Government перевод на английский
23,305 параллельный перевод
Abuddin halkı, hükümetin onlara ne yapacaklarını söylemesine alışkındır.
The people of Abuddin are used to the government telling them what to do. The anger will pass.
ABD hükümetinin askeriyim ben.
I am an officer of the United States government.
Yurtdışında da muhalefet olunabilir.
Any opposition government will have to form abroad.
Burada hükümet ve orduyu karşımıza alıyoruz.
Look, we're taking on the government and the army here.
Er geç hükümet burayı kapatmak için birlik yollayacak.
- Hanif. Sooner or later, the government will send in troops
Yanlış bilgi, Başkomiser, Majestelerinin hükümeti tarafından sızdırıldı.
Disinformation, Captain, leaked by Her Majesty's government.
Federal Hükümet o kanı kendi test etmek ister.
The federal government wants to test that blood themselves.
Süreyi kaçırdınız. Bilgi Meksika Hükümetine gitti, federallere. Basına.
It's gone to the Mexican government, the federales, the press, the DEA, and the rival cartels.
Bazen, elimizdekinin değerini yitirmeden anlayamayız bu yüzden hükümetimizden Özgürlük Heykeli'ni sadece birkaç dakikalığına yok etmem için izin vermelerini istedim.
Sometimes we don't realize how important something is until it's gone, so I asked our government for permission, to let me make the Statue of Liberty disappear, just for a few minutes.
Hükümet beni rahatsız ediyor. Köpek yürütme dolandırıcılığının kaynağına inmeye çalışmıyorum.
I'm being harassed by the government, not trying to get to the bottom of a dog-walking scam.
Hükümet benim peşimde!
The government's out to get me!
Hükümet benim elimi kolumu bağladı!
The government wouldn't allow me to do anything!
Özür dilerim, ben sadece... hükümet ne derse desin, kızının hayatının herşeyden
I'm sorry, I just thought - - I thought you'd value your daughter's life over what the government...
Sizce Stalin'in Genel Sekreter olarak atanması hükümet işlerine kendi müttefiklerini seçmesine zemin sağlamış mıdır?
Uh, do you think Stalin's appointment as Secretary General allowed him to handpick his allies for government jobs?
Hükûmet bir planla geldi.
The government came up with a plan.
Yasama organının ve faal bir merkezi yönetim yokluğunda yürütme yetkilerimi kullanarak Amerika Birleşik Devletleri hükümetini geçici olarak askıya alma kararı aldım.
"In the absence of a legislative branch and without an operational central government, I have decided to exercise my executive powers and hereby suspend the government of the United States, effectively immediately."
Bugün demokrasi ideali hükümetin varlığı ve insanlarca çelişiyor.
Today, the idealism of democracy is at odds with the practice of government for and by the people.
Yasama organının ve faal bir merkezi yönetim yokluğunda yürütme yetkilerimi kullanarak...
In the absence of a... legislative branch, and without an operational central government, I have decided to exercise my executive powers...
Teröristler belirli medya çalışanlarıyla birlikte hareket ediyor ve hükümetin içinde ajanları var. Ama bugüne dek, ne kadar derinde olduklarını bilmiyorduk.
The terrorist were working with certain members of the media and with agents inside the government itself, but until today, we didn't know how high it went.
Faal bir federal hükümetin yokluğunda ve yetkilerini yönetilenlerden alarak bölgesel liderleriniz Price, Castillo, Wilson ve Croft Amerika Birleşik Devletler Hükümeti'nin derhal askıya alınması gerektiğini duyurmaktadır.
So in the absence of any working federal government, and deriving their just powers from the consent of the governed, your regional leaders, Price, Castillo, Wilson, and Croft hereby call for the immediate suspension of the government of the United States.
Vietnam devletiyle birlikte çalışıyoruz amacımız ölen Amerikan askerlerinin yerini bulmak. Bu yonga cihazımızın yeraltını görmesine yardımcı olacak.
We're working with the Vietnamese government to locate the remains of U.S. servicemen.
Sürekli olarak kasırganın ne kadar hızlı ve ne kadar yakın olduğunu bilmemiz lazım yani bir devlet hava uydusunu hackle.
That is, wind velocity, core temperature. We need to know how fast and how close that tornado is at all times, so hack a government weather satellite.
Silindir çantalar para dolu, sahte maaş bordroları falan var ve hâlâ yola çıkarıyorlar, tamam mı?
The duffel bags filled with cash, the bogus government payrolls, and they're still shipping it out. Right?
Mülklerimizden, hükümetin bildiğinden daha fazla para kazandık da.
We made a little more money on our properties than we'd like the federal government to know about.
Devlet bağlantıların.
Your government connections.
Devletteki en zeki teknik kişiler kıramadılar.
Best tech minds in the government couldn't crack it.
Devletteki en iyi teknik kişiler biziz.
Uh, we're the best tech minds in the government.
- Cumartesi günü bir devlet dairesi.
Government building on a Saturday.
Hem de üstünde Amerikan Devleti çalışan indirimi kaşesiyle.
With stamp for U.S. government employee discount.
Ben Walter O'Brien Corbett'te bulunan bir devlet çalışanıyım Clayton'a ulaşmaya çalışıyorum.
This is Walter O'Brien, a government tech contractor on board the USS Corbett, trying to contact the Clayton.
Ben sadece babamın 2. Dünya Savaşı'ndan anlattıklarıyla tanık ifadelerini ve hükümet sızıntılarını bir araya getirdim.
I only pieced together their World War II activities from my father's bedtime stories, witness testimonies, and government leaks.
Hala hükmette kullanabileceğimiz bağlantıları olabilir.
He may still have some government contacts we can exploit.
- Kimse vergi ödemeyi sevmez ama vergiler Federal Hükümet'in olmazsa olmaz...
Well, nobody likes paying taxes, but they are an essential part of the Federal Government...
Bay Turnbull, Federal Hükümeti de sevmez.
Mr. Turnbull don't like the Federal Government, neither.
Washington'daki salakların anlamadığı şey de bu. Bizim gibi adamlar kafeste yaşayamaz.
You see, that's what them damn fools in government back in Washington don't understand, that men like you and me, we wasn't meant to live in cages.
Herhalde hükümetin gizli bir uzay silahı.
Some sort of secret government space weapon, no doubt.
Hükümetten bu yüzden nefret ediyorum işte.
This is why I hate the government.
Çünkü federal hükümetten bahsediyoruz.
Because it's the federal government.
Devlet yetkilileri... Central City şehir merkezine... düşen gizemli objenin rutin bir eğitim operasyonuna olan Savunma Bakanlığı uçağı olduğunu açıkladı.
Government officials are reporting the mysterious object that crashed in downtown Central City was simply a DOD aircraft on a routine training operation.
Devlet üstünü örtmeye çalıştı.
The government tried to cover it up.
Bu adamlar buradalar çünkü ; Kovar gibi devlet adamları onların ellerinden her şeyi aldı.
These men are here because government men like Kovar have taken everything from them.
Devlet kapanıyor...
♪ Government is shutting down ♪
Bugün dost canlısı mahalle komşunuz Demokrat kongresi tarafından size getirilen büyük hükümet kapanmasının dördüncü günü.
It's day four of the great government shutdown brought to you by your friendly neighborhood Democrat congress.
Bir çok kişi 100,000 çalışanı işlerinden ettikleri için parmaklarıyla Cumhuriyetçi partiyi işaret ediyor.
Many are pointing their fingers at the Republican Party for putting 100,000 government employees out of work.
Son hükümet kapanmasından ortaya çıkan tek şey... Bir çok yeni D.C bebeğiydi.
The only thing to come out of the last government shutdown was a lot of new D.C. babies.
Ama şunu unutmayalım önceki hükümet kapanması sırasında B.D ekonomisi 24 milyar dolar kaybetti.
But let's not forget during that previous government shutdown, the U.S. economy lost $ 24 billion.
Hükümet kapanmasından.
The government shutdown.
Hükümet kapandı.
Uh, the government's shut down.
"... ve halkın devleti...
" and that the government of the people,
Savcılığın eli zayıftı, anlaşma yaptım.
The government had a weak case ; I took a plea.
Burası devlet mülkü.
This is government property.