Hustlers перевод на английский
146 параллельный перевод
Siz düzenbazlar hep aynısınız.
You hustlers are all alike.
Onlar da tıpkı bizim gibi üçkağıtçı.
They're all hustlers just like me.
Fahişeler, konsomatrisler, şantajcılar, hırsızlar, sarhoşlar.
B-girls, hustlers, blackmailers, shoplifters, drunks.
Burada yeterince kalpazan var.
There are enough hustlers around here as is.
O bir beyefendi, ayakçılarla oynamaktan heyecan duyan bir beyefendi.
He's a gentleman, a gentleman gambler who gets his kicks playing with hustlers.
Ayakçılar toplantısı sanki!
It's like a hustlers'convention!
Sonunda fahişelere kaldık.
We ended up with a couple of hustlers.
Bu ucuz numaraları yemem.
I don't buy cheap hustlers.
Nüfuzlu insanlar diyorum, çapulculardan bahsetmiyorum.
People with pull, not cheap little hustlers.
Çok geçmeden bu tüylü sahtekarlar her yerde önemli pozisyonlara sızıyorlardı.
Soon these feathery little hustlers Were infiltrating important positions everywhere.
- Suç mu? Bunların hepsi fahişe.
They're all hustlers.
Haydi, ayıralım onları birbirlerinden!
Mabel 3 to Hustlers : Break'em up!
Senin ağzını her açışında pazarlık etmek zorunda kaldığım sahtekarları.
All the hustlers I had to bargain with every time you opened your mouth.
Heryerde koşturuyor.
They hustle the hustlers.
Ortak çıkarları olanlar. ... ve üçkağıtçılar gibi ve piçler.
Those with common interests and assholes like those hustlers.
Hayır, ben pezevenkler, fahişeler ve dolandırıcılardan sorumluyum.
I thought you were. No, not me. I'm in charge of pimps, prostitutes and hustlers.
Doğrusu Köstebek, ben de Arizona'lı üçkağıtçıları pek sevmem. İyi bir burunları olması hariç.
You know, Mole, I was never too impressed by Arizona hustlers, except they got good sinuses.
İşçiler ve uyanıklar.
The workers and the hustlers.
İşçiler uyanıklık edemez, uyanıklar asla çalışmaz.
The hustlers never work and the workers never hustle.
Fahişeleri mi?
Hustlers?
Balolara katılan drag queen'lerin çoğu, yüzde doksanı diyelim, fahişe.
Most all the drag queens that are involved in the balls, they... 90 % of them... are hustlers.
Böyle eski sahtekarların buradan gitmesi lazım, Deuce bunu halledebilir.
Now, it's old hustlers like that... They got to go so Deuce can take over.
Park acelecileri taktiğe oynarlar, pozisyona değil.
Park hustlers play tactics, not position.
Buraya gönderdiğimiz son bakım ekibi geri dönmedi. Bu şeyin geceleri rüyalarına girdiğini söylediler.
It's a port of call, home away from home for diplomats, hustlers, entrepreneurs and wanderers.
Diplomatlar, kanunsuzlar, müteşebbisler ve gezginler için bir uğrak yeri, evlerinden uzakta bir yuvaydı.
It's a port of call, home away from home for diplomats, hustlers, entrepreneurs and wanderers.
Bir uğrak limanı, evden uzakta bir ev diplomatlar, dolandırıcılar, girişimciler ve maceracılar için.
It's a port of call, home away from home for diplomats, hustlers entrepreneurs and wanderers.
Diplomatlar, kanunsuzlar, müteşebbisler ve gezginler için bir uğrak yeri, evlerinden uzakta bir yuvaydı.
It's a port of call, home away from home... for diplomats, hustlers, entrepreneurs and wanderers.
Kentin en tanınmış... en sevilen, en saygın fahişesiydi.
She was one of the best known... best liked and most respected hustlers in town.
Onun gibi zeki fahişeler adamı iki üç gece... ayık tutabilir, meteliksiz bıraktıktan sonra... karısına ve banka müfettişine yollayabilirdi.
Smart hustlers like her could keep a guy awake... for two or three days before sending him home broke... to the little woman and his bank examiners.
- Ginger fahişe adabına uyardı.
Ginger had the hustlers'code.
İşte bu tam üçkağıtçıların aradığı şeydi.
And that's just what these hustlers look for.
Sizi aşağılıklar, hırsızlar, pislikler, haydutlar, alçaklar fahişeler, dilenciler, sürtükler, kaltaklar! Hangi cehennemdesiniz?
Motherfuckers, thieves, assholes, bandits, sluts... bastards, beggars... whores, hustlers!
Marsilya'daki Sandrine'nin masası dünyadaki kendi yüzyılına ait en hileli olanı.
The table at Sandrine's at Marseilles has attracted the world's greatest hustlers throughout the centuries.
Üçkağıtçıların nasıl çalıştıklarını bilmez misiniz?
Don't you know the work of hustlers when you see it?
İşte şurada da henüz daha çocuklarken bizim hayırsızları görebilirsin.
Here's the hustlers when they were still young and sweet.
Sen varoşlarda büyüdün, ve bir sürü düzenbazlığa şahit oldun. Ama senden daha iyi bildiğim bir şey varsa o da beyaz kızlardır.
You grew up in the hood, and you've seen plenty of hustlers, but the one thing I do know better than you is white girls.
Sonra kacaklar ve sokak fahiseleri.
Runaways and street hustlers next.
Sana koca bir yığın "Hustlers" dergisi getirdiğim zamanı hatırlıyor musun?
You remember the time I got you that bundle of "Hustlers," huh?
Biz dolandırıcı değiliz
We're not hustlers.
yaklaşık 5,000 yıl önce, bir grup dini ve politik dolandırıcı toplanıp birlikte insanları nasıl kontrol ediceklerini, nasıl çizgide tutacaklarını düşünmüş.
About 5,000 years ago, a bunch of religious and political hustlers got together to try to figure out how to control people, how to keep them in line.
Ama eğer parkın dışından geliyorsan dikkat etsen iyi olur çünkü götünde bir sürü park dümencisi bitiverir.
, But if you come from outside the park, you better watch out cause you got a whole bunc h of park hustlers on your jock.
Ben hilecileri her yerde tanırım.
I know hustlers when I see them.
Bizim zamanımızda... profesyonaller falan yoktu.
Man, when I was out there playing... we had no professionals. All we had was hustlers.
Viagra dolandırıcıları ne alemde?
How y'all Viagra hustlers doin'?
Tecavüzcüler, sübyancılar, erkek fahişeler...
Rapists, pedophiles, male hustlers...
Benzer dolandırıcılar, Payne Whitney'deyken bu numarayı bana da yutturmaya çalıştılar.
Similar hustlers tried to fob it off on me at Payne Whitney.
Eğer bu doğru alamadım, biz sonsuza dek iki-bit sihirli üçkağıtçı olması ki onlar.
If we don't get this right, we're gonna be two-bit magic hustlers forever.
Arkadaşın Stockwell, fahişeleri Liberty Avenue'den sürdü.
YUP, YOUR FRIEND STOCKWELL CHASED ALL THE HUSTLERS OFF LIBERTY AVENUE
- Ne? - Sanırım bir grup erkek fahişe Aceveda'nın kampanya merkezinin olduğu sokakta takılıyormuş.
- Apparently, a group of male hustlers... is hangin'out on the same block as Aceveda's campaign headquarters.
- Askerliği hiç düşünür müsün?
Maybe a couple of hustlers can help. - Ever think of, enlisting?
Onlar fahişe.
THEY'RE HUSTLERS.