Halloween перевод на английский
3,992 параллельный перевод
Bayan Cora bu akşam Vali'nin evindeki yıllık Cadılar Bayramı Balosu'na davetli.
Miss Cora got a invite to the Mayor's mansion tonight for the annual Halloween Ball.
Bugün Cadılar Bayramı.
It's Halloween.
Mutlu Cadılar Bayramı!
Happy Halloween.
Cadılar Bayramı'nda hep giyinirim.
I always dress up for Halloween.
Bence Cadılar Bayramı insanlara, gerçekte ne olmak istiyorlarsa olmalarına izin veriyor.
I think Halloween gives people the permission to be who they really want to be.
Ama şimdi Cadılar Bayramı'ndan sana bahsettiğimi ve bu yüzden gelemediğini sanacak!
But now he's gonna think I told you about Halloween, - and that's why you uninvited him!
Belki de geçen Cadılar Bayramı Hayaleti, Mike Franks?
Perhaps the Ghost of Halloween Past? Mike Franks?
Her neyse, Cadılar Bayramı her şeyiyle çocuklar için bir tatil haline geldi.
Anyway, Halloween has since evolved into, of all things, a children's holiday.
Mabedimi, Cadılar Bayramı negatif karmasından temizliyorum.
I'm purifying my sanctuary of the negative karma left by the Halloween prankster.
Küçükken, Cadılar Bayramı şakalarıma bayılırdın.
You used to love my Halloween pranks when you were little.
Anne, seninle Cadılar Bayramıyla ilgili konuşmalıyım.
Mom, I want to talk to you about Halloween.
Cadılar Bayramı için giyinecek misin?
So are you going to dress up for Halloween?
Cadılar Bayramı yaklaştığından, gruptaki herkesten hayatta bulundukları yeri ifade eden bir kostüm giymesini istedim.
Well, with Halloween coming up, I asked everyone in my group to dress in whatever costume they felt expressed where they're at in their life.
Cadılar Bayramında benimle çiftler randevusuna gelmek ister misin diye.
I wanted to see if you would join me for a double date on Halloween.
Cadılar Bayramında sadece 7 : 00'ye kadar seninle takılabileceğim.
I can only hang out with you till 7 : 00 on Halloween. What?
Cadılar Bayramını burada geçirmeye ne dersin?
Listen, why don't you come here for Halloween?
Cadılar Bayramını birlikte geçirmeyi planladık.
We plan to spend Halloween together.
Cadılar Bayramını seninle geçirmek istiyorum.
I really want to spend Halloween with you.
Hayır, Cadılar Bayramı için izin aldı.
No, he took the night off for Halloween.
Cadılar Bayramındayız.
It was Halloween.
Cadılar Bayramıydı.
It was Halloween.
- Cadılar Bayramınız kutlu olsun!
Happy Halloween!
Cadılar Bayramı'nda chili hoşuma gidiyor da.
I like chili on Halloween.
Cadılar Bayramı mucizesi!
It's a Halloween miracle!
Her Cadılar Bayramın'da bir seçim yaparız ne kadar seksi bir kostüm giyeceğimizi
Every Halloween we make a choice about what kind of costume we're going to wear... something sexy...
- Hey çocuklar, Cadılar Bayramı için planınız var mı?
- Hey, kids. You got Halloween plans?
Cadılar Bayramı Aile ile ilgili bir gün ve ben onun bizim Ailemizin bir günü olmasını istiyorum., O zaman işe git.
Halloween was... kind of my family's thing, and I want it to be our family's thing, so go work.
Mutlu bayramlar.
Happy Halloween.
Cadılar Bayramını seviyor.
She loves Halloween.
Ve bu sefer onu yanımda götüremezdim, Bu yüzden Cadılar Bayramını erken kutladık.
And I couldn't take her with me on this one, so we had Halloween early.
Ok, harika. O zaman bir dükkana gidip biraz bayram şekeri alabilirsin.
Then you can go to the store any buy some Halloween candy.
Hadi hastanede olduğumuzu unutalım ve Cadılar Bayramı hakkında konuşalım.
So let's forget we're in a hospital. Let's talk about Halloween.
Cadılar Bayramı küçükken benim favori günümdü, ve bilirsin, onu ailemle beraber geçirmek istiyorum.
Halloween was always my favorite night as a kid, and I just wanted to spend it with my family, you know?
Sofia Cadılar Bayramı için çok heyecanlı.
Sofia has been so excited about Halloween.
Cadılar bayramında hastanede geziniyor.
She's wandering through the hospital on Halloween.
Cadılar Bayramına götürecek çocukların yok mu?
Don't you have kids to get to for Halloween?
Arkadaşları ile Cadılar Bayramında başlarını belaya sokmaları için 10 hakkın var.
You only get ten before they go off on Halloween with their friends, getting into trouble.
Cadılar Bayramı hassas tipler için değildir.
Halloween is not for the faint of heart.
Cadılar Bayramı için heyecanlanıyor musun Stewie?
Are you getting excited for Halloween, Stewie?
Bu hafta Cadılar Bayramı...
This week is Halloween...
Cadılar Bayramında genellikle Helen Alice, Marika ve ben evde kalırız.
Usually on Halloween, Helen-Alice, Marika, and I stay in.
Ama bu sene yeni dışarı çıkma kararım doğrultusunda ofisteki partiye gideceğim.
This year, however, under my new policy of getting out there, I'm going to the office Halloween party.
Bu kostüm yürümek için pek uygun değilmiş ama bu Cadılar Bayramı süper eğlenceli geçecek.
Aah! This might not be the best costume to walk in, but this Halloween is gonna be a super fun night.
Cadılar Bayramı!
Halloween. Ooh!
Cadılar Bayramı kostümü seçmekte başarılı mısındır?
Are you any good at picking out Halloween costumes?
- Yani Cadılar Bayramında çok şaka yapılıyor?
Mm. So, pranks feature heavily at Halloween? Oh, yeah.
Bu bir Cadılar Bayramı mucizesi.
It's a Halloween miracle.
Cadılar Bayramı şakasıydı sadece.
It's just a Halloween prank.
Cadılar Bayramında buraya gelmek riskli görünüyor.
And to come here on Halloween...? - Seems risky. - What's risky?
Cadılar Bayramınız kutlu olsun.
Happy Halloween.
- Cadılar Bayramındayız.
It was Halloween.