Hiçkimse перевод на английский
1,883 параллельный перевод
Tepegöz Odise'yi yakaladıktan sonra. Odise tepegöze adının "hiçkimse" olduğunu söyledi.
After Odysseus was caught by the Cyclops he told that his name was Nobody.
Bu yüzden tepegözün gözünü çıkardıktan sonra arkadaşları bunu kimin yaptığını sorduğunda.. tepegözün tek diyebildiği "hiçkimse" oldu.
So when he poked its eye out and its friends asked who did it all the Cyclops could say was, "Nobody."
Hiçkimse.
No one.
Neden sen burada "Marion" ile kalmıyorsun ve uh... arabayı kolla. - Hiçkimse.
- Nobody.
Daha önce hiçkimse için böyle şeyler hissetmedim.
I've never felt this way about anyone.
- Hiçkimse yardım edemez.
- No one can help.
Sana hiçkimse sigaranın sağlığına zararlı olduğunu söylemedi mi?
Anybody ever tell you cigarettes are bad for your health?
Bunun nedenini hiçkimse bilmiyor.
No one knows exactly why.
Bunu hiçkimse bilmeyecek.
Just - No one can ever find out about this.
Onu bulamıyorum ve içimde bir his diğer kızların, onun nerede olduğunu bildiğini söylüyor, ama hiçkimse bu konuda konuşmak istemiyor.
I can't find her and I have a feeling the other girls, they know where she is, but nobody wants to talk about it.
Hiçkimse bilmiyor.
Nobody knows.
- Hiçkimse
- Nobody!
- Evet ama hiçkimse buzulların erimesi yüzünden ne kadar tatlı suyun okyanusa karıştığını bilmiyor.
... but no one knows how much freshwater... ... has been dumped into the ocean because of melting polar ice.
Şimdiye kadar Denizkabuğu şehrine giden hiçkimse geri dönmedi.
No one who's gone to Shell City has ever returned.
- Hayır, hiçkimse.
- No, nobody.
Onları yapanlar onları dünyaya gönderiyor hiçkimse bu yaratıklara alışık değil, ve düşmanlarıyla yüzleşiyorlar.
Their makers send them out into the world unprepared for all the demons and enemies they'II face.
Üç gün önce hiçkimse benimle konuşmak istemedi.
Three days ago noone wanted to talk to me.
Hapishane dışına çıktığında hiçkimse onu beklemeyecek.
Noone will be waiting for her once she goes out of jail.
Bize söylediğini hiçkimse bilmeyecek.
No one will know that you told us.
Hiçkimse seni sorumlu tutmayacak.
No one will blame you.
Hiçkimse seni burada istemiyor.
Nobody wants you here.
Hiçkimse.
Nobody.
Hiçkimse belgeye ihtiyacı olduğunu söylememiş.
No one say to him he need document form.
Hiçkimse kruvasan ın nerede icat edildiğiyle ilgilenmez.
Nobody really cares where the croissant was invented.
Hiçkimse senin tarafından canlı yakalanmaz.
Nobody is nabbed alive by your hands.
Eğer sen yapamıyorsan, hiçkimse yapamaz.
If he can't do it, no one can.
Onu yakalayıp, ücra bir köşede bir kuleye götürmenizi... ve onuna sonsuza kadar kitlemenizi istiyorum... Böylece hiçkimse onu tekrar bulamasın!
I want you to grab her, find a remote tower somewhere... and lock her away forever... so as no one can ever find her again!
Hiçkimse prensesi kaçıramaz... özellikle Mickey, Donald, ve Goofy iş üstündeyken!
Nobody walks away with the princess... while Mickey, Donald, and Goofy are on the job!
Kendi ailemden hiçkimse benimle ilgilenmedi, Makimura ailesi bana sahip çıktı.
Because I had no other relatives anymore, family Makimura took me in.
Hiçkimse artık burda yaşamıyor.
No one's living here anymore.
Laboratuarın anahtarı, şu an orda hiçkimse yok.
The key for the test-lab, no one's there at the moment.
- Hiçkimse.
- No one.
Ama hiçkimse birşey görmedi.
Nobody saw anything.
Tiyatro tarihinde hiçkimse bu kadar çalışmadı.
MOLLY : No-one has worked like this in the history of the theatre
Buradaki hiçkimse çağımızın şu üç ana meşgalesinin herhangi birinin yapıldığı konusunda şüpheye düşmeyecektir, mısraların karalanmasından, şişelerin boşaltılmasından ve orospu ihtiyacının karşılanmasından.
No man here will question, I hope, my goodness..... in any one of the three chief pursuits of our age, the scribbling of verses, the emptying of bottles, and the filling of wenches.
Hiçkimse seni benim kadar sevemez.
No one will ever love you as much as I do.
Hiçkimse önemsemez.
The universe doesn't care.
Hiçkimse gerçeği bilmiyor
No one knows the truth.
Hiçkimse?
Nobody?
Hiçkimse benim kraliçeme bulaşamaz!
No one messes with my queen!
Bağır, hiçkimse seni duyamaz!
Yell, no one will hearyou!
Hiçkimse duyamaz!
No one will hear!
- Hiçkimse havuzda neler olduğunu biliyor mu? Whoa!
Do you think anyone knows what happened at the pool?
Bu ülkede hiçkimse bizim kadar kötü yaşamıyor.
Nobody lives as filthily as we do in our country.
Hiçkimse bunu bilmeyecek
Nobody will walk in on us
Okul dışındaki hiçkimse bunu bilmemelidir.
Nobody outside the school should know about this
buradaki dünyada sıcak sülfür kaynalarında yaşam bulacaklarını hiçkimse düşünmemişti.
No one thought they'd find life in the hot sulphur springs here on Earth.
- Ve hiçkimse...
- And nobody...
Burada başka hiçkimse yok mu?
There's no one else here?
Bu dünyadan hiçkimse, bu şekilde zarar görmek istemez.
Some people in this world never want to face the pain
Hiçkimse.
She's nobody.