Hollis перевод на английский
773 параллельный перевод
Ben pek masum diyemem. Tam tersine... Hollis Bane ve gazetesinin temsil ettiği her şey var bu haberde.
Hardly what I'd call innocent... but typical of Hollis Bane and everything that his newspaper stands for.
Patronunuz Bay Hollis Bane'e de söyleyin... bu evde magazin basını elemanlarını ağırlamıyoruz.
And you can tell your owner, Mr. Hollis Bane... we're not entertaining anyone from his yellow rag in this house.
Hollis, 10.
Hollis, 10.
Hollis, bir yemeğine iddiasına varım ki oraya ilk biz varacağız.
Hollis, I'll bet you a K ration dinner we get there first.
Hollis, ne oldu?
Hollis, what happened?
Paul, Chuck, Hollis için sedye getirin.
Paul, Chuck, bring a stretcher for Hollis.
Hollis için bir şey yapmalıyız yoksa şoka girecek.
We'll have to do something for Hollis or else he'll go into shock.
- Dayan Hollis. - Ben iyiyim.
- Take it easy, Hollis.
Hollis, bırak böyle yapmayı!
Hollis, snap out of it!
Hollis, iyi misin?
Hollis, you okay?
Hollis dışında herkes iyi.
Everybody's okay but Hollis.
Bu Bayan Hollis'in dokuz aylık ağrısı... ve 20 yıllık umudu için çok fazla.
So much for Mrs. Hollis'nine months of pain... and 20 years of hope.
Bayanlar ve baylar, karşınızda Buddy Hollis ve ünlü klarneti.
Ladies and gentlemen, Buddy Hollis and his famous clarinet.
Sansasyonel Buddy Hollis.
The sensational Buddy Hollis.
O deli Buddy Hollis dün gece Brant'in ofisindeydi.
That whacked-up Buddy Hollis was in Brant's office last night.
Bu bizim Hollis'in çalışına benzemiyor.
That don't sound like the old Hollis juice.
Hollis'in eski aşkı.
Hollis'old flame.
Belki Buddy Hollis'i bulmamıza yardım edebilirsiniz diye düşünüyordum.
I thought perhaps you might be able to help us locate Buddy Hollis.
Hollis hakkında bir şey bilmiyorum.
I don't know anything about Hollis.
Buddy Hollis diye biri olduğuna inanmıyorum.
I don't believe there is any such person as Buddy Hollis.
Hollis şehrin hiçbir yerinde görünmüyor.
Hollis doesn't seem to be anywhere in town.
Orada Hollis diye biri olmadığından emin misiniz?
But you're sure there's no Hollis there?
Bay Hollis'in durumu ziyaretçi kabul etmeye müsait değil.
I'm afraid Mr. Hollis'condition will not permit visitors.
Bay Hollis'in fazla ziyaretçisi olmadı.
Mr. Hollis has not had very many visitors.
Buraya geri dönüp Hollis'le yeniden konuşmayı denemedi, değil mi?
She didn't come back here to take a second crack at Hollis, did she?
- Hollis katil birine benzemiyordu.
- Hollis didn't look like a killer.
Ve Brant ve Hollis.
And Brant and Hollis.
Madem niyeti Drake'in ölümünü Hollis'in üzerine atmaktı... niye onu öldürmek istediler?
If she intended to pin the Drake murder on Hollis... why should anyone have wanted to kill her?
Hollis tamamen deli... ve davranışlarından sorumlu değil.
Hollis is hopelessly insane... totally unresponsible for his acts.
Hollis'in durumu ve suçu üstlenmesi... muhtemelen bu kişinin güvende hissetmesine yol açmıştır.
Then with Hollis in his present condition and taking the blame... this someone else probably feels pretty safe.
Ama ya Hollis kendine gelirse?
But suppose Hollis regained his senses?
Tek ihtiyacımız olan Hollis'in iyileştiği ve konuşmaya hazır olduğu izlenimi.
The impression that Hollis is cured and ready to talk is all we'd need.
Zavallı Hollis'e bir şey olursa...
If anything should happen to poor Hollis.
Hollis'in kafasındaki dumanlar dağıldıysa... ve eskisi kadar iyiyse onunla iş yapabilirim.
If Hollis has really come out of the fog... and is half as good as he was, I can book him.
Hollis'i oraya göndermesi için Fran'e borç vermiştim.
I loaned Fran Page the dough to send Hollis up there.
Sizce Hollis, Drake'in yerini doldurabilecek mi?
Think Hollis will ever be able to take Drake's place?
Ama sanırım Hollis yakında tüm bunları açıklığa kavuşturacak.
But I'm sure that Hollis will soon make it all very clear.
Bayanlar baylar, karşınızda Buddy Hollis ve ünlü klarneti.
Now, ladies and gentlemen, Buddy Hollis and his famous clarinet.
- Sam Hollis.
- Sam Hollis.
Hollis ciddi görünüyor.
Looks like Hollis means business.
Hollis, seni kokarca.
Hollis, you skunk.
Hiç bir yere gidemezsin Hollis!
You ain't getting away, Hollis!
Yakaladım seni, Hollis.
You're through, Hollis.
- Muhtemelen bu odadaki erkeklerin çoğunu... maskeli haydutlar yüzünden kaybedeceğiz.
- Mr Hollis, could you... - I probably have more to lose because of the masked raiders than any man in this room.
Haklısınız Bay Hollis!
You're right, Mr Hollis!
Eğer Bay Hollis vadeyi uzatırsa biz de...
If Mr Hollis will give an extension on the note, we can...
- Bay Hollis`le görüşmek istiyorum, lütfen.
- I'd like to see Mr Hollis, please.
- Nasılsınız Bay Hollis?
- How are you, Mr Hollis?
Pekala alın Bay Hollis....... ve senetleri verin lütfen.
Well, there you are, Mr Hollis. There's the money, and I will take the note, please.
- Çok teşekkür ederim Bay Hollis.
- Thank you very much, Mr Hollis.
Hollis sana vurduğunda yaralanmadığın için şanslısın.
And are you lucky that you didn't get hurt when Hollis hit you!