Gon перевод на английский
750 параллельный перевод
Çünkü Tae Gon- -
It's because you and Tae Gong...
Onlara bir şey olmaz. Beyazlar sonuçta.
I Told You, They Gon'Be Fine.
Evet, çünkü siniri bozuk olsa, Atlantik'i geçmek işkenceye dönerdi.
Yeah'Cause Crossing The Atlantic Was Gon'Be A Bitch If She Was In One Of Her Moods.
Onu bana gönder, Rha-Gon, aşk tanrısı.
Send him to me, Rha-Gon, god of love.
Bu Rha-Gon'un saati.
This is the hour of Rha-Gon.
Rha-Gon, hayat veren, aşk tanrısı,... bunu bağlılığımın ve minnetimin bir göstergesi olarak kabul et.
Rha-Gon, giver of life, god of love, accept this token of my gratitude and devotion.
Rha-Gon şöleni, Sabâ topraklarında... her yıl kutlanan kutsal bir törendir.
The Feast of Rha-Gon is the most sacred rite celebrated each year in the land of Sheba.
İsrail topraklarında Rha-Gon'un öğretilerini yaymama izin vereceğini umuyorum,... onların tanrılarının karşısına, bir pagan tanrısı dikeceğim, İsrail'lileri yöneten tek tanrıya karşılık bizim taptığımız bir pagan tanrısı.
Suppose I get his permission to hold the rites of Rha-Gon upon the soil of Israel, to set up a pagan god in the face of the great Jehovah, the one god who commands the Israelites to have no other god before him?
Rha-Gon şöleninin vakti geldi.
The time has come for the yearly feast of Rha-Gon.
Rha-Gon!
Rha-Gon!
Duy bizi, yüce Rha-Gon, aşkın tanrısı, hayat kaynağımız.
Hear us, O Rha-Gon, god of love, giver of life.
Hoşça kal demeyecek misin?
Aren't you gon na Say goodbye?
Ben size yardımcı olmak için özveride bulunuyorum, sizin şu yaptığınıza bakın!
Here i've gon e Out of my way to h elp you And this is the way Yourepay me?
İyi olacaksın.
You're gon na Be just f in e.
Ama onu yine o hale getireceğim.
AND I'M GON NA MAKE IT THAT WAY AGAIN.
Bay Weiss, aklımı kaçırdığımı falan düşünmenizi istemem ama yemin ederim onu o perdede görüyorum.
SHE JUST STAYS IN THAT ROOM ALL THE TIME, DAY AND NIGHT. A COUPLE OF TIMES WHEN I'VE GON E IN THERE- -
Üzme kendini.
I'VE GON E OUT OF MY MIND OR SOMETHING- -
Kız kardeşim olmuştu.
YOU'VE GON E TO SARATOGA LAKE,
Bir dakika içinde uyanacağım, biliyorum, uyanacağım.
I'M GON NA WAKE UP IN A MINUTE. I KNOW IT. I'M GON NA WAKE UP.
Aslında o küçük gitarı alacak millet, ve sizler için tıngırdatacak.
Gonna grab that guitar, he gon'twang it for ya... As a matter of fact, he's gonna take hold of that little old guitar, folks, he gonna twang-twang it for you.
Yoksa seni kimsenin bulamayacağı bir hapishaneye göndertirim!
BUT YOU'RE GON NA PAY ME WHAT THE J U DG E TELLS YOU TO PAY ME,
Beni kim sandığını bilmiyorum ama yanılıyorsun.
I'M GON NA BLEED YOU DRY.
Yemin ediyor!
HIS MIND IS GON E.
Dinle şimdi.
YOU'RE GON NA SIGN IT RIGHT NOW.
Bilimsel bir aygıttan ibaretim.
OH, I AM NOW BUT WHEN YOU'VE GON E
Memur bey, bir Rickenbacker almayı düşünmezdiniz herhalde, değil mi?
I KINDA GOT MY EYE ON A'27 MAXWELL. BUT I'M GON NA WAIT U NTI L THE N EW MODELS COME OUT BECAUSE THAT WAY I CAN GET A BETTER DEAL.
Seninle gurur duydum, Bolie.
I WENT IN WITH HALF MY ARTILLERY GON E.
- O yalnızca bir dolar.
THAT'S GON NA MAKE LE I LA LOVE ME. OH, THAT.
Otostopçu mu? Burada? Nadiren ha?
NOW, WHAT CAR IS GON NA STOP AND PICK UP A GUY U N DER THOSE CON DITIONS?
Gon-emon'un.
Gonemon's.
Neyse, Gon-emon için verilecek hizmete hazırlanmalıyım.
I must prepare Gonemon's posthumous name and be going.
Belki Gon şeytanından izin almam gerekir.
I thought maybe I'd need permission from the Gon-devil.
Gon şeytanı da neyin nesi?
What the hell is the Gon-devil?
- Beni geriye götürmen için sana ne kadar verecekler?
- How much they gon'give you for takin'me back?
- Şimdi ne olacak?
- What's it gon'be?
Gon!
Gon!
Hapse girersem o iş berbat olur.
I'm up for welfare, man. That's gon'blow it for me.
- Başaracağız.
We Gon'Make It.
Bizi Joe gön...
We came from Joe...
Sall yaşlanıp da dizlerinin üzerine çöktüğün zaman hatırlat da sana bir tekme savurayım da bunun nasıl bir his olduğunu anla!
SALL? REMIND ME SOMEDAY WHEN YOU'VE GON E OVER THE H I LL
Oynatacağım.
YOU'RE GON NA RU N IT, MR. WE ISS?
Girelim hadi.
ALLEN BY, ONLY TWO MINUTES ARE GON E.
Her kimsen, beni dinle.
J ERRY, I'M GON NA BLEED YOU.
Öbür tarafa gidenler.
ABOUT OU R BEING GON E.
Henüz değilim.
SHE'S GON NA GET THAT Ph. D.- -
Ölüm, dünyaya anlam katan şey.
WE LOVE A ROSE BECAUSE WE KNOW IT'LL SOON BE GON E. WHO EVER LOVED A STON E?
çoktan gitmiş olan gideli yıllar olan otobüsü yakalamaya çalışıyor.
AND THE BUS IS ALREADY GON E.
Duydun mu, Bolie?
AND YOU AIN'T GON NA GET H U RT NONE EITHER.
Yaşlandın.
YOU'RE LONG GON E, BOLI E.
Gön boyu sana ulaşmaya çalıştım.
I've been looking for you all day.
Binbaşı Barnes'a bir mesaj gön..
Send a signal to Major Barnes with...