Hysteria перевод на английский
498 параллельный перевод
Bu tür uyurgezerlik ve sersemlik gibi durumlar bugün histeri olarak adlandırdığımız sinir sistemi tahribatının yerine geçer.
These possessions - these somnambulistic, dazed conditions - are consistent with the nervous diseases we call hysteria.
Histeri nöbeti geçiren bir kişi sürekli bazı yapmacık tavırlar sergiler.
A person afflicted by hysteria always displays some artificial mannerisms.
Bugün ise bu garip hissizliğin histerinin bir belirtisi olduğu düşünülüyor.
Today, this strange insensitivity is considered a symptom of hysteria.
"Evet, benim fikrime göre kızınız histeriye tutulmuş."
"Yes, it is as I thought ; your daughter is suffering from hysteria."
Kontrolsüz isteriyle bir yere varılamaz.
Nothing's gained by uncontrolled hysteria.
Evet, nihayet ben 40 derece ateşle ve isterik bir halde yatağa düşünce... lafı ağzımdan aldı.
Yeah, she finally dragged it out of me when I was in bed with a 104 fever and in a state of hysteria.
Holmes öyle bir kargaşa yarattı ki, tüm ülkeyi arayacaklar.
Holmes is whipping up such hysteria, they'll go over this whole country.
Biliyorum, ama Holmes gibi biri halkı böyle azdırınca insan merak ediyor.
I know, but you take a man like Holmes whipping people into hysteria it makes you wonder.
Manhattan da savaş sonrası isterisi ile çıldırmıştı.
Manhattan went wild with postwar hysteria.
Eğer kliniğine gelen bir adam sendeki semptomları gösterse... yorgunluk sonucu oluşan histerisinin sinirlerinin bozulmasından ötürü olduğu... teşhisini koymayacak mıydın?
If a man showing your symptoms came into your clinic... wouldn't you diagnose his case as nerves shot to pieces... hysteria cause by exhaustion?
O bu eve sinir bozukluğunun sınırında geri getirildi.
She's brought back to this house in a state bordering on hysteria.
Şokun yarattığı isteri nöbeti.
Hysteria induced by shock.
Sanırım, bir çeşit sinir krizi geçiriyor, şerif.
- It's just a common case of hysteria.
Sinirleri aşırı gergin birine güvenemeyecek ve harekete geçecek.
- Well, he can't afford to trust a person approaching hysteria. He won't. He'll have to act.
İsteriye kapılacak değilim.
I won't have any hysteria.
Ancak bir doktor ve psikiyatr olarak histeriye yaklaşan bir yorgunluk durumunda telkine karşı oldukça hassas olunduğunu kabul edersiniz.
But as a physician and psychiatrist... you will admit that in a state of exhaustion approaching hysteria... a man is highly susceptible to suggestion.
Kulis histerileri yok.
No more hysteria backstage. No more...
Onların varlığı, Sadie için yeni bir üniforma çocuklarımın odalarında hapis olması ve genelde taç giyme törenlerinde görülen bütün bu şatafat ile telaşın sebebi.
Their presence means a new uniform for Sadie... my children prisoners in their room... and all the pomp and hysteria usually reserved for coronations. I call that pretense.
Düşüncesizce davranan heyecanlı bir çocuk ve.. .. DeWitt adlı profesyonel gübreci yüzünden bütün bu isteri.
All this hysteria because of an impulsive excited kid and a professional manure-slinger named DeWitt.
İstilacı ordular ve toplu yıkım söylentileri histeriye dayanmaktadır ve kesin olarak yanlıştırlar.
The rumours of invading armies and mass destruction are based on hysteria and are absolutely false.
Yıkılan umutlar, gerilim, sinir bozuklukları, coşku.
Of dashed expectations, tension, hysteria, excitement.
Toplu histerinin hafif bir şeklidir "
A mild form of mass hysteria. "
Bir tip histeri. Felç arazları gösteriyor. Ama hakiki değil.
A form of hysteria that has the characteristics of paralysis without being so.
Histeri krizi!
Pure hysteria!
Tipik bir isteri vakası.
She's a classic case of hysteria conversion.
Hepsi bir isteri nöbetiydi.
It was sheer hysteria.
Tabii bu bir isterinin ürünüydü.
Of course, it was all hysteria.
Bu histeri.
That's hysteria.
İçinizdeki doğal serinkanlılığın ani bir öfke nöbeti tarafından esir edilmesine müsaade etmemelisiniz.
You are allowing your native imperturbability... to be swept away by a spate of mounting hysteria.
Garip bir nevroz - - Bulaşıcı olduğu açık - - Salgın halinde bir isteri.
A strange neurosis... evidently contagious- - an epidemic of mass hysteria.
Dr. Kauffman, olan bitene, salgın bir isteri diyor.
Dr. Kauffman calls it an epidemic of mass hysteria.
Dan Kauffman'ın, kasabada olanlara yönelik salgın isteri şeklindeki açıklaması Jack'in bilardo masasındaki cesedi açıklamıyordu.
Dan Kauffman's explanation of what was wrong in town... mass hysteria... couldn't explain away that body on Jack's billiard table.
Sonra birden, açıklanamayan, salgın bir isterinin farkına vardın.
You had just become aware... of a curious, unexplainable, epidemic mass hysteria.
Şu anda herkes histerik durumda. Ütopya kelimesinden dehşete düşüyorlar.
Well, at the moment, everyone's in such a state of hysteria that such talk as utopia terrifies them.
Bu histeri bitince ailenle beraber ziyaretime geleceksiniz.
When all this hysteria is over, I'll have you and your family come and visit me.
Hobart'ı delirttiğini düşündüğün bütün bu iblis canavar olayı oto telkin ve kitle histerisinin kusursuz bir örneği.
The whole question of this demon monster... that you think shocked Hobart out of his mind... is a perfect example of auto-suggestion and mass hysteria.
Bir anda böyle bir histeri durumuna sokulmama izin vermek...
Allowing myself to be stampeded like this into a state of hysteria...
Onun kontrolsüzlüğü, benim Katolikliğim var.
She has her hysteria. I have my Catholicism.
Benim hayaletlerimin, histeri üzerindeki çalışmalarına yardımı olacağını düşünüyor.
A psychiatrist. He claims that my ghosts will help his work... on hysteria.
Kızgın eş kocasına kızarak bıçakla korkutmaya kalkmış ve histeri krizinin etkisiyle önüne geleni bıçaklamaya başlamış.
The wife, probably in a rage threatened her husband with a knife, and then, carried away by hysteria took a swing at him, and simply went on from there.
Eğer hayaletler vesaire sadece histerinin bir ürünüyse partinizin başarıya ulaşması kaçınılmaz.
Ghosts, etc... being only creations of hysteria... your party should be a success.
İşte bu, Bay Loren, histeri krizi.
That, Mr. Loren, is hysteria.
Bu da mı histeri?
Was that hysteria too?
Doktor, birinci dereceden bir histeri durumuyla karşı karşıyayız.
Well doctor, it looks like we have a real case of hysteria on our hands.
Bu gece şu ana kadar, birimizi avize öldürüyordu diğerimiz gizemli bir şekilde darp edildi birimiz tamamen histeri krizine girdi ve birimiz de öldü.
So far tonight, one of us was almost killed by a falling chandelier. One of us was mysteriously slugged. One of us is being driven to the brink of absolute hysteria.
Tam bir histeri krizi için gereken son hamleydi.
Just the touch which finally drove her into complete hysteria.
Belki sinir bozukluğundan böyle düşünüyorum ama Teğmen Crandall bir Japon ajanı olabilir mi?
Perhaps I'm giving way to hysteria... but can Lt. Crandall possibly be a Japanese agent?
Senin sorunun... varoluş kelimesinden kaynaklanan içgüdüsel isteriden muzdarip olman.
The trouble with you is you suffer from self-induced hysteria at the word existentialism.
Mezardan geri döndüğüm için neşeli histerini kontrol et, Maggie.
Do try to control your joyous hysteria at my return from the grave, Maggie.
Gözyaşı ve sinir bozukluğu beklerken, onun yerine soğukkanlı bir kontrol gördüm.
Expected tears, hysteria.
- Safsala.
- Pure hysteria!