Hazır перевод на английский
121,406 параллельный перевод
Hazır olduğuna emin misin?
You sure you're up for this?
Hanımefendi hazır.
Lady's up front.
- Henüz hazır değilsin.
- You're not ready yet.
- Hazır olduğumu biliyorsun.
- You know I am.
Bir sonraki için hazır mısın?
You ready for what comes next?
Buna hazır ol.
Be ready for that.
Hazır ol.
Stay ready.
Ailem, biz sizin kadar hazır değildik.
Our family, we... we weren't prepared like you.
Hepimiz hazırız.
Yeah. We're all willing.
Sanırım yataktan çıkmaya hazırım.
I think I'm ready to get out of this bed.
- Hazır mısın?
- All right, ready?
Yemek hazır olur.
Dinner will be ready.
Çadır hazır.
The tent is ready.
Herşey hazır!
We have everything ready!
Hazır kafan karışmışken... işinin başına dönüp bunları benim için götürmeye ne dersin?
Well, while I've got you confused, How about you get back to work and bring out these drinks for me?
Bir günlük yemeğimiz kaldı ve her şeye inanmaya hazır konumdalar.
We have one day of food left, and they're ready to believe anything.
Hazır mısın?
Are you ready?
İlgili ve kendini adamış tıp uzmanlarından oluşan ekiplerimiz sizlere hizmet etmek için hevesli ve hazır durumdalar.
And at our Freedom Centers, teams of caring and committed medical professionals are ready and eager to serve you.
İyi, çünkü Wendy'nin sex robotları markete hazır değil.
Good,'cause Wendy's sex robot is not market ready.
Eve varır varmaz bir tane hazırlayacağım.
I'll make one as soon as I get home.
- 20'ye biletin hazır dostum.
Twenty will get you a ticket to ride, my friend.
Bara gitmeye hazır mısın?
You ready to head to the bar?
- Bana katılmaya hazır mısın?
- You ready to join me?
Kara görünürde... hazır olun.
Ground herahead. And be ready.
Bjorn konuşmaya hazır olduğunda bir ulak gelecek.
When Bjorn is ready to speak, there will be a messenger.
Hazır olmayı severim.
I like to be prepared.
Hazırız Lordum.
We are prepared, Lord.
Hazır mısın?
You are ready?
Ben neredeyse hazırım.
I'm almost ready.
Bir saldırı planı hazırlamalıyız.
We must devise a plan of attack.
Hazır olmalıyız!
We must be ready!
Hazır olun!
Stand ready!
Örneklerin test için hazır olmasına daha beş saat var.
It'll be 5 hours before the samples are even ready to be tested.
Yani, ben hazırım.
I mean, I'm up for it.
Zile basmaya hazır olun.
Hands up, ready to ding in.
Sen hazır olabilirsin, ama ben daha hazır değilim.
You might be ready, I'm not.
Hazır ondan bahsetmişken, sanki Banneker ikinci dediğiniz gibiymiş.
By the way you speak of him, sounds like Banneker was the latter.
Gücüm yerine geldi... Ve savaş için bir kez daha hazırım.
My strength is replenished, and I am ready for battle once more.
- Kurtuluşun kıvılcımı olmaya hazır mısınız?
Are you ready to be that spark of liberation?
Bizi karşılamaya hazır.
He's ready to welcome us.
Hazır mısın?
Ready?
- Akşam yemeği hazır.
Dinner's ready. Okay.
- Henry! Yemek hazır.
Dinner's ready.
Bunun için hazırım, şimdi teşekkürler.
I'm ready for that thank you now.
Bunu kullanmaya hazır ol.
Be ready to use that.
Hazırım ben.
I'm ready.
Siz ikiniz, kamyonlardan birini hazır tutun.
Two of you, make sure one of the trucks is ready to go.
Yarın için her şey hazır mı?
We all set for tomorrow?
O hazır.
He's ready.
Hazırım.
Ready.
Hazır mısınız?
You ready, Mrs. Underwood?
haziran 88
hazır mısın 1689
hazırım 712
hazırız 372
hazırlanıyorum 21
hazırlanıyor 24
hazırmısın 32
hazırlan 155
hazırlar 37
hazırlanın 151
hazır mısın 1689
hazırım 712
hazırız 372
hazırlanıyorum 21
hazırlanıyor 24
hazırmısın 32
hazırlan 155
hazırlar 37
hazırlanın 151
hazır mıyız 179
hazırla 22
hazır mısınız 587
hazırsın 36
hazır değil 19
hazır mı 131
hazır ol 454
hazır değilim 49
hazır olacağım 27
hazır efendim 22
hazırla 22
hazır mısınız 587
hazırsın 36
hazır değil 19
hazır mı 131
hazır ol 454
hazır değilim 49
hazır olacağım 27
hazır efendim 22