Grim перевод на английский
1,228 параллельный перевод
62 Dolar mı? Üçümüzden bu kadar para mı çıkıyor?
I got a bottle of tequila, but the Scotch situation is grim.
Eğer bir kadın sana 10 saniyeden fazla dayanırsa..,... ona ölene kadar bakmalısın.
If there's a woman that can take your presence for more than 10 seconds you should hang on to her like grim death.
Sağanak yağışlar şu anda New Jersey'nin merkezinde görülüyor ancak hızla yayılıyor ve birkaç saat içinde bizim bölgemize ulaşması bekleniyor...
Flood warnings for parts of Southern Connecticut and the Jersey shore. Let's go to our weather map now... for the grim details.
İğrenç olmak istemem ama sanırım burada köpek balıklarıyla röportaj oldu.
I don't mean to be grim.... But I understand there were reports, sharks in the area.
- Çok çirkin.
- It's grim.
Simon Grim, doğru Fay'le birlikte hastaneye gidiyorsun, duydun mu beni?
Simon Grim, you go to the hospital with Fay right now, you hear me?
Simon Grim'la konuşabilir miyim acaba?
I was just wondering if I can have a word with Simon Grim?
Bayan Grim, Simon nasıl bir çocuktu?
Mrs. Grim, what was Simon like as a child?
" Sayın Bay Grim :
" Dear Mr. Grim :
- Lütfen oturun, Bay Grim.
- Have a seat, Mr. Grim.
Her şey bundan yaklaşık, bir sene önce burada Queens'deki bir... Çörek Evi'nde başladı, yerel bir çöpcü olan Simon Grim birçoklarınca ahlaksız, anti-sosyal... ve pornografik bir şiir olarak tanımlanan şiirini yazdı.
It all started here in Queens, Jim, at the World of Doughnuts... about a year ago, when local garbage man Simon Grim began to compose... what many regard as vicious, anti social and pornographic poetry.
Simon Grim'i ismen anmasa da... gençliğe telkinde bulunarak, rock müzik... uyuşturucu ve çağdaş şiir için değil... inançları için dua etmelerini istedi..
He did not mention Simon Grim by name... but offered a prayer for the young, whom he described as sadly in... need of faith, not the illusion of conviction offered by rock music... drugs, and contemporary poetry.
Tartışmalı Amerikan şair, Simon Grim... Nobel ödülüyle ödüllendirildi.
The controversial and reclusive American poet, Simon Grim... has been awarded the Nobel Prize in Literature.
Bay Grim'in çalışmalarının insani zayıflıklarımızın umutsuzluk çirkinlik ve sıradanlık potasında lirik bir... edebi dille eritilmiş, olağanüstü işler olduğunu belirten... İsveç'teki akademi kendisine ödülü önümüzdeki hafta takdim edecek.
The Swedish academy, which will confer the award next week... praised Mr. Grim for works of great and difficult striving for the... rendering of the desperate, the ugly and the mundane... in a language packet in our share of human frailties.
Simon Grim.
Simon Grim.
Sizinle tanışmak benim için bir onurdur, Bay Grim.
It's an honor to meet you, Mr. Grim.
Bu taraftan, Bay Grim!
This way, Mr. Grim!
Acele edin, Bay Grim!
Hurry, Mr. Grim!
Savaş alanında ölümün tanrısı Şahin Takımı'nı iç topraklara çağırdı daha güçlü olmak için...
During the war, the Grim Reaper on the Battlefield the Band of the Hawk has increased its power greatly, fighting on the side of Midland.
Griffith, beyaz şahin ölüm tanrısı!
They are the Grim Reaper on the Battlefield, led by the White Hawk, Griffith!
Yavrularını çok iyi koruyor. Bu saldırı, timsahların neredeyse her şeyi yiyebileceğinin vahşi kanıtıdır.
The mother successfully defends her own brood... but it's a grim reminder that crocodiles eat just about anything.
Azrail artık omuzlarında falan olmalıydı. "Hadi, yaşlı kadın, zamanın doldu."
The Grim Reaper must have been on her shoulder. " Come, old lady, it is your time.
Azrail zor anlar yaşamış olmalı, çünkü kadınlar ölmüyor, devam ediyorlar yaşamaya.
The Grim Reaper must have a tough time because women don't die, they go on.
Azrail, "kadınları getiremedim, gelmiyorlar."
The Grim Reaper, " I could not get the women, they would not come.
"Azrail, kadınları getiremedin mi?"
"Grim Reaper, you could not get the women?"
"Hepsini biçmedin mi, şu acımasız biçme aletinle?"
"Didn't you reap them with your grim reaping equipment?"
Azrail de yenilenmeli, şu ölüm tırpanı gibi.
And the Grim Reaper should update, he has the scythe of death.
Azrail kendini yenilemeli, 1997'deyiz. O tırpanı atmalı ve bir çim biçme makinesi almalı.
The Grim Reaper should update, it's 1997, throw away the scythe and get a lawn mower!
Bu kötü haberi annesine benim vermem gerektiğini düşündüm.
And l-I felt it was my duty to deliver the grim news to his mother.
Bazı şeyler korkunçlaştığı zaman... O cesaretle buna göğüs gerecektir...
When things get grim he'll take it on the chin
Ve korkunç final olarak, kafesteki zavallı bebeği boğmak niyetinde!
And as a grim finale, she intends to drown that poor caged baby!
Karanlık ve pis bir dönemdeyiz Senatör.
These are grim times, Senator.
Hidalgo'ya her kelle götürdüğümüzde bu bize çok gaddarca geliyor.
You see, so often, when we bring a head back to Hidalgo... it has a grim sort of look of terror on it.
Onlara "Gram" ve "Grim" diyorum.
'I call them Gram and Grim.
Ne "Grim" ve "Gram", ne "Freak" ne de gökyüzündeki yıldızlar.
'And nothing matters. 'Not Gram and Grim, or Freak, or the stars in the sky.
"Grim", kapıyı zorla açmakla tehdit etti. Ama bunu hiç yapmadı.
'Grim threatened to unscrew my door but he never did.
Ve bazen de o gelip, "Grim" in iyiliği için dışarı çıkmam gerektiğini söyledi.
'Sometimes she'd come down and say I should come out for Grim's sake.'
Yıllar önce, tam kaç yıl önce olduğu önemli değil cüzdanımda hemen hiç para yokken ağız desen tatsız...
Several years ago, never mind how long precisely, having little or no money in my purse... grim about the mouth...
Gün ışığının son saatinde birkaç dağcı Yüksek Kamp'a dönmek için direniyorlardı ama geri kalanlar için bu durum korkunç görünüyordu.
[Narrator] In the final hour of daylight a few climbers... fought their way back to the chaos of High Camp, but for the rest it looked grim.
Vekilim arabanın üstüne gelen... yarasalar ve manta ray balıklarına bağırmaya başlarken o bu korkunç bağlantıyı kuracak mı?
Would he make that grim connection when my attorney starts screaming... about bats and huge manta rays coming down on the car?
Acı hatıralar ve köt geri dönüşler.
Grim memories and bad flashbacks.
" Bilinçli Patlama'yla'" Amerika'yı yerle bir etmişti... Onu ciddiye alan insanları bekleyen acı gerçekleri... hiç düşünmemişti.
He crashed around America, selling "consciousness expansion"... without ever giving a thought to the grim meat-hook realities that were lying in wait... for all those people who took him seriously.
Özellikle, Macera'nın Sonu adında savaşı acımasızca anlatan güzel bir çalışma vardı.
There was one play in particular, a beautiful, grim study of war called Journey's End.
Bu sabah erken saatlerde Manş Denizi'nde korkunç bir olay yaşandı, Suffolk kıyısının on mil açığında bulunan balıkçı teknesinin ağından genç bir kadın cesedi çıkartıldı.
There was a grim discovery in the English Channel... early this morning... after a trawler fishing ten miles off the Suffolk coast... pulled up the body of a young woman in its nets.
22 yaşına kadar hapisteydi. Bu sevimsiz psikolojisine rağmen. Eyalet onu serbest bıraktı.
He was incarcerated until the age of 22, when despite a grim psychological profile, the state was forced to release him.
.. çok çirkin ancak kibar olduğumuzu düşünmüş olmalısınız.
You must think it's so ugly and grim!
Acımasız ölümler gibi yapışık duruyorduk.
Clinging on like grim death.
Morali bozuk Paul... suratsız Paul, kızgın ve mutsuz Paul... Arrakis'e sürgün edilen zavallı Paul... Bir gün evrenin en büyük hazinesinin sorumluluğunu miras alacak olan Paul...
I've heard all about the moody Paul the grim Paul, the angry and unhappy Paul who has been exiled to Arrakis where, poor boy one day he will inherit responsibility for the greatest treasure in the universe.
Bu hüzünlü ağaçta.
That grim tree.
Tıpkı, "Gram" ve "Grim" gibi
'That's Gram and Grim.
Birincisi, evin tamirat işlerinde "Grim" e yardım etmekti.
'One was helping Grim patch up the place.