Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ H ] / Heading

Heading перевод на английский

11,689 параллельный перевод
Sola dönün, 2-2-0 yönünde.
- Turn left heading 2-2-0.
Teterboro'ya gidiyor.
He's heading to Teterboro.
Yönümüz nedir?
What's our heading?
Yön 0-2-0. 8 km mesafede, efendim.
Heading 0-2-0. Five miles out, sir.
Bir, yönünü kontrol et.
One, check your heading.
3-1-0 yönüne.
Give me a heading 3-1-0.
Yönümüz 3-1-0.
Heading 3-1-0.
Dönüşü ve gidecekleri yeri biliyorlardı.
They obviously knew the turn and exactly what heading to fly.
Havaalanına yöneliyoruz.
We're heading right for the airport.
2-9-8 yönünde ilerliyoruz.
Heading sub 2-9-8.
- Sola dönün, 2-2-0 yönünde.
- Turn left heading 2-2-0.
Hedef kuzeye gidiyor.
Target heading north.
İngiltere yarı finale çıkarak, milyonlarca kişiyi evinde sevindiriyor!
England are heading to the semis, to the delight of millions at home!
Eve geri dönmeliydim.
I should- - I should be heading back home anyway.
Hedef güney batıya gidiyor. Alman kısmına doğru.
Target heading southwest through the German section.
Bir top şeklinde ateş topu direk bize doğru geliyo?
A ball of fire heading directly towards us?
Nerde bulunduğumuzu ve nereye gideceğimizi.
Where we've been and where we're heading.
Ve o manyetik olarak buraya çekiliyor Ve direk bize doğru geliyor.
It's magnetically attracted to this place and it's heading straight for us.
Ekibin geri kalanını toparlamaya gidiyoruz.
Yo, we're heading out to pick up the rest of the crew.
Bizim, güneye doğru ilerlememiz gerekiyor.
We gotta keep heading south.
Sam, kuzeye giden zırhlı aracın içinde.
Sam. He's in the main humvee heading north.
- İşte oraya gidiyoruz.
That's where we're heading.
İngiltere'ye giden feribot şu.
Look, there's the ferry heading to England.
Başınızı belaya sokacaksınız demiştim.
I damn well told you you were heading for trouble.
Nereye gitmeyi severler biliyorsun?
You know where you're heading?
Çiftliğe doğru ilerliyor, Mavi.
It's heading towards the homestead, Blue.
Planladığımız gibi Meksika'ya doğru yola devam edebilirim.
I could just keep heading down to Mexico, like we planned.
Tam bize doğru geliyor!
It's heading right towards us!
Yola çıkıyorum.
I'm heading there.
♪ Isıyı hissedebiliyorum ama yatıştırıcı birşeyler var ♪
♪ I can feel the heat but it's soothing heading down ♪
Sen bence siktir olup hasta haneye gitme fikrini bir düşün olur mu?
Hey, you want to think about packing it in, heading to the hospital, huh?
Eğer Onlar Berberi'ydilerse bu doğru yolda olduğumuz anlamına geliyor.
Hey, if those were berbers, that means we're heading in the right direction.
Evet, öyle, o tarafa çekiyorum.
Yes. I mean... It was heading in that direction.
- Selene ile David kuzeye ilerliyor.
- Selene and David are heading north.
Marius doğuya ilerliyor.
Marius is heading east.
Biz çene çalarken, Marius'la ordusu buraya doğru ilerliyor.
Marius and his army are heading this way as we speak.
Gidip bunun için evrak işlerini takip etsen sorun olur mu?
Would you mind heading'down to the O.P.G. and checkin'it out?
Ped 2'nin batısına doğru hareket eden 40 asi belirledik.
I spot 40 rebels heading west on Pad 2.
Hanımefendi geri dönüyor demek.
That means madam is heading back.
Bir yere gidiyorum baba, yoldayım.
I am heading somewhere... on the way.
Pazar günü ne yapıyorsun bilmiyorum ama yemek için babamların evine gideceğim.
Hey, I don't know what you're doing on Sunday, but I'm heading to my dad's house for dinner, and if...
Bununla Bahamalara gitmediğin için teşekkürler.
Thanks for not heading to the Bahamas with this.
Üç atıcısı sakat olan, Atlanta zor durumda kalabilir. Hafta sonu eleme maçları başlayacak.
With three relief pitchers on the DL, Atlanta looks to be in trouble, heading into division playoffs this coming weekend.
Tuzağa düşürüldük, 87'de kuzey yönündeyiz.
We are being ambushed, heading north on 87.
O mor sıvı, normal olmak için tek şansımız ve ön kapıya doğru gidiyor.
That purple ooze is our only shot at being normal, and it's heading toward the front door.
Son parçayı aldılar ve geri dönüyorlar.
They have the final piece and are heading back.
Halka açılmayı yönetiyorum.
I'm heading the IPO.
Mısır tarlasına doğru gidiyor!
He's heading down the cornfield!
Yolladığı son raporda Holden'ın Fred Johnson'ın sağladığı sahte aktarıcı kodlarla MKCD gemisine dönüştürülmüş bir araçla Eros'a gitmekte olduğunu bildirmiş.
His final report said that Holden was heading for Eros in a converted MCRN gunship, with fake transponder codes supplied by Fred Johnson.
Yolladığı son raporda Holden'ın, Fred Johnson'ın sağladığı sahte aktarıcı kodlarla MKCD gemisine dönüştürülmüş bir araçla Eros'a gitmekte olduğunu bildirmiş.
His final report said that Holden was heading for Eros in a converted MCRN gunship, with fake transponder codes supplied by Fred Johnson.
Tabiki...
Ah, I see where this is heading.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]