Hershey перевод на английский
227 параллельный перевод
- Biraz incir kurusu, Hershey çubuk çikolatalar ve öksürük hapları.
- Some, uh, some Fig Newtons. And some Hershey bars and... some cough drops.
2'Hershey Bar', 1'Milky Way've, ımm... 1'Butterfinger'.
I want two Hershey bars, a Milky Way, and, um... a Butterfinger.
Bunlardan bir tane, iki tane olsun, ve bir'Hershey Bar've'Milk Duds'.
I want one of these, and I want two, and a Hershey bar and Milk Duds.
Ben Hershey çikolatası istiyorum.
I want a fuckin'Hershey bar.
Hershey çikolatası istiyorum, Henry.
I want... I want some Hershey bars, Henry.
Çikolata istiyorum, Henry.
I want the Hershey bars, Henry.
İçinde fındık olan gerçek çikolata.
I want real Hershey bars with the nuts in'em.
Merkez 2, Hershey bar'da bir karşılık buluruz.
Top Guy 2, I have one Hershey bar to trade.
Betty Grable, Hershey barları, Yanki Stadyumu.
Betty Grable, Hershey bars, Yankee Stadium.
Terleyince Hershey çikolatasına benzerdi.
He sweated, looked like a Hershey bar.
Hiç çikolatan var mı?
You got any Hershey bars?
O zaman donun ıslak mı diye bakmamızın bir sakıncası yoktur.
Then you won't mind if we check your underpants for Hershey squirts.
- Hershey çikolatası ister misin?
- Would you like a Hershey bar?
- Bir Hershey çikolatası hoşuna gider mi?
- Would you like a Hershey bar?
Evlat, Hershey çikolatası ister misin?
Kid, you want a Hershey bar?
O da bana Hershey Gofret'in detaylı tarifini yazmış.
And got a detailed description of a Hershey bar.
Şu ayakkabıya bak. Sanki çamurda boyanmış gibi!
This shoe looks like it was shined with a hot Hershey bar!
Hershey çikolatası. Bir numara.
Hershey bar number one!
İliklerine kadar doymanı sağlayacak arka otoyolu denemeye hazır mısın?
Think you ready to try the Hershey Highway, eh? Fill you all the way, eh?
Hershey barlar Artı altı paketi.
Plus a six-pack of Hershey bars.
Un, yumurta, hem acı hem tatlı Hershey çikolatası...
You bought flour, egg, bittersweet Hershey bar.
O kapı vasat maaşından kesilecek! Kartal Vakfı, barsaklarımda tango yapıyor!
And you know the cost of that door is coming right out of your meager but undeserved paycheck on account of I got the Save-The-Eagle foundation doing a fucking tango up and down my Hershey Highway!
Bağırmayı da kes.
I don't care who does what to your Hershey Highway, and stop shouting.
Eğer haklıysan - eğer... Eğer bu kulübeyi veya ormanın bu kısmını hiç terk etmediyse, annesinden başka kimseyi tanımadıysa, modern dünya ile karşılaşmadıysa, hiç araba, televizyon, silah, gofret görmediyse, hiç rock'n'roll duymadıysa... - Konuşabildiğini söyledin.
If you're right... a big if... if she's never left this cabin or this part of the forest never known anybody but her mother... never encountered any of the images of the modern world, never seen a car, a television a gun, a Hershey bar... never heard rock'n'roll music or But now you said she can talk
Merlon Olson ve şeker çetesinin bizim suçluluğumuzdan yararlanarak cüzdanlarını doldurdukları ticari bir günden başka bir şey değil.
It's just another commercial holiday made up by Merlin Olsen and the Hershey candy mob to fatten their wallets on our guilt.
Ay'a naylon çorap ve çikolata götürecek kadar iyimsermiş.
He's sort of foolishly optimistic, taking nylons and Hershey bars to the moon.
Hershey ve Brisco Heavenly Haven'da yerlerini aldılar!
Hershey and Brisco in position outside Heavenly Haven!
Orada ne yapıyorsunuz Yargıç Hershey?
What are you doing down there, Judge Hershey?
Teşekkürler, Hershey.
Thank you, Hershey.
Kendini suçlama Hershey.
Don't blame yourself, Hershey.
Alışkanlık haline gelmiş, Hershey.
He's habitual, Hershey.
Hepsini duydum, Hershey.
I've heard it all, Hershey.
Kısmen de olsa, bittiğini düşünmüyor musun, Hershey?
Don't you think... parts are, Hershey?
Yargıç Hershey, Burns ve Allen'ın köşsesindeyim, seviye "d."
Judge Hershey, corner of burns and allen. level "d."
- Bir soru mu var, Hershey?
Are we having a problem, Hershey?
Hershey, çekici için hava birimini ara.
Hershey, call Control for an H-wagon. What?
- Yargıç Hershey.
Judge Hershey.
- Hershey mi?
- Hershey?
Yargıç Hershey, davacıya zaman tanıyın.
Judge Hershey, the prosecution must be given time to finish.
Mahkemenin kararını kabul edeceksiniz, Yargıç Hershey!
You will accept the court's decision, Judge Hershey!
Elinden geleni yaptın, Hershey.
You did your best, Hershey.
Yetkiniz silinmiştir, Yargıç Hershey.
Your authority has been removed, Judge Hershey.
Anlaşıldı, Hershey.
Copy, Hershey.
- Hershey?
Hershey?
Arkamda kal, Hershey.
Stay in back, Hershey.
Hoşçakal, Hershey.
Good-bye, Hershey.
Eski Hershey otoyolu.
The old Hershey highway.
- Ovaltine, Hershey's, Nestle's Quik.
- Ovaltine, Hershey's, Nestlé's Quik.
Eloise blenderin içine bir Hershey çikolatası koymuştu, ben de içmiştim.
Eloise put a Hershey bar in the blender, and I drank it.
Sadece Hershey's var.
Just Hershey's.
Yargıç Hershey.
Judge Hershey.