Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ H ] / Hemşire

Hemşire перевод на английский

8,210 параллельный перевод
Hemşire "Kamerayı kapatmak isteyebilirsin." dedi.
The nurse said, "You might want to turn that video camera off."
Hemşire!
Nurse!
Annesi hemşire olarak çalışıyor.
- You know, his mom works as a nurse.
Kızkardeşimizi o hemşire öldürdü apartman miras kalsın diye!
That nurse murdered our sister to get her flat!
Geleneksel yemekler pişirmekten zevk alan kendi halinde hemşire arkadaş olacağı kibar bir koca arıyor.
" Simple nurse who enjoys traditional cooking seeks nice man for companionship.
Kafayı yemiş Japon hemşire.
The Japanese-mad nurse...
Sevimli hemşire IV damlalığının içine kemoterapi koyacak.
The lovely nurse puts chemotherapy into the IV drip.
Jess, bu hemşire Sam.
Jess, this is Nurse Sam.
Hemşire Sam, bu Jess, benim yaşlı refakatçim.
Nurse Sam, this is Jess, my elderly companion.
Peki, seni susturabilecek bir hemşire bulayım.
Fine, I'll get a nurse who can shush you.
- Hemşire kimdi biliyor musun?
You know who that nurse was?
Hemşire, dedektif Harding'e, tecrit odasına kadar eşlik edebilir misiniz?
Nurse, will you escort detective Harding to the seclusion room?
- Hemşire yardımcısıyım.
- Well, I'm a nurse's assistant.
Hemşire, acil servise götürün.
Nurse, take him to the emergency ward.
Hemşire, bana oksijen silindir lazım.
Nurse, get me an oxygen cylinder right now.
Hemşire, Dr. Verma Ara.
Nurse, call Dr. Verma.
Ama ben hemşire Francine'im.
But I'm the nurse, Francine.
Bay ve Bayan Burns'ü dışarı çıkarır mısın hemşire?
Nurse, please escort Mr. and Mrs. Burns out of here. - Jessie?
Hemşire!
Nurse! - Out!
Karım hemşire benim.
All right. Okay. Look, my wife's a nurse.
Hemşire çağırayım mı?
Hey, should I get a nurse?
Hemşire, Hemşire!
What it is it, madam?
- Hemşire hanım doktor burada mı?
Nurse, is the doctor here?
Şimdi Beulah kondüktör Melbourne'a vardığınızda bir anons yapacak ve bir hemşire seni sanatoryuma götürmeye gelecek.
Now, Beulah... the conductor will make an announcement when you reach Melbourne, where a nurse will take you to the sanatorium.
Bu ay istifa eden üçüncü hemşire bu.
That's the third nurse that quit this month.
Hemşire, Francesca... oğlunu bulmak için benden yardım istedi ama yapabilir miyim bilmiyorum.
The nurse, Francesca, asked me to help find her son, but I don't know if I can.
Anne, buna gerek yok hemşire sana ne zaman alacağını söyleyecek.
Mom, there's no need, the nurse will tell you what to take and when.
Bu arada ben Hemşire Pam, sen de...
I'm Nurse Pam, by the way, and you are?
Hastanedeki hemşire.
That nurse over at the hospital.
Hemşire, lütfen.
Nurse, please.
O kaçık hemşire bana yatıştırıcı iğne vurdu.
That crazy nurse shot me with a sedative.
Tamam ama ben şu an biraz meşgulüm ama size başka bir hemşire yönlendireceğim.
Oh, okay, but I'm a little busy right now but I'll get another nurse for you.
- Bir hemşire vardı.
- It was a nurse.
Bu, yatak odaları ve hemşire masalarından ibaret.
All I see are bedrooms and nurses stations here.
Sen hemşire misin?
Are you a doctor?
Hemşire, Lütfen ona iyi bakın.
Nurse, please look after her.
Hemşire kalbinizin zayıf olduğunu söyledi.
The nurse said you have a weak heart.
Hemşire arkadaşları haber vermiş. Merak etme.
The other nurses let her know you're here.
Hemşire perşembeye kadar gelmeyecek!
The nurse doesn't come until Thursday!
Hemşire?
Nurse?
Hemşire, dosyasını getir misiniz? Sonra da işe koyulalım.
Nurse, would you get his charts, and then we can get started?
Hemen. Teşekkürler hemşire.
Thank you, Nurse.
Finli bir hemşire.
A Finnish nurse.
Diğer hemşire Haataja şu an oraya bakıyor.
Haataja, the other nurse runs it at the moment.
Kamptaki tek hemşire sensin artık.
You're the only nurse in the camp now.
- Bir gün iyi bir hemşire olmak istiyorum.
- I'm gonna become a nurse someday.
Herkes tam zamanlı bir hemşire bulmamı istedi, ama o bulmamam için yalvardı.
Everybody wanted me to get a full-time nurse, day and night, and she begged me not to.
Hemşire bir kaburganı kırdığını söyledi.
The nurse said you fractured a rib.
Canım, hemşire, bebeği tutmak isteyip istemediğini sordu.
Sweetheart, the nurse wants to know if you'd like to hold the baby.
O hemsire, dinle onu! Tamam mi?
She is a nurse, listen to her!
Çunku sebebi, oluyorken ve oldukten hemen sonra, sadece orada bulunan hemsire degildi.
Because it wasn't just him messing around with some nurse, right after he found out he was dying.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]