Gülümse перевод на английский
2,940 параллельный перевод
Gülümse...
Smile!
Gülümse biraz, gülümse.
Smile a bit.
Gülümse, hadi canım.
Smile, come on now.
Gülümse, evlat!
Smile, my boy!
Sadece arkana yaslan, boş boş gülümse ve işi bitirirken beni izle.
So just sit back, smile vacantly and watch me get the job done.
Sadece gülümse ve cümlelerini söyle.
You just smile and say your lines.
Gülümse yoksa paranı alamazsın, tamam mı?
You're on a trial. You smile or you don't get paid, OK?
Gülümse bebeğim.
Smile, baby.
Gülümse!
Smile?
Gülümse koca oğlan. Hadi o zaman!
- ( Rick ) Come on, then!
Gülümse Allison.
Smile, Allison.
- Sadece gülümse. - Hayır.
- Damion, come here.
Gülümse anne.
Smile.
Gülümse.
Yeah, smile, Mommy.
Gülümse anne.
Okay, you smile with me.
Tamam, benimle gülümse.
I'll smile for you.
- Birkaç ay önceki durumumuzu düşün ve gülümse. - Aynı fikirdeyim.
Think of where we were a few months ago and smile.
Gülümse!
Oh, smile.
Gülümse ve kımıldamadan dur evlat.
Smile and hold still, kiddo.
Buraya bak, gülümse.
We're taking the photo... smile at the camera!
- Gülümse.
- Smile.
Öyle bir gülümse gördükten sonra sadece yüzüne konsantre olursun.
I applied for an internship there last year.
Tamam, Solly'e biraz müsade edin, hadi yapın şunu. Gülümse.
Only a few people could have known about the affair and one of them must have been Marlon.
Gözlerime bak, gülümse, ve gideceğimizi söyle.
Look me in the eye, put a smile on your face and tell me you'll go.
Gülümse, Dexter.
Smile, Dexter.
Gülümse!
Smile!
Yürümeye başlarken gülümse, bana adını, yaşını söyle ve "Hayalim, ülkemdeki güzel kadınları temsil etmektir" de.
As you're walking out, smile, tell me your name, age and say, "My dream is to represent the beautiful women of my state."
Hey, gülümse.
Hey, give me a smile.
O yüzden gülümse.
So cheer up.
Dostum gülümse.
Bacche, say cheese.
"Hae Joon, benim için gülümse! Gülümsemeni yüzünden eksik etme!"
Sea-June, smile for me, give me a smile
Per Hall "Gülümse" adlı hayır operasyonu çerçevesinde Kuzey Doğu Hindistan'a gelen bir uluslararası sağlık ekibinde görev alan görevli bir plastik cerrah.
Plastic surgeon Per Hall is a volunteer, part of an international medical team who have come to north-east India with the charity Operation Smile.
"Gülümse" operasyonu 10 gün boyunca 250 yarık ameliyatı gerçekleştirecek.
It's OK... In the next ten days, Operation Smile hope to perform 250 cleft operations,
'Şimdi iyi bir kız ol ve bana bir gülümse.'
'Now be a good girl and give me a smile.'
Gülümse bebek, gülümse.
Smile, baby, smile.
Sinsi Hwang, gülümse!
Sneaky Hwang, smile!
- sadece gülümse ve başını eğ ve tek bir kelime etme.
Talk to him and he's got you like that!
Gülümse, özür dile.
Smile. Apologize.
Güzel, gülümse.
Nice, big smile.
Bir gülümse bakalım.
Give us a smile.
Objektife gülümse.
Smile for the camera.
Gülümse
Smile
Gülümse, sonra azalt.
Flash it, Dash it.
Gülümse, normal dur.
Flash it, Dash it.
Gülümse. Benimle beraber yap.
Flash it - - do it with me.
Gülümse.
A joy here.
Gülümse.
Smile.
Gülümse, Allison.
Smile, Allison.
Hadi, gülümse.
Come on, smile.
Per Hall "Gülümse" adlı hayır operasyonu çerçevesinde Kuzey Doğu Hindistan'a gelen bir uluslararası sağlık ekibinde görev alan görevli bir plastik cerrah.
Escaping uninjured will depend on how his muscles respond in the next few moments.
"Gülümse" operasyonu 10 gün boyunca 250 yarık ameliyatı gerçekleştirecek. Ve doğanın işlediği kusurları düzeltmeye çalışacak.
It's not all about honed muscles and fast reaction times.