get dressed!
Burada neden ceket giyiniyorum?
Why am I wearing a coat?
Eski erkek arkadaşlarımızın kıyafet yığınından giyiniyorum,
I am wearing clothes from the ex-boyfriends'pile,
Sadece giyiniyorum.
Just getting dressed.
Hiçbirşey. Sadece giyiniyorum.
Just dressing'up.
Giyiniyorum.
I am getting dressed.
Giyiniyorum.
Getti ng dressed.
Melekler gibi bembeyaz giyiniyorum.
... Smashed in his skull... I have a white robe like an angel.
Haklısın, hemen şimdi giyiniyorum.
All right, I will.
Artık hep böyle giyiniyorum.
I'm dressing like this all the time now.