Hollanda перевод на английский
1,376 параллельный перевод
Paris'e güvenli geçiş için dört Hollanda parası.
Four guilders for safe passage into Paris.
Olur mu? Ona bu insanların Dallama'dan değil, Hollanda'dan geldiğini hatırlatın.
Remind him these people are from the Netherlands, not nether regions.
Hollanda'yı düşündüğümüzde şüphesiz hepimizin gözünün önüne yemyeşil topraklar, üzerine serpiştirilmiş yel değirmenleri gelir.
When we think of the Netherlands, no doubt we have images of a tranquil land dotted with picturesque windmills.
Archie Gemmill'in Hollanda'ya 1978'de attığı golden beri, kendimi bu kadar iyi hissetmemiştim.
I haven't felt that good since Archie Gemmill scored against Holland in 1978.
Hollanda'nın yakınlarındaki bir yerden gelirler, tamam mı?
They come from somewhere near the Netherlands, right?
Hollanda, gerçekte var olmayan Peter Pan ve Tinker Bell'in geldiği bir yer.
See the Netherlands is this make-believe place where Peter Pan and Tinker Bell come from.
Hollanda Chandler'ı seviyor!
Holland loves Chandler!
Hollanda?
The Netherlands?
Şef, bir araba çaldılar ve Hollanda sınırına doğru gidiyorlar.
Boss, they stole a car and are heading for the Dutch border now.
Hollanda Zarı mıydı?
Was it Dutch Hazards?
Hollanda'daki geçen yılki Van Gogh hırsızlığı.
Van Gogh theft, Netherlands. Last year.
Üc firininiz... ... alti ocaginiz, mikrodalganiz ve Hollanda firinlariniz var.
You got three stoves six ovens, counting your microwave and Dutch ovens.
Bill Gates'in parasını değerlendiriyormuş. Bu yüzden Hollanda ya da Microsoft hakkında küçültücü bir şey söyleme.
Apparently, he handles a lot of Bill Gates'money, so don't say anything derogatory about the Netherlands or Microsoft.
Bakayım bana eskiden yaptığın Hollanda kakaosundan var mı hala.
I'll see if your parents have any of that Dutch cocoa you used to make me.
Hollanda, Netherlands aynı şey.
Holland is the Netherlands.
Sheila'nın Hollanda ineğine benzediğini söylemez miydin?
Did you not say Sheila was a vâche hollandaise?
Şu anda baktığınız, 300 yıl öncesine ait bir Hollanda natürmortunun kopyası.
The one you're looking at is a copy of a Dutch still life... done nearly 300 years ago.
Bir çift - Hollanda ve Hollanda.
One of a pair - Holland and Holland.
Rotterdam, Hollanda
Rotterdam, Holland
1941'in ortasına gelindiğinde Fransa, Belçika, Hollanda, Norveç, Danimarka Yugoslavya ve Yunanistan fetihlerine eklenmişti.
By mid-1941, France, Belgium, Holland, Norway, Denmark, Yugoslavia and Greece had been added to his conquests.
HOLLANDA Gözler :
DUTCH Eyes :
Hollanda yahnisi.
Dutch curry.
Hollanda, puşt.
Holland, you prick.
Zoe Ball, Hollanda'da, Blind Fish turneye burdan başlıyor.
Zoë Ball here in the Netherlands, where Blind Fish begins their tour.
Evet beyler! Hollanda, İtalya, Belçika Bankalarını soyan Mercedes çetesi şimdide Fransaya geldi.
After hitting banks in Holland, Italy and Belgium... the Mercedes gang has arrived in France
Bunlar Hollanda lalesi mi?
Are the tulips Dutch?
Hücremizde Hollanda Tüneli boyunda bir delik var.
We have a hole the size of the Holland Tunnel in our cell.
( Hollanda'daki festival )
It's Thunderdome.
Pensilvanya Hollanda bölgesine bir gezi düşünüyormuş.
She's planning a weekend trip to Pennsylvania Dutch country.
Pensilvanya Hollanda bölgesine mi?
Pennsylvania Dutch country?
Biliyor musunuz çocuklar? Büyükannem Hollanda-İrlanda'lıydı ve lezbiyendi.
My grandma was Dutch-Irish and my grandpa was lesbian.
- Ne? Polonya'dan sonra Hitler'in hedefi Danimarka, Hollanda ve Fransa'nın arasındaki noktalardı.
After Poland, Hitler's on his way to Denmark, Holland and France with a few stops in between.
avruplarıları benzetmeye avrupaya gidiyoruz şerefsiz almanları benzetmeye hollanda'ya gidiyoruz
We're going to Europe to do the Europeans! We're going to Holland to do the fucking Dutch!
Hollanda!
Holland!
koduğumun hollanda ibneleri hepinizi ben sizin... hepinizi..
Fucking Holland cunts, I'll get you! I'll get you, fuck...
caddenin karşısında bi bar varmış hollanda'ya gittiğini söylüyorlar.
I've got the pub on the other line. They said he's gone to Holland.
- ama niye Hollanda'ya gitti ki?
- Why would he go to Holland?
- Burası tatlı hollanda değil.
This ain't the Sherry-Netherland.
Hollanda'da eğitim aldı.
He was trained in the Netherlands.
Ah, Hollanda!
Oh, the Netherlands!
Hollanda, Venezüella, Afrika, Beyrut... Babil'in Asma Bahçeleri... ve ardından İsviçre gelir.
Holland, Venezuela, Africa, Beirut... the Hanging Gardens of Babylon and then Switzerland.
Hollanda'nın Rotterdam kentinde. Büyük dövüş sahneleri çekildi 27 katlı ofis binasının en üstünde.
A major fight sequence is to be shot on the bare roof of a 27-storey office building.
Dört yeni son model Mitsubishi Evolution IV spor arabaları kullanıldı Jackie için gemiyle Güney Afrika'ya ve Hollanda'ya taşındılar.
Four identical brand-new Mitsubishi Evolution IV sports cars were shipped to South Africa and Holland for Jackie to crash at will.
Rüzgâr değirmenlerinin Hollanda'da olduğunu sanıyordum.
I always thought windmills were Dutch.
Dorothy yarın bırakır. Bir de Hollanda birası getirdim.
You know, I couldn't find the key, but Dorothy will bring it by tomorrow, and I brought us some Dutch beers.
Fransa'ya, Hollanda'ya, her yere ihracat yapıyorduk.
We were exporting to France, Holland... All over the place.
Scotland Yard, Interpol ve Hollanda polisinden söz ediyorum.
I'm talking about Scotland Yard, Interpol, every Dutch authority.
Tabii Hollanda'da dağ yok.
Of course, you've no mountains in Holland, sure you haven't.
- Hayır, Hollanda düzlüktür.
No, very flat Holland.
Venedik camı istiyorsa o olmalı. İtalyan fayansları istiyorsa olmalı. Hollanda kadifesi.
If she wants Venetian glass Italian tile, Dutch velvet, spare no expense.
Çeviri / ravisler Hollanda da ne?
What is Holland?