Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ G ] / Grandmother

Grandmother перевод на английский

7,942 параллельный перевод
Allah rahatlık versin babaanne.
Goodbye, grandmother.
Refaka hâlâ hayatta ve beni bulursa idam ettirir. Babaannem...
My grandmother...
Şey büyükannem çaldığı için babam önermişti.
Well, uh, well... my dad suggested it because my grandmother had played, so...
Bana anneannemi hatırlatıyor.
She reminds me of my grandmother.
İnceden geçmek, boşluğa gitmek ve ormandan geçip büyükannemin evine gitmek istiyorum.
Through the thinny, into the void, and over the woods to grandmother's house we go.
Annesi ve anneannesi alkolik.
Her mother and grandmother are alcoholics.
Bana büyükannemin merdivenlerden inmek için kullandigi koltugu hatirlatiyor.
Reminds me of the seat my grandmother used to ride up and down the stairs in.
Biz düşünüyoruz ki muhtemelen büyükannen de benzer şeyler yaşamış olabilir.
We think it's... Possible your grandmother... May have suffered from similar...
Büyükannen her zaman kilosu konusunda dikkatliydi.
Your grandmother was always very conscious of her weight and...
Hamilelik hakkında hiçbir şey bilmiyorsun. Büyükannen anında yalan söylediğini anlayacaktır.
You don't know anything about being pregnant and your grandmother is gonna figure that out right away.
Benim büyük büyükannem için yapılmıştı. Dünya üzerindeki en büyük yakut...
This ring was made for my great-great-grandmother and has the largest ruby...
Anneannen bir çanta dolusu benim otumu taşırken havaalanında tutuklandı.
Your grandmother got arrested at the airport carrying a bag of my weed.
Ben Lee Gun, ninemin gençliğinde emek verip büyüttüğü firmayı günlük arz alanında bir numaralı şirket olan Jang In Kimya haline getirdim.
I, Lee Gun, working at a company that my grandmother worked to raise in her youth, I made our Jang In Chemical the number one company in the daily supply field.
Ninemin değil kendi adımı ortaya koyarak bu sonbahar, kati suretle evleneceğime söz veriyorum!
I will, on my honor and not my grandmother's, this fall, I will definitely get married!
Nineye hoşça kal demedim.
I didn't even say goodbye to Grandmother.
Se Ra. O şirketin sekreteri değil.
Se Ra, this person is not my Grandmother's secretary.
Peki büyükanneciğim.
Yes, Grandmother.
Ninem Se Ra ve Müdür Tak.
My grandmother, Se Ra and Chief Secretary Tak.
Annen bugün anneannenin lokantasında gerçekten çok iyi vakit geçirdi.
I.. went to grandmother's house and had a fun time.
Yine de nine, bunun olmasını her şeyden çok isterim ama ilişkileri bir mesafe kat etmiyor.
Well grandmother I want it more than anything but their relationship isn't improving.
Büyükannemin sandığını açtım ve içine bir elma koydum.
I packed my grandmother's trunk, - and in it I put an apple.
- Evet. Pekâla, büyükannemin sandığını açtım ve içine bir elma ve bir gayda koydum.
Okay, I packed my grandmother's trunk and in it I put an apple and a bagpipe.
Büyük büyükannemindi o, 1890'lı yıllardan kalma.
Artistry! That belonged to my great-grandmother. 1890s.
Büyük büyükannenize saygısızlık gibi olmasın ama böyle bir saati görünce içinin nasıl göründüğünü merak ediyorum.
And no offense to your great-grandmother, but I see a clock like that, and I wanna know what it looks like inside.
Senin büyükannenim.
I'm your grandmother.
Ama senin büyükannen, yani annenin annesi,.. bu sabah ofisi aradı,.. ve seni kalıcı olarak yanına almak istediğini bildirdi.
But your grandmother, your mom's mom, called the office this morning, and she wants you to move in with her permanently.
Büyükannen yarın ofise geliyor.
Your grandmother is coming to my office tomorrow.
Büyük, büyük, büyük annenin sadece birkaç şehir ötede doğduğunu biliyor muydun?
Did you know, that your great great grandmother was born just a few towns over?
Çocuklarına Adaline'in babaannesinin adı olan Flemming ismini verdiler.
They named her Flemming, after Adaline's paternal grandmother.
Ben Jenny'nin büyük annesi.
I'm Jenny's grandmother.
- Büyükanneme aitti.
It belonged to my grandmother.
Ben de bıraktım. Ama arada büyükannemin Kilisesi'ne gidiyorum.
I'm lapsed, I go to the Church of my grandmother sometimes.
Biliyorsun, büyükannem bana her zaman derdi ki...
You know, my grandmother always used to say to me...
Bunu büyükannem yaptı.
My grandmother made it.
Sadece buyukannem.
Just my grandmother.
Ve o kadın, bana o kadının büyükannem olduğunu mu söylüyorsun?
And this woman, you're gonna tell me she's uh... My great grandmother?
Büyükannen.
Your grandmother.
- Ona söylememişsin bile.
You didn't even tell her. - Your grandmother is a dirty snitch.
Büyükannemin adıydı.
It was my grandmother's.
Shaw demişti ki, gerçek bir sanatçı 70 yaşındaki büyükannesini bile ekmeği için çalıştırır.
Shaw said a true artist will make his grandmother drudge for his living at 70.
- Siz Jarrah'ın ninesisiniz değil mi?
- You're Jarrah's grandmother, aren't you?
O takımı ninem de yönetse yine kazanırlardı.
My grandmother could have trained the team, and they would still have won.
Hele ninesi hakkında dedikleri!
And what he said about his grandmother!
Ninene de teklif gitti mi?
Did your grandmother no?
Büyük annemde kanserdi.
The McCloskey grandmother had cancer.
Ninem de striptizciydi.
My grandmother was a stripper.
Evet, bilirsin, herkesin ninesinin dediği gibi :
Yeah well, like everyone's damn grandmother says,
Eskiden büyükannem bana okurdu.
My grandmother used to read that to me.
Ben onun anneannesiyim.
I'm her grandmother.
Büyükannene teşekkür etmeliyim.
I'll have to thank Grandmother.
Hayır büyükanneciğim.
No, Grandmother.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]