Googling перевод на английский
166 параллельный перевод
- Buluşacağın kişiyi google'dan aratıyoruz.
- Googling your blind date.
- Hayır, Google'da babanı araştırıyordum.
- No, I have been Googling your father.
Yani, l fazla bilgi Googling bulabilirsiniz.
I mean, I can find more information Googling.
- Googling?
- Googling?
"Google" da sana değil kendime bakıyorum.
I'm not Googling you. I'm Googling me.
Ben orayı senin ismini "Google" a girdiğimde bulmuştum.
I just found it by Googling your name.
Onu google'ladım.
I was Googling her.
Evet, Google'da araştırmamı yaptım.
Yeah, I've done my Googling.
Orada yaşayan kişi Bay Hicks'i Google'da araştırmakla çok meşgul.
Whoever lives there has been busy "Googling" our Mr Hicks.
Duyduklarım öyle demiyor : Saat 10 : 30 gibi iş yerine varıyorsun. Tuvalette biraz şekerleme...
From what I hear, you waltz in there at 10 : 30, take a nap on the toilet, then sit around Googling your own name until lunch.
Benimleydi ve tıpkı sana olduğu gibi, aynı şeyi bende de denedi.
He tried that with me, and all it means is that he spent an hour or two Googling you.
Akşam yemegi ayarlamak için yeterince araştırma yaptım.
I have done enough googling to schedule dinner.
Seni Google'layabilirmiyim.
I'm so Googling you.
- Luke'un restoranında.
I need to do some more googling.
Dün akşam Google'da bunu aramış.
This is what he was Googling last night.
Onun kıçına estiğini görmem için ikiz-hissine ihtiyacım yok.
I don't need twin-tuition to see you googling her ass.
- Google'da bakarım.
- Googling it.
Google'da beni aratmanı istemiyorum.
I don't want you Googling me.
Google'da biraz araştırma yaptım.
See, I was doing some Googling.
Seni internetten araştırıyorum.
I'm googling you.
Oturup google'da kendi adını arttığın o bayağı anı gördüğümde hissettiklerimi hayâl edebilir misin?
Imagine my fucking disappointment when you turned out to be the biggest cliché of all, sitting there and googling yourself.
Google'da "erkek ceketi" diye aratalım.
I am Googling "men's jacket."
Google'dan "Castroville" i arıyorum.
I am googling... "castroville."
İnternet'te adını yazdıklarında ortaya çıkandan eksi puan aldın galiba.
I don't really think you survived the Googling.
Bunca zamandır kendini googlelamayı başka bir şey sanırdım.
And all this time, I thought "Googling yourself" meant the other thing.
- Tamam, Google'a "mor çiş" yazdım.
- Ok, I'm googling "purple pee".
Anne, niye Tijuana belediye başkanını googleladın?
Mom, why are you Googling the mayor of Tijuana?
Yine "seziyorsun".
You're googling... again.
- 10.000 metrede "Google" a soruyorum.
- I am Googling at 30,000 feet.
İnternette arama yapıyordum ve Lambert Üssü'nü kapatacaklarını okudum.
I was Googling on the Web, and I saw that they were tearing down Fort Lambert.
Bu garip küçük siteyi Google'da ucuz karton kutu ararken bulmuştum.
It's this freaky little deep Google site I found googling cheap cardboard boxes.
Pekala, gülmeyin ama, sabaha kadar ne kadar bilgi alabiliriz diye Google'da, önsezileri, görüleri, işaretleri ve benzer şeyleri araştırdık.
Okay, don't laugh, but we stayed up Googling premonitions visions, signs, things like that, just to see how much information we could get.
Google ile aramanın sorunu ne biliyor musun?
You know what the problem with googling is?
Üzgünüm, tatlım. Ben bu işe karışmak istemiyorum.
Would you stop taking your anxiety out on those baked beans and tell me why you're Googling private detectives?
Seni Google da arayacaksam tek sebebi kendini çok yaratıcı bir yöntemle öldürmüş olmandır muhtemelen.
The only way I'm googling you in ten years, if you get very creative in the way that you kill yourself.
Ben de seni hiçbir zaman Google da aramayacağım.
Then I won't be googling you.
Sadece iyi doktor nasıl olur onu araştırıyorum.
I'm just... I'm googling the good doctor.
- Kafamı dağıtmak için onu googledan araştırdım.
- And I was just googling him to distract myself.
Bende kendi araştırmalarımı yaptım.
Yeah, well, I did some googling myself.
Seni google'da arıyorum.
Googling you.
" hakkında herşeyi biliyorum seni google da arama yapan sik yalayıcı, beni sinirlendirme.
I know about you googling cocksucker, So don't piss me off.
Ne, yine mi ajanlık yapıyorsun? Google da aramak ajanlık değildir.
Well, Googling is not spying.
İnternette HCG düzeylerini araştırıyorsun değil mi?
You are googling H.C.G. levels, aren't you?
İnternette HCG düzeylerini araştırıyorsun değil mi?
You are googling HCG levels, aren't you?
Hank'i google'dan aratacağım.
Googling Hank.
Eve gittiğimde adamı google'dan araştıracağım.
Better believe I'm googling him when I get home.
Eski eşimi internetten aratıyorum.
Googling the ex.
Google'da arattığınızda daha fazlasını bulacağınız tarzda.
You could find out more by Googling the Cold War.
Judda Google'dan babamı arıyor.
Judda is googling my father.
Tracy, kendi googlelamanın, ismini internette aratmak demek olduğunu biliyor musun?
You do know that Googling yourself means looking yourself up on the Internet.
Yaşlı lezbiyenleri internette aratacağım.
I am googling "senior citizen lesbians"