Health перевод на английский
12,058 параллельный перевод
Eski erkek arkadaşının hastalık hastası olduğunu ve kendine daha iyi bakmanı istediğini biliyorum.
I know that your ex-boyfriend was a health nut and was on you to take better care of yourself.
Ellie, temizlenmelisin.
That means going down the health centre and being assessed for a rehab programme.
Sağlık müfettişi ne der?
What's the health inspector going to say?
Eve döndüğümüzde sağlık nedenleri ve yaştan dolayı görevinden feragat edeceksin. Artık daha fazla senin kuralların geçerli olmayacak.
So when we get home, you're going to abdicate because of health reasons, because of age, cause you are no longer fit to rule.
İçtiğimiz su, sağlık sigortamız.
The water we drink, our health insurance.
Sağlığı harika.
He's in perfect health.
Durun. Artık normal sağlığıma kavuştuğuma göre ben yapayım bunu.
Now that I... now that I am back to optimum health,
Fakat durumu kötüleştiği için evine geri döndü.
But her health got worse and she went home.
Karımı sağlığına kavuşturmayı uygun görebilir.
He may well see fit to return my wife to good health.
Davayı geciktirmeliyiz.
We might get three adjournments Consumption of Alcohol is injurious to health
Ruh sağlığı da önemli.
Her mental health is just as important.
Sağlık kayıtlarımı buradaki diğer itaatkâr zombiler gibi gösterebilirim.
I can make my health records look like every other obedient zombie out there.
Sağlık heyetinden daha temiz gözüküyor.
Cleaner than the board of health.
Sağlıkla ilgili bir kitap okuyorum.
You know, I read this book about health.
Karım sağlığına kavuşabilir.
My wife may well return to good health.
Sağlığımla ne alakası var?
What does that have to do with my health?
Mutlu Noeller.
- Health Robin. - Merry Christmas.
Ahmed burada kalacak. Kırık kalbini tekrar sağlığına kavuşturacak. Şansı varsa sevgi dolu ve doğurgan bir eş bulacak.
Ahmed stays here, nurses his, uh, broken heart back to health, and with, uh, luck, finds a loving, fertile partner.
Kendi sağlığınla riski göze aldığını söyleyecekler.
They'll say you took risks with your own health.
Mevcut sağlık krizi, Emily'nin dillendirdiği kadar kötü değildir belki ama yine de, sanırım hepimiz tamamen iyileşmesi için dua etmeliyiz.
Maybe his present health crisis is not as bad as Emily made it sound, but I still think that we should all pray for his total recovery.
Sağlık sorunları için sürekli vekaleti bende onun.
I have his durable power of attorney for health issues.
- Mesela, Hamilton / Lockwood sağlık sigortası sağlıyor mu?
- Like? - Like does Hamilton / Lockwood provide health insurance?
Mükemmel sağlık sigortam var.
I-I revoke. I have excellent health insurance.
Normalde klinik sağlık sigortanıza fatura ederdi de.
Because normally the clinic would just bill your health plan.
-... sağlık kayıtlarınızın tümüne bakarız.
Who will sort through all of your health records.
Campbell ve State Health.
Campbell v. State Health.
Onu Ejderha Sınırı'na geri götüreceğiz sağlığına kavuşana kadar bakıp tekrar buraya getireceğiz.
We'll bring it back to Dragon's Edge, nurse it back to health, then bring it back here.
Son zamanlarda kafam gelip gidiyor, o yüzden...
My health has been on and off lately... so...
Çocuğa ve daima pürdikkat olan anne, babasına sağlıklarını ve dermanlarını geri ver.
Restore health and strength to the child and to his ever watchful parents.
Sağlığınız ve güvenliğiniz için hepimiz dua ediyorduk.
We've all been saying prayers for your health and safety.
Sağlık sigortam yok.
I don't have health care.
Benim oğlum sapasağlam.
My son is the picture of health.
Bibi önümüzdeki on yıl geçirmek istiyor sürece Plötzensee yapan bir Bulgar hapis içinde Sağlık spa gibi görünüyorsun.
Unless Bibi wants to spend the next ten years in a Bulgarian jail that makes Plötzensee look like a health spa.
- Müretebbatın sağlığı ve morali iyi. Hava da güzel.
The crew were in good health, middling spirit.
Ve şirketimizin sağlık sigortası doğaüstü olayları kapsıyor mu bilmiyorum.
And I'm not sure our company health plan covers supernatural dismemberment.
Hafifletici sebepler ise, sabıka kaydınızın bulunmaması akıl sağlığıyla ilgili problemler yaşamanız çocukluğunuzda yaşadıklarınız aile hayatınız ve yaşınız.
As mitigation, I have taken into account the fact that you have no prior criminal record, evidence of some mental-health issues, as well as your childhood history, family background, and your age.
Sağlığın da dahil olmak üzere yaptıkları tüm faaliyetler çok etkili oldu.
Of all the attacks they've used, including your health, the one that has proved most effective is smut. For you, of all people.
- Sıhhati nasıl?
How is his health?
- Sakın sağlığını hafife alma.
Never take your health for granted.
Bölgedeki herhangi bir sağlık tesisinden salınan olmuş mu bak.
And check to see if any have been released from public or private mental health institutions within the area.
Sağlığınız örneğin.
Your health, for example.
İnsan inanmakta güçlük çekiyor. Halkına ücretsiz sağlık hizmeti veren kreş hizmetini neredeyse ücretsiz sunan bu ülke aynı zamanda okul yemeklerinin krallara layık olmasını garanti ediyor.
It seemed almost unbelievable that this country, which provides free health care for its people, nearly free day care, also makes sure that the school lunches are fit for a king.
Aslına bakarsanız iş yerinin yarattığı stres ortamını o kadar önemsiyorlar ki Almanya'nın herkesi kapsayan sağlık güvencesi altında strese girmiş her Alman, doktoruna, bir kaplıcada üç haftalık ücretsiz tatil için reçete yazdırabilir.
In fact, they're so concerned that the workplace has created so much stress that under the German universal health care system, any stressed-out German can get their doctor to write a prescription for a free three-week stay at a spa.
Herkesi kapsayan ve herkes için ücretsiz bir sağlık sistemi.
A health care system that is universal and free for all.
... devlet tarafından kurulan ücretsiz kadın sağlıkevleri ve devletçe karşılanan kürtaj.
Free government-funded women's health clinics and government-funded abortion.
Tunus'ta 24 tane üreme sağlığı merkezimiz var ve temel görevimiz, doğum kontrolü.
We have 24 reproductive health centers in Tunisia and it is our main mission... Contraception.
Temel sağlık ve eğitimden her çocuk yararlanabilmeli.
The basic opportunity to get education and health care.
Seni yine sapasağlam işinin başında görmek... -... insanı sevindiriyor.
It does a body good to see you bright-eyed, bushy-tailed and back in the peak of health again.
Sağlığın resmi.
Picture of health.
Fiziksel sağlığını kontrol edin.
Monitor her physical health.
Yaşlandım.
How's your health? I'm old.