Hoist перевод на английский
403 параллельный перевод
Eğer vinç sisteminde bir sorun olursa ve frenlere aniden asılırsa...
If the hoist driver gets it all wrong and he snaps the brakes on too suddenly...
Öyleyse kutlama günü, bayrağı açıyoruz.
So, on the Day, we hoist the flag
- Demir alalım mı, Peter?
- Shall we hoist anchor, Peter?
Fransız bayrağını göndere çek, Hagthorpe.
Hoist the French flag, Hagthorpe.
Fransız bayrağını indirin ve yerine kendi bayrağımızı asın.
Strike that French flag and hoist our own colors.
Nöbetçiler, hisa!
Both watches, hoist!
Hisa!
Hoist away!
Kayıklar hisa.
Hoist the boats.
— Hey Dave, yukarı çek.
- Hey, Dave, hoist away.
Yukarı çek Jack!
Hoist away, Jack!
Dükkanı ele geçirince, bayrağı çekeceksiniz, bende gemiyi getireceğim.
As soon as the post is captured, you will hoist it and I shall bring the ship in.
Kürek kaldır!
Hoist oars. Where's Widgeon?
Bayrağı çek, asteğmen.
Hoist the banner, ensign.
- Biraz daha yukarı çekemez misin?
- Couldn't you hoist them up a little?
Başka bir sese gerek duyuyorsun, yüreğini fora edip bekliyorsun kimse geçmiyor yanından, yalnızca gri dalgalar.
You need another voice, so you hoist up your heart and you wait and nobody passes by, just grey waves.
Çapayı al.
Hoist the anchor.
Ateşkes bayrağı sallayacağız, ve doktoru çağıracağız.
We'll hoist the flag of truce and hail that doctor.
fırtına uyarılarını kaldır.
Hoist the storm warnings.
M.V. yi çekin
Hoist M.V.
Bu civarda çalıntı malları kim okutur?
Who work the hoist rackets in this territory?
Demir alın.
Hoist anchor.
Onları yukarı çekin.
Hoist them!
Çekin çapayı!
Hoist anchor!
Bunu bayrak direğine çekelim mi, efendim?
Shall we hoist it, sir?
Zinciri getir.
And lift with the hoist.
- Pekala, çemberin etrafından ipi bağla... tekerlekle birlikte beni çeksinler.
- All right. Then tie the rope around the rim... have'em hoist me up, wheel and all.
Güverteyi boşaltın!
Hoist the yards!
En iyisi sen kafa çekmeye Bayan EMHAAH'la git...
Why don't you and Miss EMMARAC go over and hoist a few?
Kaldırıcı için 15 dakika beklenecek!
We'll have to wait 15 minutes for a hoist!
Yelkenler fora!
Hoist all sails!
Keşke şu hafif esintiyle yelkenimi doldurup seni de yanıma alabilseydim ; fakat şu an başka bir dostlayım.
I wish I could hoist my sail and take you in with the small breeze that's rising but I'm with a friend.
- Asansörü indirir misiniz?
- Would you bring down the hoist?
Gülle veya patlayıcılar için indirdiklerinde buraya gelecek.
When they send this hoist down for shells or charges, it'll come here.
Çekmeye hazırlanın.
Stand by to hoist.
- Çekin!
- Hoist away!
Yukarı kaldırın.
Hoist away.
Gece işaretini yükseltin.
Hoist the night signal.
Flok yelkenini gerdirin.
And that jib, hoist it taut.
Filikaları denize indirin.
Hoist out the launch.
Brown, sen ve Minarii yelken açın.
Brown, you and Minarii will hoist the sail.
Yelkenler açılıyor!
Hoist the flag!
Altın kandilleri yükselttik, bakın
See us hoist the golden candles
- Hadi millet takın burdan gitmemiz gerek
- Hoist away! - Let's haul them out.
Yukarı çekin!
Hoist the line!
Üç derece yükseltin.
Hoist three degrees.
Concho'ya gitmeye bu kadar hevesliysen atla arabana git.
If you're so anxious to get to Concho, just hoist your butt on that wagon and go.
Yelken açın!
Hoist the sail!
- Ön yelkeni kaldır!
Hoist the foresail!
- Mizan yelkeni!
Hoist the mizzen!
- Ana yelkeni kaldırmak için hazır!
Ready to hoist the mainsail!
- Birşey varmı!
Hoist the topgallant!