Homicide перевод на английский
5,601 параллельный перевод
- Bu bir cinayet değil.
- It's not a homicide.
Cinayet Büronun dışında kimse seri katil kelimesini ağzına almayacak.
Outside Homicide, no one is to mention the words "serial killer."
Bu yüzden Bronte ve adamları da bu soruşturmada bizimle ortak çalışacaklar.
Which is why Bronte and his team are working this joint investigation with Homicide.
Yerel bir uyuşturucu bağlantılı cinayet için mi?
On a local drug-related homicide? No.
Çalıştığım bir olayda cinayet kurbanı.
He factors into a homicide I'm working.
Cinayet olarak geçecek.
They're ruling it a homicide.
Ben de diş kayıtlarını araştırdım ama henüz adli tabibe teslim etmedim çünkü o kişinin ölümü cinayet olarak geçmiş. Ve o kişi Ana'ysa Mike'ı cinayetle bağlamam çok kolay olur.
So I tracked down her dental records, but I have not turned them over to the coroner because Jane Doe's death was ruled a homicide, and if it is Ana, I could very well be linking Mike to a murder.
Cinayetin nasıl olduğuna dair birçok ihtimal düşündüğünüzün farkındayım.
I appreciate you seeking multiple scenarios as to how this homicide occurred.
Bak çocuk, seni Cinayet'e almalarının bir sebebi var.
Look, kid, they bumped you up to Homicide Task Force for a reason.
Çaylağa bir cinayette yardım ediyorum.
I'm helping a rookie with a homicide.
Bu telefonun yeri, bizim çaylağın cinayet kurbanının yeriyle aynı.
This caller's phone has been in the same locations as the rookie's homicide victim.
Cinayet kurbanı, kullan-at telefondan aramış.
Homicide victim. She called from a burner phone.
Hatta polisin beni cinayetle suçlaması bile değildi.
Or even when the police charged me with negligent homicide.
Gözlüklü, cinayet kurbanı ve patronuyla ilgili ilginç bilgiler var.
Hey, Glasses, got some interesting information about my homicide victim and her bosses, the Kincaids.
Ne yapacağız?
- What are we doing? - Homicide.
Ben cinayet büro amiriyim.
I'm commander of Homicide.
Cinayet mi?
Homicide?
Cinayet masası.
Homicide.
Çifte cinâyet için son derece hafif bir ceza.
That's awfully lenient for a double homicide.
Ama yine söyleyeyim cinayet benim uzmanlık alanım değil.
Then again, homicide's not my specialty.
Kundakçılık ve cinayetle ilgili bilgi toplamak için binayı kontrol ediyorlardı. Hala haber alamadık.
Yeah, they were checking the building in connection with an arson homicide, and they haven't called in yet.
Elbette bunu kabul etmek zorunda değilsiniz ama ederseniz, aktif bir cinayet soruşturmasına yardım etmiş olacaksınız.
You don't have to agree, of course, although you would be assisting an active homicide investigation if you do.
Cinayet için lüks bir adres.
Fancy address for a homicide.
Cinayet masasında dedektif.
He's a homicide detective.
Balistik testlerimiz bu mesafeden hangi silahın ateşlendiğini tam olarak belirleyemedi yani hem intihar hem de cinayet olabilir.
Our ballistics tests were not able to positively determine the distance from which the gun was fired, so it could be either a homicide or a suicide.
- Cinayet masası dedektifleri?
- Homicide detectives?
Bu bir çoklu cinayet soruşturma, Sayın Duvergne.
This is a multiple homicide investigation, Mr. Duvergne.
Yani, kendinize kolay yapabilirsiniz ya da biz için Cinayet'e aşağı getirebilir resmi bir konuşma.
So you can make it easy on yourself, or we can bring you down to Homicide for a formal conversation.
Seattle Cinayet.
Seattle Homicide.
Muhtemelen cinayet işleyecek seviyede.
Possibly to the point of homicide.
- Biz cinayet dedektifiyiz.
Yeah, we're homicide detectives.
- Cinayet mi?
Homicide?
Sabah sabah "cinayet" lafını duymayı nasıl da özlüyorum.
God, how I miss the sound of a homicide in the morning.
Kundakçılık, hırsızlık ve cinayetten aranıyor.
Wanted for arson, theft, and homicide.
- Aslında bir cinayetle ilgili.
Well, actually, it's about a homicide.
Bu turnuvayla ilgili bir cinayet mi?
A homicide connected to the festival?
Eğer sistem hatasıysa cinayet masası neden araştırıyor?
If it's a malfunction, then why is homicide investigating?
Olaya cinayet olarak bakacağız.
We need to treat this as a homicide.
Bilirsiniz, birkaç yıl önce bir çifte cinayet olayı üzerinde çalışmıştım.
You know, I worked a double homicide On this block a couple years ago.
12. bölgede Cinayet Masasında.
Homicide out of the 12th.
Bütün şüpheli ölümleri soruşturmak zorundayız, her şeyine bahse girerim cinayet çıkacak.
We have to investigate all suspicious deaths, and I'm betting dollars to doughnuts it'll turn out to be a homicide.
- Hırsızlık, cinayet ve taşıyıcılar.
Thievery and homicide and dollies.
Müvekklinizi bir üçlü cinayet hakkında sorguluyoruz.
We're questioning your client in relation to a triple homicide.
- Cinayetten kastınız nedir?
What do you mean, homicide?
Birkaç ay önce, New York'un doğusunda gerçekleşen bir cinayet üzerinde çalışıyordum.
A few months back, I was working a homicide out of East New York.
O zaman belki bize eritilmesi gereken bir tabancanın altı ay önce işlenen bir cinayette kullanıldığını açıklayabilirsiniz.
Well, maybe you can explain how a weapon that was supposed to be destroyed by you ended up being used in a homicide six months ago?
11 tecavüz ve ölümcül silahla saldırı kayıtsızca adam öldürme ve 2 cinayete teşebbüsü içeriyor.
It includes 11 assault and batteries for with a deadly weapon, negligent homicide, and 2 attempted murders.
Benim siz de takıldığım nokta ise bir cinayet dedektifinin çalışanınız hakkında neden böyle sorular sorduğunu hiç merak etmemeniz.
You know what I'm struck by is your total lack of curiosity as to why a homicide detective is asking about your employee.
Bu ölüm sonrası araştırması Kaliforniya eyaleti Tıp Başmühendisliği gözetiminde gerçekleştirilecektir. Kod : 27491 Olası intihar.
This postmortem examination will be performed under the authorization of the office of the chief medical examiner, state of California, code 27491, possible homicide.
Ölüm şekli olarak da cinayet.
The manner of death is deemed homicide.
Affedersin, cinayet çıktı.
Okay. Well, I'm sorry, but we have a homicide.