Harvard перевод на английский

Bak, bence Harvard'ın bilgisayar sistemini kırmalıyız.

Look, I think we need to hack into Harvard's system or something.

Sen Harvard'da iken oldu ve yürümedi.

It happened when you were at Harvard, didn't work out.

- Bir ampulü takmak için kaç Harvard'lı erkek gerekir? - Bilmem kaç tane?

How many Harvard men does it take to screw in a lightbulb?

Harvard Hukuk okumak için ve burada yardımcı olmak için çok çalıştım.

I worked my ass off to get into Harvard Law and become an associate here. You know who else worked their ass off?

Harvard Kulübü ne?

What's the, uh, Harvard Club?

Harvard mezunları için bir kulüp binası.

it's, like, this clubhouse for Harvard alumni.

Unger ve Macy'de bizimki kadar Harvard mezunu var... Bu da demektir ki...

Unger and Macy have almost as many Harvard grads as we do, which means...

Harvard kimliğim mi?

Uh, my Harvard I.D.?

Harvard Hukuk'a beraber gitmiştik.

We went to Harvard law together.

Harvard Kulübü mü?

Harvard club?

Harvard'ın parasını ödüyorsun ama bunun için benden nefret ediyorsun.

You pay for Harvard, but you hate me for it.

Gerçek bir aile üyesi, eğer gerekirse o çocuğu Harvard'da okutur.

A real family member will buy that child's way into Harvard if that's what it takes.

Babam Harvard kürek çekme takımdaydı. Daha sonra 98 olimpiyatlarına katıldı.

My dad rowed crew for Harvard and later competed in the'98 Olympics.

"Coca-Cola", "Avucunu yala" ve "Harvard Üniversitesi."

"Coca-Cola," "Kiss My Grits" and "Harvard University."

Harvard / Yale 1968.

Harvard / Yale 1968.

Şu lanet olası Harvard şarkı sözlerini öğreneceksin, değil mi?

And learn the goddamn lyrics to the Harvard song, will ya?

Harvard İşletme'de bir yılım daha var sonra da doğrudan yönetim kuruluna.

One more year at Harvard Business, Then it's straight to the boardroom.

Harvard hukuk fakültesi Brookings Enstitüsü, Lahey...

Harvard law, Brookings Institute, The Hague.

Princeton ve Harvard. Farkındaysan hâlâ gelişme çağındayım ve bana söylediklerin ben de psikolojik iz bırakacaktır.

- You do realize that I'm still in my formative years and what you're telling me could be potentially psychologically scarring.

Aynı zamanda Harvard Tıp Fakültesi'nden de eski bir dostumdu.

He also happens to be an old friend from Harvard medical school.

Harvard tıp okulundan fevkalade iyi derecede bir şeref belgesi ile mezun oldu.

He graduated summa cum laude from Harvard Medical School.

Daniel'in Harvard'dan oda arkadaşı.

Daniel's roommate at Harvard.

Harvard'daki oda arkadaşı ile tanıştın mı?

Have you met his roommate from Harvard?

Harvard güzeliyle evlilik hayatı nasıl?

So, how's married life with the Harvard honey?

Elinizdeki Harvard mezunları arasında en iyisi bu mu yani?

This is the best Harvard has to offer?

Katlamanın Harvard'da eğitimini alıyormuşsun gibiydi.

It's like the Harvard of folding.

Bir Harvard laboratuvarında çalışıyor.

He works out of a Harvard lab.

Tyler Barrol, Daniel'in Harvard'dan oda arkadaşı.

Tyler Barrol, Daniel's roommate at Harvard.

Harvard'lı erkekler.

Harvard boys.

Harvard'a gittin diye kendini çok akıllı mı sanıyorsun? Sonra Princeton'a sonra da tekrar Harvard'a gitmişsin.

God, you think you're so smart just because you went to Harvard and then Princeton and then... wow, Harvard again.

Hayır, Bay Harvard.

No, Mr. Harvard.

Harvard hukukta, değil mi, tatlım?

She's Harvard law, right, hon?

Güney Harvard'dan mezun hangi kadın ev temizler?

What woman with a degree from the Harvard of the South cleans houses?

Çocuk, Harvard ve bütün o şeyler hakkında göbeğini çatlattığımı biliyorum ama beni dinle ; Bugün yaptığını şey, gerçek polislikti.

- Kid, I know I bust your chops about Harvard and all that stuff, but listen to me- - what you did today was true blue.

Tyler Barrol, Daniel'ın Harvard'dan arkadaşı.

Tyler Barrol, Daniel's Harvard friend.

Söylesene eşcinsel bir dolandırıcı neden bir Harvard öğrencisi gibi davranıyor?

Tell me, what's a gay hustler doing posing as a Harvard student?

Bir bilim adamı bu film için röportaj yapacaktı, Dr. Eugene Mallove, MIT ve Harvard'dan bir mühendis ve "Sonsuz Enerji" degisinin editörü, yeni enerji alanları üzerine teorik ve teknolojik gelişmeleri içeren bir dergi.

One of the scientists we were going to interview for this film, was Dr. Eugene Mallove, an engineer from MIT and Harvard and editor of "Infinite Energy" magazine, which covers both theoretical and technological developments in the new energy field.

Harvard Tıp öğrencileri Big Pharma ilişkisine karşı isyan etti

Harvard medical students rebel against relationship with Big Pharma

- Harvard'lı diye tabii!

- Eww! We are gentlemen of Harvard!

Geçen sene, Harvard'a gideceğini duyurduğunu hatırlıyor musun?

Hey, remember last year when you announced you were going to Harvard?

Harvard'a hiç giremeyecektim zaten.

I was never getting into Harvard.

Harvard ya da Stanford gibi değil. Sanki...

It's not like Harvard or Stanford.

Hasta bir yıldan kısa sürede hiçbir şeyi yoktan böbrekleri kızarmışa geçmiş. Üç asistanı ve Harvard'da bir bölüm başkanını afallatmış.

Patient went from asymptomatic to fried kidneys in less than a year, stumped three internists and a department chair from Harvard.

Hazırlık okudun, Harvard'ı kazandın.

You had prep school, you had Harvard.

Hayır, Daniel'in Harvard'da bir senesi daha var.

No. Daniel's got one more year at Harvard.

Oyunculuk yaparken Harvard'a gittim.

Well, I went to Harvard while I was acting.

Harward Kanununun Kritiği

Harvard Law Review.

Harvard'a sadakat.

Loyalty to Harvard.

Ben Harvard mezunuyum, bunu biliyor muydun?

I went to Harvard, you know that?

Tanıştırayım :

say hello to Princeton and Harvard.

Harvard.

Harvard.