Guard перевод на английский
16,946 параллельный перевод
Kral'ı, Kızıl Muhafız'ı dağıtması için ikna etmeye çalıştım ama beni dinlemiyor.
I have tried to persuade the King to disband the Red Guard, but he will not listen.
Beni artık Kızıl Muhafız'a teslim edebilirsin.
You can return me to the Red Guard now.
- Kızıl Muhafız onu götürdü.
- The Red Guard took her.
Kızıl Muhafız'a talimatlar verdim.
Now, the Red Guard have their instructions.
Artık Kral'ın muhafızı değilsin.
You are no longer the King's Guard.
Muhafız!
Guard!
Güvenlik görevlisine göre evet. Ama orda olmalarını sorun etmememin
According to the security guard, yes.
Sana anlattığım, Quitman'daki diğer gardiyan.
That's the other guard at Quitman I told you about.
Görev başında tetikte olan eğitimli polis memurlarının üç metreden yakın yerde seks yapmaya giderken duymadıklarını mı iddia ediyorsunuz?
It doesn't surprise you that trained police officers on guard duty, in a high state of vigilance, don't hear the two of you go upstairs for sex when he or she is less than three metres away?
Steve Arnott benim ve görevli polislerin tam güvenine sahipti.
Steve Arnott had my complete trust and the trust of the officers on guard duty.
Harper nöbetçilerden ve senden iyi nişan alır.
Harper's a guard and a better shot than you.
Değirmenin orada bir güvenlik görevlisine daha ihtiyaç varmış.
They need another security guard down at the mill.
Evimin önünde dursunlar diye SWAT ekibi yollayabilirdin.
You would've had the SWAT team standing guard outside my house.
Korkunç olduğunuzu öğrenmek için bekçi gibiydiniz...
You seemed caught off-guard to find out that you're terrible at your job...
Öte yandan, sanrısal düşünceni bekliyorum... Ve şu an olduğu gibi bekçi yakaladınız.
- I, on the other hand expected you to be just as delusional and caught off-guard as you are right now.
Bekçi tuttum.
I was caught off-guard.
Claire'ye olan bu destek ikimizi de gafil avladı.
This support for Claire, it's caught us both off guard.
Gardiyan!
Guard!
Gardiyan! Gardiyan!
Guard!
Büyükbabamın özel koruyucusu.
My grandfather's personal guard.
Sahil Güvenlik?
Coast Guard?
Sahil Güvenliği, onların devriye faaliyetlerini takip ettiğini biliyorum.
I know you monitor the Coast Guard, their patrols.
John, bunu Sahil Güvenliğe kendin soramıyor musun?
John, can't you ask the Coast Guard for this?
Sahil Güvenlik devriye çizelgesi.
Coast Guard patrol schedule.
Basın toplantısının hazırlıksız iken denk geldiğini biliyorum. Ama Başkan bilmenizi istemedi.
I know the press conference must've caught you off guard, but the president didn't want you to know.
Bir şansın olduğu için çekici gelebilir ama eğer zamanından önce ortaya çıkarsa tedbir almaya başlar.
I know it can be tempting now that... you have a chance, but if this goes public too early, his guard goes up.
Güvenlikte bir olay olmuş.
There's been an incident at the guard station.
güvenlikte bir sorun var.
There's been an incident at the guard station.
Rehine kurtarma timi son nişancıları halletmiş, ancak birimdekiler ön koltukta oturanın güvenlikten geçtikten sonra kaçtığını söylediler.
HRT took out the remaining shooters, however, uh, CCTV confirms that the front passenger of the van fled after they took out the guard gate.
Güvenlik güçleri hayvanat bahçesinden kaçan hayvanların kontrolünü sağlamak için yoğun çaba gösteriyor.
The National Guard struggles to regain control of the city from the escaped zoo animals.
Anlaşılan güvenlik personelini öldürmüşler.
Looks like they killed the security guard.
Parçalara ayrılmalarını önlemek için başlarında durdum.
I had to stand guard to prevent them being torn to pieces.
Gardını indirecektir.
She might let her guard down.
Sen, Ajan Navabi ve Mojtabai tekrar benden haber alana kadar canınız pahasına onu korumalısınız.
You and Agents Navabi and Mojtabai must remain by her side and guard her with your lives - until you hear from me again.
Onu koru.
Guard the asset.
Yardımcı olmanın en iyi yolu Elizabeth'i koruma altında tutmaya devam etmek.
The best way you can help is by continuing to guard Elizabeth.
Unutma, Elizabeth'i koru ve Karakurt hayatta kalsın.
Remember, guard Elizabeth and keep Karakurt alive.
Arka yangın çıkışında baygın bir güvenlik görevlisi bulduk.
We found an unconscious security guard near the back fire exit.
Gafil avlayıp sahayı ele geçirdik!
Caught off guard and in possession of the field!
Luis Vargas'ın çalıştığı yere gittik elleri parlayan ölü güvenlik görevlisi.
So we headed to the workplace of Luis Vargas, the dead security guard with the glowing hands.
Burada bir güvenlik görevlisini öldürmeye değecek kadar ne vardı?
What was there that was worth murdering a guard for?
- Dün bir güvenlik görevlisi, Luis Vargas, bu yerin planlarını çalmaya çalışan biri tarafından öldürüldü.
- cleaned and repaired. - A security guard, Luis Vargas, was killed the other day, presumably by whoever was stealing the blueprints for this address.
Luis Vargas, güvenlik görevlisi onu iki gece önce öldürdünüz.
Luis Vargas, the security guard you murdered two nights ago.
Üçüncü kişi kurum çalışanını ve güvenlik görevlisini öldürüp, çocuklar beraber kaçmış.
And that was where the third kills a social worker, a security guard, and gets away with the child.
Onun için geldiklerinde Elizabeth'i koru.
Guard elizabeth, and when the time comes,
Fort Meade askeri üssünde gözaltında olacak.
You'll be housed under military guard at fort meade.
Sadece korumayız.
No, we don't just guard.
Onlar sadece hazırlıksız yakalandılar.
They're just caught off guard.
Uyuduğu için kremlerini koruyamadı.
She hasn't been awake to guard her creams.
Ben burada kalıp bakıcam, tamam mı?
I'm gonna stay and guard here, OK?
Gardiyan!
Guard! Guard!