Graceland перевод на английский
211 параллельный перевод
GRACELAND Memphis, Tennessee
GRACELAND Memphis, Tennessee
Graceland'de bir gezide, Elvis'in yatak odasında bayıldım.
On a tour of Graceland, I passed out in Elvis'bedroom.
Elvis, * Graceland'ın her yerine tavşan yaptırdığına eminim.
I'm sure Elvis had bunnies hanging all over Graceland.
Graceland'daydım.
I've been to Graceland.
Burada Graceland ile yarışıyoruz.
Don't you understand? We're competing with Graceland here.
Burası Graceland.
That's Graceland.
Ama biliyorsun ki önce Graceland'e gimeyi tercih ederim.
I still would rather go to Graceland first.
Tamam, tamam. Önce Graceland. Onu aradan çıkaralım.
OK, OK, Graceland first, just to get it out of the way.
İlk önce Graceland'a mı gideceğiz?
Then we'll go to Graceland first?
Hayır, Graceland gidiyoruz.
No, Graceland.
Graceland'a doğru gittiğimizi sanıyordum.
I thought we were going to Graceland.
Graceland'e şimdi gitmeyelim, olur mu?
Not Graceland right now. Is that OK?
Ama sonra orayı da görelim.
But I was sort of looking forward to going to Graceland.
Graceland'e, Elvis'in evine... gitmek istemiyor musun?
Don't you want to go to Graceland... home of Elvis Presley?
Bu sabah Graceland'ı gördük... ve akşama doğru New Orleans'da, Fats Domino's evini göreceğiz.
We saw Graceland this morning... and by tonight we'll have seen Fats Domino's house in New Orleans!
# Graceland'de ve Vegas'ta devleşti
All that time in Graceland and in Vegas, where he got huge.
Sen gerçekten de Graceland'deydin.
You were actually in Graceland.
Graceland'de olduğun tüm o süre içerisinde, hiç... hiç Elvis'in uyuşturucuyla kafayı bulduğunu gördün mü?
In all the time that you were in Graceland, did you ever... did yeh ever see Elvis messin'around with drugs?
Graceland'e yakin olmak icin buraya tasinmis.
He moved here to be close to Graceland.
Beni hep Graceland'e götürmek isterdi ama bir türlü fırsatımız olmadı.
He always wanted to take me to Graceland... but we never made it.
Graceland mi yoksa?
Graceland?
Graceland'e gidiyoruz!
We're going to Graceland!
Balayınızı Graceland'de mi geçireceksiniz?
Y'all gonna have your honeymoon in Graceland?
-... aklı başına Graceland'de geldi.
- No Graceland, no preacher.
Buraya gelmek Elvis'i görmek gibi birşey.
This is my Graceland, sir.
Gronke gezmeye gelmedi.
Gronke's not here to visit Graceland.
Graceland'e gitmek istiyorum.
I wanna go to Graceland.
Belki Graceland'a bir yolculuk planlayabilir hatta gidebilirsin.
Maybe you can plan that trip to Graceland and actually go.
Graceland!
Graceland!
En uzun saç benimki sanıyordum, ama Graceland gezim aksini kanıtladı.
I thought I had the tallest hair, but that trip to Graceland really opened my eyes.
Graceland'e gitmeye çalışıyorsun.
You're just trying to go to Graceland.
Memphis, Graceland, Tennessee.
Memphis, Graceland, Tennessee.
- Graceland Memphis'tedir.
Graceland is in Memphis.
Sen de huysuz olmalısın, "Bay Memphis-Graceland-Tennessee gideceğim"
You'd be cranky too, "Mr. I'm Going To Memphis-Graceland-Tennessee,"
Graceland ziyaretini unutun... şu anda sadece görevimizi düşünmeliyiz.
But do not get your hopes up about visiting Graceland,'cause right now we're all about the mission at hand.
Fakat sonra fark ettim ki, Elvis'in de favorileri vardı ve o Graceland'da yaşadı.
But then... But then I realized that Elvis had sideburns, and he lived in Graceland.
İlk tutuklama 1975'te Graceland kapılarına saldırıp yakalandığında.
First arrest in 1975 when he was caught vandalizing the gates of Graceland.
Düşünüyorum da Graceland'a en az 3000 mil var, öyleyse bu aşağılık herifi Kanada sınırını geçmeden önce yakalamak istiyorum.
I'm thinking it's at least 3,000 miles to Graceland, so I want to catch this asshole before he jumps the border to Canada.
Graceland'e hoşgeldin.
Welcome to Graceland.
Graceland ya da Tahoe ya da New Orleans.
Like Graceland or Tahoe or New Orleans.
Bu araba tam Elvis'in kullanacağı türden bir şey.
This car is, like, total Graceland on wheels.
Lark için bir'Graceland'.
The "Graceland" for Lark.
Hey Grace nasılsın?
Hey, Graceland. How are you?
Graceland'a gittiniz mi, hiç? - Hayır.
- Did y'all go to Graceland yet?
Şimdi güneye, Graceland'e gidiyoruz.
We're heading down south to Graceland next.
Graceland'e mutlaka gideceğiz.
It's Graceland or bust.
Burası benim Graceland'im
This is my Graceland.
O Almanya'ya dönecek, biz de Graceland'e döneceğiz
She's goin'back to Germany, we're goin'to Graceland.
BÖLÜM 2 "Graceland'den ayrılan yolun üzerinde."
We must, with positive action,
Nasıl bildin?
- Dating my shrink. let's just say he's used my sessions to figure out a way to get into Graceland. How did you know?
- Graceland Beğendim anne
I like it, Mama.