Halil перевод на английский
289 параллельный перевод
El-Halil'de sayılacaksın.
You'll be counted at Hebron.
- Halil'i arıyorum.
- I'm looking for Halil.
Halil sana bundan bir sene önce aşık oldu.
Halil fell in love with you a year ago.
Ama sen istesen de, istemesen de ben varım Halil.
But whether you want it or not, I exist, Halil.
Ne var ki Halil, ona karşı olan aşkımın farkında bile değil.
But Halil isn't aware of my love.
Halil'i unutamam Başar.
- I cannot forget Halil, Basar.
Halil unutulacak adam değil.
He's not a man like that.
Sen kötü insansın Halil. Ve o insan oğlu, insan kızı aramadığın müddetçe de benim için kötü adam olarak kalacaksın.
To me you are a bad person Halil and you will be, unless you seek for her.
Benim bütün dünyam onunla dolu.
My whole life is filled with Halil now.
Halil'e aşığım Başar.
I'm in love with him Basar.
Halil...
- Halil!
- Halil, B ve S.
- Khaleel, B S.
- Halil.
- Khaleel.
Halil, senden yapmanı istediğim bir şey var.
Khaleel, there's something I want you to do.
Sana bildirmeliyim, Halil, mümkün olan en özenli bir şekilde, ben İsa değilim.
I must inform you, Khaleel, as delicately as possible... that I am not Jesus Christ.
Halil bir köle değil, o özgür bir adam.
Khaleel is not a slave. He is a free man.
Halil.
Khaleel?
Sana Halil'i vereceğim. Çöl yollarını iyi bilir.
He knows the route through the desert and the wells.
Halil! Evet, efendi.
Khaleel!
Halil, ne işin var burada?
It is such a pleasant thing to- -
Benim köyüm. Ben avcı Halil'in kızıyım.
I'm hunter Halil's daughter.
Ben Halil.
It's Halil.
Halil, neyin var senin? - Yok bir şeyim.
Halil, what's wrong with you?
Bilmiyorum, kin var içimde.
Why do you break the windows, Halil? I don't know, I've rage in me.
Cam kırmakla, lastik patlatmakla hiç bir şey değişmez, Halil.
Breaking windows and cutting tires won't change anything, Halil.
Niye saç uzatıyorsun, Halil.
How? Why do you let your hair grow long?
Çok okumalısın.
You must read a lot, Halil, a lot.
Patrona Halil İsyanı nasıl çıktı?
It's very sweety. Like this!
- Halil Yavaş.
- Halil Yavas.
Halil. Gelirken bir kız gördüm.
Halil, I saw a girl when I came here.
Cafer ibn-i Halil, "Dağları aşta gel!"
Jaffer Iben Khalil, "Come from the mountain!"
Cafer ibn-i Halil.
Jaffer Iben Khalil!
Halil Abi, çek şuraya!
Halil Abi, bring the car!
Halil senin resmine o zaman aşık oldu.
That's when he fell in love with your picture.
Her biten iş beni üzer Halil.
Every job I finish makes me sad, Halil.
Bu insan kızı ara Halil. Sonra çok acı çekersin.
Find that girl, Halil ; or you'll suffer a lot.
Halil'i unutamam.
I cannot forget Halil.
Halil!
- Halil!
Halil...
Halil!
Beni bırakma Halil.
- Don't ever leave me Halil.
Halil.
Khaleel.
Halil!
Khaleel.
Bana albay Stewart'ın adamı Halil'i çağırın.
Get me Colonel Stewart's man, Khaleel.
Akla uyar tarafı yok, Halil.
It makes no sense, Khaleel.
Pekala, Halil.
Well, Khaleel.
- Nasılsın Halil? - İyiyim İbrahim Amca
- How are you Halil?
Halil, tuz getir.
Halil.
Niye camları kırıyorsun, Halil?
They will do it this year too.
Sana bir kitap vereceğim, Halil.
I'll give you a book, Halil.
Anlayacaksın, çok okumalısın Halil.
But you will.
Onlar beni takip edip, yerime geçerler! " HALİL CİBRAN
( waves crashing )