Güneş ışığı перевод на английский
2,172 параллельный перевод
Güneş ışığıyla usulca beni uyandırdı,
Gently wake me up my sunshine
Vücuduna güneş ışığı geldiğinde nasıl hissetmiştin?
What did it feel like when the sun hit your body?
Güneş ışığının üzerime geldiğini hatırlıyorum.
Well I remember when the sunlight hit me.
Bunalıma girmeden önce aynı pozitif, güneş ışığı vurmuş gibi gülümsemesi...
Before she got depressed, she had that same sunny, optimist...
Ailemin büyük kısmını etkileyen bir deri hastalığından ötürü. Güneş ışığından pek hoşlanmayız.
It is because of a skin condition that afflicts most of my family, we are not fond of sunlight.
Parlak güneş ışığının altında, dünyanın farklı 200 ülkesinden gelen çeşitli devlet adamları katledilen kocasının tabutunun ardından... sessiz bir ağırbaşlılıkla yürüyen siyah peçeli Jacqueline Kennedy'i takip ediyor.
Under brilliant sunshine, a steady stream of some 200 world statesmen follow a black-veiled Jacqueline Kennedy as she walks in silent dignity behind the coffin of her slain husband.
Güneş ışığı nedeniyle bronzlaşıyorum ve derilerim dökülüyor.
Thanks to all the sunlight, my skin is tanned and peeling.
Güneş ışığı gibi bir engel var.
Sunlight is bound to hit me on my way there.
Güneş ışığı...
Sunlight...
Her yer bembeyaz tıpkı güneş ışığı gibi.
Completely white just like daylight.
Suyun, ufak bir hareketinde... Yansıyan güneş ışığında... ... ve renklerin içerisinde.
in a pulse of water... and a splash of sunlight and color.
Güneş ışığı sudan yansıyor, bu pamuklu da engel oluyor.
this lightweight cotton... is... so... constricting.
Seni güneş ışığından kurtarmalıyım.
I must get you out of the sunlight.
# Güneş ışığının yakmasından da kurtulduk... #
# By the rays of a burnt-out sun... #
Lanet, lanet olası güneş ışığı ama eğer...
Bloody little daylight in the daylight, if you catch my drift.
Seni güneş ışığında görmeyeli bayağı olmuştu.
I haven't seen you in the... daylight in a long time.
Her ot parçası Güneş ışığına uzanacak
Every blade of grass Will touch the sunlight
Bir güneş ışığı gibi dünyayı aydınlattığın müddetçe.
Whilst your brighten up the world like a little sunbeam.
Palmiye ağaçları, karşı konulmaz güneş ışığı, kumlu sahiller, kafan kadar greyfurtlarla dolu bir yer.
I'm talking palm trees, all-you-can-eat sunshine, nice sandy beach, surrounded by grapefruits the size of your head.
Karşı konulmaz güneş ışığı.
All-you-can-eat sunshine.
Hücrelere gereken besinleri, vücudun içinde sebze ve meyveler, güneş ışığı yardımıyla taşıyor.
Fruits and vegetables are the delivery system that brings the sun's energy to our cells, giving them the micronutrients they need.
Güneş ışığı bize iyi gelecek.
I think the daylight will be good for us.
Şunu söylememe de izin verin... d Bulutlar gökte toplansın d dve beni havalara uçursun d dDünya ne kadar karanlık olursa olsun, ruhumda her zaman güneş ışığı vardır. d
Allow me to be the one to say that- - ♪ The clouds may gather in the sky ♪ ♪ and billows'round me roll ♪
Ruhumdaki güneş ışığı.
sunlight in my soul.
d Ruhumdaki güneş ışığı d d Dünya ne kadar karanlık olursa olsun, ruhumda her zaman güneş ışığı vardı d
♪ Sunlight in my soul ♪ ♪ Sunlight in my soul ♪ ♪ However dark the world may be, there's sunlight in my soul ♪
# Beni yavaşça ısır # # Köklere kadar işleyen bir güneş ışığıyım #
Bite me slowly... I'm the sunlight that can pierce till roots...
Her zamanki gibi güneş ışığını kullanın.
Use the daylight as usual.
Eğer güneş ışığı olursa, sana ne olacak?
If it's daylight, what about you?
Şunu sorabilirsiniz ; Nasıl oluyorda bizim magnetosferimiz, yüzeysel devasa fışkırmalardan koruyor ancak güneş ışığı doğrudan gelmeye devam ediyor ve gün ışığına sahip oluyoruz. Çünkü ;
You might wonder how is it that our magnetosphere protects us from coronal mass ejections, but the sunlight still comes right through and we have daylight.
Bolca güneş ışığı alıyor.
Lots of natural light.
Güneş ışığı güzel değil mi?
Isn't the sunlight beautiful?
Güneş ışığında...
Even the sun...
Toprağımızı kaybediyoruz umurunda olan sadece güneş ışığı mı?
We are losing our land and all you care for is sunshine?
Biraz güneş ışığı temiz hava ve su tam ihtiyacım olan şeyler.
A little sunshine, fresh air, water. Just what I needed.
Güneş veya ay tutulması esnasında güneş ışığının ay veya Dünya'nın gölgesi tarafından bloke edilmesi sırasında oluşan örnekle benzer. Bu çıplak gözle görmesi kolay birşey.
Each square micrometer of random pattern in the polymer provides enough light and dark spots to embed millions of code words.
* Özledim görmeyi * * Güneş ışığını saçlarındaki *
# I long to see the sunlight in your hair #
Belki bize güneş ışığını getirmiş olabilirsiniz.
Maybe you guys brought the sunshine to us.
Camideki yetkililer güneş saatinin 19.yüzyılda kaldırıldığını iddia ediyorlar, Ama Rim'in araştırmasi gösteriyor ki görünümden gizli olarak, yüksek minarelerin birinde.. tamamen aynısının bir kopyası hala mevcut olabilir.
Officials in the mosque claim that the sundial was removed in the 19th century, but Rim's research suggests that an exact replica might still exist, high in one of the minarets, hidden from view.
Newton'un Principia Mathematicasının, güneş, ay ve gezegenlerin hareketini nihayi olarak açıklayan kitabın... neden Bağdat'ta değil de Londra'da yayınlandığını açıklıyor.
Sir Isaac Newton's Principia Mathematica, the book that ultimately explains the motion of the sun, moon and planets, was not published in Baghdad, but in London.
Olağanüstü tek şey, kendi ışığını yayan Güneş, bir yıldızdır.
Only something like the sun that emits its own light is a star.
El ( ya da Ely ) idi ıncil'de de anlatıldığı üzere ısrailoğulları Mısır'dan çıktılar, vaadedilmiş topraklara girdiler ve burada ısis'in Ay kültü, Ra'nın Güneş kültü ve El'in Satürn kültü ile kaynaştılar.
The biblical exodus of the Hebrews from Egypt showed that they entered Canaan and merged the Lunar cult of Isis, the Solar cult of Ra, and the Saturnian cult of El.
Güneş ışıklarının sıcaklığı, gezegenemizi yaşanabilir kılar.
Its warmth gives us sunlight, makes our planet livable.
Yayınladığım tezde belirttiğim Güneş dışı etkinlikleri hatırlıyor musun?
Do you remember that paper on extrasolar activity I published?
Hayatında biraz güneşışığı mı istiyorsun?
A little light in your life? Yes, I could use this.
Senin tüm savaşta geçirdiğin zaman kadar çatışmalar ve patlamalar gördüm üstelik buna senin Kuveyt'te tanklarla güneş banyosu yaptığın süreler de dahil.
I got blown up in a firefight that lasted longer than your entire war. I didn't sunbathe in Kuwait with the rest of the POG's.
ve güneş battığında etrafında bir kaç arkadaşının olmasının hoş bir şey olduğunu keşfetti.
And he found that it's nice to have a few friends around when the sun goes down.
Her neyse, sonunda o acıların ortasında bebeğim dünyaya geldi... Güneş gibi sıcak bir şeyin dışarı kaydığını hissettim.
Anyway, finally amidst the pain, my baby was born... and I felt... something slipping out... this fiery hot mass like the sun
Güneş yanığı gibi.
Ow. Ow, it's like a sunburn.
Güneş doğmaya başladığında sırıtışımı hâlâ bastıramıyordum.
"And by the time the sun was coming up " l just couldn't stop grinning
İnanması zor ama güneş sistemi dışında diğer yerlerde gezegenlerin olduğuna dair bir kanıt yoktu.
G.L.E.A.M. models all 7 billion people on earth and predicts how they will interact.
Grup, herkesin aradığı, güneş sistemimizin dışında Dünya'dan görülebilen büyük bir gezegen bulduklarından kuşkulandı.
Once it invades a critical system, say, the control software of cooling rods at a nuclear power plant, it can lay dormant for weeks or months.
işığı kapat 29
işığı aç 22
işığı söndür 22
işığı yakabileceğimi biliyorum 23
güneş 243
güneşte 16
güneş parlıyor 25
güneş doğuyor 34
güneş doğdu 17
güneş batıyor 22
işığı aç 22
işığı söndür 22
işığı yakabileceğimi biliyorum 23
güneş 243
güneşte 16
güneş parlıyor 25
güneş doğuyor 34
güneş doğdu 17
güneş batıyor 22